Bir gün çok özledim yine onu ,hasret giderebileceğim tek yer profiliydi.Girdim tarihi görecektim canım yanacaktı ne olursa olsun bile bile baktım. Yanılmışım yoktu tarih ne hissedeceğimi bilemedim. Sevinmedim çünkü o üzgündür diye düşünüyordum ve sebebi ne olursa olsun onun mutsuzluğu beni asla mutlu etmezdi. Fakat üzüldüğümü de söyleyemem , hissetmiştim çünkü daha önce bu kadar kısa süreceğini ikisi için de heves olduğunu az çok tahmin etmiştim.
İki hafta sonra falan bir düğünde karşılaştık Duygun'la. Uzun zaman olmuştu onu canlı canlı görmeyeli. Özlemişim hemde çok. Fakat ters bir durum vardı gözleri sürekli benim üzerimdeydi . Anlamlandıramadığım bu bakışlara karşı tek yapabildiğim kaçmaktı. Neden öyle bakıyordubilmiyorum, ona olan duygularımı öğrenmiş olabilir miydi hayır olamazdı benim duygularımı bilen ikimizle de konuşan tek kişi Mert'di o da asla söylemezdi.
Yaklaşık on gün sonra falan da gece yurtta oturuyorduk sanırım yine bir cumaydı.Çok sıkılmıştık ne konuşacak konu ne de vakit geçirebilecek bişey bulamadık. Sonra can sıkıntım nedeniyle instagramda soru cevap açtım hikayemde. Gelen sorulara cevap veriyordum genelde ben falan yazıyordu herkes.Bir süre sonra canım sıkıldı uyudum gece bir gibi çok susamış bir şekilde uyandım ,kalktım su içtim geri yattığımda uyku tutmadı .Biraz vakit geçirmek için attığım hikayeye gelen yanıtlara baktım.Bir de ne göreyim Duygun "Ben" yazmış . Çok heyecanlandım , kalbim göğsümden fırlayacak gibi atıyordu . O heyecanla yataktan kendimi nasıl attığını hatırlamıyorum.Hande 'yi uyandıramadım. Yan odaya Sümeyra 'ya söylemeye gittim. Bu arada o yıl odalarımızı ayırdıkları için bizimkilerden sadece Hande ile aynı odadaydım.Sümeyra'yı uyandırmaya çalışırken üst yatağındaki Sevdanaz da uyandı . Anlattım ikisinede, heyecanımı paylaştılar benimle sonra Sevda bana ne cevap vereceğimi sordu bilmiyordum ne diyeceğimi ve hiç düşünmemiştim de . Bir an içimden herşeyimsin yazmak geçti.Çünkü o gerçekten de benim herşeyimdi hüznüm , mutluluğum, herşeyim işte. Ama yapamazdım bunu öğrenecek olmasına hazır değildim . İlkokul arkadaşımsın yazmakla yetinmek zorunda kaldım.O da bir şey demedi.Bir kaç gün sonra Mert mesaj attı nasılsın diye .Normalde konuşurduk ama hiç yazmadık birbirimize.İyiyim dedim ,ne diyeceğini merak ediyordum. Bana hala Duygun'u sevip sevmediğini sordu ,seviyordum hala ve ona da evet seviyorum dedim . Bana açılsana o zaman neyi bekliyorsun yeni bir sevgilisinin daha olmasını mı dedi. Şaşkındım ve haklı da buluyordum fakat hazır da değildim kafam karışmıştı. Bilmiyorum sonra görüşürüz deyip konuyu kapattım.
Mert'in söyledikleri kafamı kurcalamıştı ,aklımdan hiç çıkmıyordu . Ondan vazgeçmiştim ama onu hala seviyordum .O bunu bilmeli miydi bilmiyordum, eğer bilirse ne tepki vereceğini de . Tüm bu olanlar üst üste olmuştu ve gizleyemem ümitlenmimiştim.Ne yapacağımı ya da ne yapmam gerektiğini bilemiyordum ,her an düşünüp karar vermeye çalışıyordum.
Bu kararı verirken bu kadar çok düşünmeyi saçma bulabilirsiniz ya da gereksiz . Ama yine olsa daha fazla düşünüp karar verirdim . Çünkü benim kararım ne olursa olsun aleyhimeydi her halükarda beni üzecek bana zarar verecektim "kara karar " diyebiliriz. Ben üzülmeyeceğim bir karar vermedim ,veremedim.Verdiğim karar ne olursa olsun üzüleceğim için sadece ne şekilde üzüleceğime karar verdim.