Alexis ..
Bu nasıl güzellik böyle , diye düşünmeden edememişti Alexis. Üstelik ilk defa böyle tatlı gülen birini görüyordu. Kız keyfine düşkündü hissedebiliyordu , kafasında milyonlarca soru olduğunu da duyabiliyordu. Kızın kendi kendine konuşması Alexis 'i rahatsız etmişti. İç sesini duyabiliyordu. Bir kadın ve köpekten bahsediyordu.
Alexis hemen ne olduğunu anladı. Dün geceki siyah kurt köpeğini tanıyordu ama bu kızla ne alakası olduğunu anlayamadı. Hafızasını yokladı ve bulmuştu. Balkonda gördüğü kız buydu. Ona karşı koyamamıştı , hem de insan formunda bile değildi. Kafasında her şeyi netleştirdiği gibi kendini kızın yanında buldu.
Kulaklığının tekini çıkartıp müziği dinlemeye başladı. Kızın ona 'Ne yapıyorsun ?' bakışlarına aldırmayacaktı ama engel olamıyordu. Kız öyle güzel bakıyordu ki , o bakışlara karşı koymak mümkün değildi.
Chris..
O da neydi öyle? Kızıl saçlı bir kız. Kızın cool tavırları ve güzelliği Chris 'i büyülemişti. Yıllar sonra ilk defa birinden böylesine etkileniyordu ama bu kızda farklı bir şeyler vardı. Sebebini tahmin edebiliyordu. Bu dünyada sadece Alexis ile ikisinin özel olmadığını biliyordu. Bunları düşünürken kendini kızın yanında buldu.
Kız ile konuşmaya başladı. Cennette miyim diye düşündü. Konuşması, ses tonu , gülümsemesi.. Kesinlikle bu kız bir insan olamazdı. İnsan olmak için fazla güzeldi. Bunları düşünürken gözü Alexis ' e takıldı. Arkadaşı bir kızın yanında oturuyordu. Dikkatli baktığında onunda normal biri ile konuşmadığını fark etti.
Chris , bir girdabın içine çekildiklerini hissedebiliyordu. Bu kızlarda onları çeken bir şey vardı. O sırada Alexis yanlarına geldi. Durumu şimdi anlamıştı. Arkadaşı onu girdaptan kurtarmaya çalışmıştı ama o da başarısız olmuştu. Çünkü Alexis 'in tek diyebildiği şey , istediği zaman onlar takılabileceği olmuştu.
Edward..
Kime çarptım ben böyle ? diye düşündü Edward. Sarı saçları , mavi gözleri ve duruşuyla hayran kalmıştı çarptığı kıza. Üstelik her zaman hızlı koşardı ama bu zamana kadar kimseye çarpmamıştı. Ve o yolda biri olmadığını biliyordu. Birden bire karşısına nasıl çıkmıştı bu kız?
Edward bu düşüncelerle arkadaşlarının yanına gitti. Arkadaşları normal insanlardı, Michael hariç. Michael ile aralarındaki bağı hiç kimse bilemezdi ve Michael arkadaşının aklının o çarptığı kızda olduğunu biliyordu. Edward ikinci sınıf öğrencisiydi. Haylaz ama bir o kadarda başarılıydı. Okulda çok arkadaşı vardı ama aslında tek dostu Michael ' di. Çünkü onlar karanlığın temsilcileriydiler. Yani az önceye kadar sadece ikisi olduğunu düşünüyordu. Ama çarptığı kız onların yıllardır aradığı kızdı , biliyordu. Hissetmişti bunu. Ve bunu tek hisseden o değildi.
Michael çaktırmadan Edward 'a , kızın o olduğunu söyledi. Yıldızı tamamlamaları için gereken beş kişiden biriydi. Diğerlerini de bulmaları gerekiyordu ama henüz varlıklarını hissetmemişlerdi.
-----------------
Dersten sonra..
İşte bunlar , dedi Michael. Ne olduğunu anlayamayan Edward , Michael in gösterdiği tarafa doğru baktı ve İsabel ile arkadaşlarını gördü.
-Biri bizim kız ama diğerleri ? diyebildi arkadaşına. Çünkü gözü sadece İsabel 'i görüyordu.
-Bunlar onlar işte , geçen gece kitapta okuduğumuz kızlar. Hissetmiyor musun ? Onlar insan değiller ve bir anda bu kadar samimi olmaları normal değil, dedi Michael. Çünkü biliyordu. Bu doğanın kanunuydu. Bir anda hiç kimse bu kadar samimi olamazdı. Özel yetenekli insanlar birbirini mıknatıs gibi çekerlerdi. Kitapları okumuştu. Edward o kitapları pek sevmezdi ama Michael okumaya bayılırdı. En iyi dostu kitaplardı ve şimdi o kızlardan birine doğru bakıyordu. Kahverengi upuzun saçları vardı. Bu yaşına kadar hiç bir kızla konuşmamış ve yan gözle bile bakmamıştı ama bu kız... Silkelendi ve kendine geldi. Kızlar Edward 'ı rezil ediyorlardı. Olaya müdahale etti. Sadece bakışlarını kızın üzerinden alamıyordu ve bu da hem kızların hem de Alexis 'in gözünden kaçmamıştı.
