Aradan bir ay geçmişti tam olarak ,27 Kasım'dı bu gün. Her gün yazıyordu tüm mesajlarında ilk günkü heves vardı. Hal hatır soruyordu ; derslerden , okuldan ,eskilerden ,aklımıza ne gelirse konuşuyorduk . Çok mutlu ediyordu tüm bunlar beni , resmen hayallerimi yaşıyordum. Bana değer veriyordu sanki... Ama işte o "sanki"hep aklımdaydı , ya yine yok olursa hiç var olmamış gibi . Bunu düşünmek bile çok korkutuyordu . Bu düşünceler kafamda dönüp duruyordu, ama ben yine de hayallerimi yaşıyor olmanın tadını çıkartmaya çalışıyordum.
Ve o gün öğle civarları falan ona mesaj attım . Bunu ilk defa yapıyordum o atmadan ona mesaj atıyordum. Açıkçası ona karşı bir güven oluşmaya başlamıştı içimde.
-Nasılsın? dedim.
-Kimsin?
-Acaba?? Dedim ,şaka yaptığını düşünerek bu cevabı verdim. Sonra beni aradı . Ne diyecek acaba diye merakla açtım.
Ama... Ama...Bu galiba Melis'ti .Beynimden vurulmuşa döndüm. Bu neydi şimdi? Nasıl yapmış olabilirdi bunu. Dalga geçmişti benimle ona güvenmek istediğimi bile bile,ona alışmaya başladığımı göre göre ...
Öfkeden deliye dönmeme rağmen canım acımıyordu. Belkide kendimden ne kadar saklasam da bu işin sonunun böyle bir şekilde biteceğini az çok biliyordum. Yine de ona şans verdiğim için kendime kızmıyordum çünkü onun ne kadar kötü biri olduğunu anlamam için kendime verdiğim bir şanstı aslında bu şans. İşin en garip tarafı ise ona olan sevgimi hissetmiyordum ve nefret bile edemiyordum . Nasıl bu kadar hissizleştiğimi anlamaya fırsatın olmadan bir mesaj geldi .
"Şey ben Duygun'un kız arkadaşıyım ,az önce buradan ayrıldı ve telefonu bende kalmış siz kimdiniz ve niye aramıştınız." Bir an acaba bu en başından beri Melis'in bir oyunu muydu diye düşünmedim değil ,fakat kim olursa olsun bir kızın bunu kendine asla yapmış olmayacağına karar verdim. Belli ki Melis'in hiç bir şeyden haberi yoktu, bu saçmalık sadece Duygun'un başının altından çıkmıştı. O kadar hissizdim ki kimseyle uğraşmamak için "sanırım yanlış numara çevirmişim ,kusura bakmayın " diye mesaj attıktan sonra her yerden engelledim Duygun'u .
Bunu neden yaptığına beni neden kandırdığına karşın zerre merakım yoktu ,bir açıklama beklemiyordum ,zaten böyle bir şeyin mantıklı bir açıklaması olmayacağını düşünüyordum. Lakin kendimi aldatılmış da hissetmiyordum sonuçta ben onun hiç bir şeyi değildim,onun sevgilisi Melis'ti ,aldatılan da; ben ara bozucu taraf da değildim aslında onların hâlâ birlikte olduklarını bilmiyordum .
Tek suçlu Duygun'du ne benim ona olan sevgimden vazgeçebilmişti ne de Melis'in ilgisinden ...Fakat hesaba katmadığı bir şey vardı "İki kişi seven iki defa ölürmüş , bir kalp yalnızca bir kalbi düşünürmüş"
Onunsa kalbi yoktu ve beni de Melis'i de düşünmeden bunu yapmıştı.İşte o gün anladım dünya üzerindeki en sevilmemesi gereken şahsiyete yıllarımı vererek nasıl büyük bir hata yaptığımı. Ama bitti sevgim tamamen hemde ,kimse vazgeçilmez değilmiş bunu da öğrenmiş oldum .