Uyandığında kendinde değildi. Gördüğü rüya onu çok etkilemişti. Bugün yeni bir hayata başlıyordu ama böyle olmamalıydı. Elini yüzünü yıkadı , dişlerini fırçaladı. Canı kahvaltı yapmak istemiyordu.Hemen dolabını açtı ve ona uğur getirdiğine inandığı kırmızı tişörtünü , altına en sevdiği pantolonunu giydi. Sarı saçlarına hafiften maşa yaptı. Ve biraz da makyaj. Oysa ki makyaj yapmayı çok severdi , ama bu sabah hiç havasında değildi. Yarım yamalak uykunun verdiği göz altı torbalarını kapatmak için kapatıcısını sürdü. Ve o çok sevdiği turuncu farını sürmeyi ihmal etmedi. Gözlerini ön plana çıkarttığını biliyordu.
Hazırlanması bitince aynaya baktı ve kendine şu sözleri söyledi.
-Yeni bir gün , yeni bir hayat ve ben özelim.
Güzel motivasyon sözleri ile çantasını aldı ve evden çıktı. Gideceği okul evine çok yakındı. Kulaklıklarını taktı ve yürümeye başladı. Aklında hep aynı düşünce vardı. Gördüğü rüyayı düşünüyordu. Yıllardır böyle rüyalar görmüyordu.
Evet , küçükken başına çok olay gelmişti. Fark etmeden kısık bir şekilde yanan mumun ateşini sadece bakarak yükseltmişti ama o yaşadıkları hep önemsizdi. Bu rüya onu etkilemişti.
Dalgın bir şekilde yürürken okula vardığını anladı. Önünde kocaman bir bina ve oraya buraya koşuşturan , birbiriyle tokalaşan , sarılan bir sürü üniversiteli genç vardı. Kızlar bir tuhaftı. Erkekler ise sanki cennetten fırlamışcasına yakışıklıydılar. İçinden burası cennet mi yoksa cehennem mi diye düşündü.
O sırada ona doğru koşmakta olan esmer bir çocuk hızlıca İsabel 'e çarptı. Elindeki telefonu düşürdü ve söylenmeye başladı. Çocuk , özür dileyerek koşmaya devam etti. İsabel şaşkınlık içerisinde çocuğun arkasından baktı. Bir arkadaş grubunun yanına koşuyordu. Öylece kalakaldı. Acaba benimde böyle arkadaşlarım olacak mı diye düşündü.
Dakikalar sonra , binanın içerisindeydi. Sağa sola bakındı ve bir panoda derslikleri gördü. Kalabalığın arasından keskin gözleriyle listeden dersini buldu. Birinci sınıflara ortak ders yapmışlardı. Sanırım amaç , tanışmak diye düşündü. Salına salına dersliğe doğru gitmeye başladı. O sırada arkasından birinin seslendiğini duydu.
-Kırmızılı.. Pişşşştt.. Baksana..
Etrafına bakındı , ona seslendiklerinden emindi ama yine de başka kırmızılı var mı diye düşündü. Tam arkasına dönecekken yanına az önce ona çarpan çocuk geldi.
-Özür dilerim , dedi çocuk.
-Ne için , dedi sert bir şekilde.
-Az önce çarptığım için , dedi.
-Sorun yok, dedi ve ilerlemeye çalıştı. Ama çocuk önüne geçti. Gözlerini çocuğa dikti ve sert bir şekilde eliyle geçmek istediğini işaret etti. Ama çekilmiyordu. Elini uzattı karşısında gördüğü esmer çocuk.
-Bu arada ben Edward, dedi.
-İsabel.. Şimdi önümden çekilirsen gitmem gerek , dedi ve elini sıkmadan uzaklaştı.
Edward arkasından bakakaldı. Arkadaşları ise uzaktan ona gülüyorlardı. Çünkü , o okulun popüler çocuğuydu. Kimse ona böyle ters yapmamıştı.
İsabel 'in ise kimseyle uğraşacak vakti yoktu. Zamanını kendine ayırmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOVİCE WİTCHES
FantastikBirbirini geç bulan ama üçgenin tamamlanmasını sağlayan 3 özel genç kızın hikayesi..