--------
Scarlet : Bu da niye böyle bakıyor anlamıyorum.
Despina : Aşık oldu galiba (kikirdedi)
İsabel : Bunlarda hemen aşık oluyorlar. Şu salaklara bir bakın. Sizce bizim gibi kızlarla takılabilecek tipler mi ? (ama iç sesi öyle demiyordu. Biliyordu ki Edward tam onun istediği gibi biriydi)
Scarlet : Bence sen o Edward denen çocuğu beğendin. (tatlı tatlı gülümsedi)
---------
Bütün tatlı gülüşünü o anda da yapmıştı işte. Karşıdan onu izleyen Alexis yine kapılmıştı. Chris onu dürttü.
-Konuşmamız gerek, dedi.
-Hehh , şeey , ee-evet konuşalım kardeşim , diyebildi Alexis.
-Alex farkında mısın bilmiyorum ama bu kızlar büyük babamın bize anlattığı kızlar. Kehaneti hatırla , dedi.
Alexis bir an duraksadı ve kehaneti hatırlamaya çalıştı. Gözlerini kapattı. Yedi kişiden bahsediliyordu. Bir araya geldiklerinde doğanın değişeceğinden söz etmişti. Doğa , kendi içinde güzellikler ile doluydu ve bu güzelliklerden biri karşısında duruyordu. Scarlet.. Bugüne kadar tanıştığı hiç kimseye benzemiyordu. Kurt halindeyken bile ona itaat etmişti. Bunu hatırladı ve dün gece olanları Chris ' e anlatmaya başladı.
-Anlamıyorsun. Şu bizim çatlak yok mu? Hani bize hep sataşıyor diye azıcık korkutalım demiştik. İşte o kadını korkutuyordum. Bilirsin Chris , hiç bir canlıya zarar veremem. Senin gibi değilim. Kadın bana ateş edince bende ona pençelerimi geçirdim. Zaten üzerinde gecelik vardı ve parçalandı. Ufak bir yaralama işte. (omuz silkti) O da koşmaya başladı. Ben arkasından koşuyordum ki , bir anda duraksadım ve yukarıya kaldırdım başımı. İzleniyordum. Birisi bana yapmamam gerektiğini söylüyordu sanki. Anlamıyorum o kız beni nasıl gördü , hatta benimle resmen konuştu. Bunu anlamıyorum.. (çıldırmak üzereydi. anlatırken bir sağa bir sola gidiyor, eli kolu durmuyordu) Ve yapmadım Chris. Çünkü bana yapma dedi anlıyor musun. Uzak durmamı söyledi. Ve o kız Scarlet !
Bunu söyledikten sonra durdu ve Chris ' e baktı. Chris neye uğradığını şaşırmıştı. Geçmişte onlara anlatılan hikayeleri düşündü. Evet , işte buydu.
-Buldun Alex ! dedi ellerini çırparak.
-Neyi buldum ?
-Sen onun koruyucususun. Hatırlasana, bir kurt ve bir cadı. Evet , evet. Kesinlikle !
Chris yerinde duramıyordu. Bir o yana bir bu yana ellerini çırparak heyecanlı şekilde konuşmaya devam ediyordu.
-Siz madalyonsunuz. Madalyonun iki yüzü gibi düşün. O sen olmadan , sende o olmadan eksiksiniz. İş ortağı gibi işte , dedi.
Alexis sadece yüzüne bakıyordu. Yıllardır bunları konuşmamışlardı. Bir gün anlatılan kişilerle tanışacaklarını biliyordu ama böyle olacağını hiç düşünmemişti.
-------------
-Edward beni anlamıyorsun ? O kızlar kitaptaki kızlar diyorum sana. dedi Michael arabayla giderken.
-Anlıyorum. diyebildi Edward kısa ve net bir şekilde.
-Eee tamam işte Ed. Bu demek oluyor ki , diğer iki kişi de buradalar. Yazılanlar gerçekleşecek.
-Ama Mike sende anlamıyorsun. Kızlar daha kendilerinin kim olduğunu bilmiyorlar.
-Saçmalamayı keser misin ? Dün gece dolunay vardı. Döngü tamamlandı ve hepsine işaret gitti.
İşaret , diye düşündü Edward. Evet dün gece hepsine bir işaret gitmişti. Sadece kızlara değil. Tam olarak yedisine birden..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOVİCE WİTCHES
FantasyBirbirini geç bulan ama üçgenin tamamlanmasını sağlayan 3 özel genç kızın hikayesi..