Bölüm 12(Despina)

6 2 2
                                    

O günden hayatında çok şey değişmişti. Arkadaş çevresi , yaşadığı anlar.. Hepsi artık farklıydı. Oysa ki onun istediği sadece eğlenceli bir arkadaş ortamıydı fakat böyle olacağını hiç bilemezdi. Yıllarca güzelliğinin farkındaydı ama bunu bakışlarıyla yaptığını bilmiyordu. Erkeklere bağlanma gibi bir huyu yoktu. Zaten aşka da inanmıyordu. Onlar Despina için sadece eğlenilmesi gereken varlıklardı ve hep böyle yapmıştı. Onlarla eğlenir , sevişir ve ertesi gün tanımazdı. Hatta bir keresinde birisi ile defalarca görüştüğü için kendisine çok kızmıştı. 'Aşk yok' diye kendi kendine söylenmişti. İstemiyordu ama bu görüştüğü kişiye bağlanmaya başlamıştı. Onunla sinemaya gidiyor , bowling oynuyor , karaoke yapıyordu. Bildiğin sevgili gibi vakit geçirmeye başlamışlardı ve bu artık onu rahatsız ediyordu. O yüzden kendine ceza verip , kendisini içi buzlarla dolu olan bir küvete sokmuştu. Nefes alamadığını hissettiği anda gözleri suyun içinde birden açılmış ve bembeyaz bir ışık görmüştü. Hızlıca suyun içinden çıkmıştı. ' Yaşaman gerekiyor ' demişti o beyaz ışığın içinden gelen bir ses. O günden sonra Despina hayatına devam etmişti fakat sürekli o anı düşünüyordu. Kafasında 'yaşaman gerekiyor' sözleri dönüp duruyordu. Öyle de yaptı. Gezmediği , görmediği yer kalmadı. Her mekana gidip deliler gibi eğlendi. Hayatın tadını çıkartmak istiyordu.

Despina bunları aklından geçirirken neden öyle bir ses duyduğunu şimdi anladı. O duyduğu ses geçen gün tanıştığı Suzi nin sesiydi. Yıllarca demek ki Suzi onu koruyup kollamış , onun yanına geleceği günü iple çekmişti. Oysa ki her gün önünden geçtiği tarotçuyu bu zamana kadar hiç fark etmemişti. Hızlıca oturduğu yerden kalktı ve odasına gitti. Dolabını açtı , üzerine beyaz bir tişört ve altına buz rengi kot pantolonunu giydi. Saçlarını dağınık toplamıştı. Makyaj yapmayı düşünmüyordu. Çantasını kontrol etti ve eksik bir şey yoktu. Hemen evden çıktı , doğruca Suzi nin yanına gitti.

————————

Dükkana girdiğinde Suzi nin müşterisi vardı ve ona fal bakıyordu. Suzi kadına öyle şeyler söylüyordu ki , Despina bunların yalan olduğunu biliyordu. Aslında Suzi nin özel bir yeteneği yok denebilirdi. Fal bakmayı da bilmezdi ama amacı Despina ya yakın olmaktı. Despina kadına söylenenleri duyunca gülme krizine girdi. O sırada palyaçoya benzeyen bir objeye bakıyordu. Güldüğünü gören kadın Despina dönerek ;

- Neden gülüyorsunuz ? dedi sert bir dille.
Şaşkınlığını gizleyemeyen Despina gülmeye devam etti ve eline objeyi alıp ;
- Şunun tatlılığına bakar mısınız ? Palyaçolardan hep korkuttular bizi filmlerde ama bu çok şeker görünüyor , ona gülüyorum. Dedi en tatlı ifadesiyle.
Suzi olayı anlamıştı ve o da Despina ya beklemesi gerektiğini , onunla ilgileneceğini söyledi. İçinden gülüyordu ve bu kızın bu kadar tatlı olabilmesi onu mutlu ediyordu.

——————-
Fak baktıran kadın dükkandan çıkarken Despina ya o sert bakışını yaptı. Despina ise en çekici bakışını kullanarak içinden kadını çırılçıplak hayal etti. Gözlerini kapatıp açtığında kadın gerçekten çırılçıplaktı.
Kadın neye uğradığını şaşırdı ve korkmuştu. Çığlığı bastı.

- Aaaaaaaaa.  Hayııırrrrr.  Olamaaazzzz. Nesin senn ?

Hayretler içerisinde bir eliyle göğüslerini kapatmaya çalışırken diğer elini cinsel organına götürmüştü. Suzi hemen olaya müdahale edip hızlıca kadının üzerine bir şal attı. Kadın şala sarıldı ve titreyerek koltuğa oturdu. Hala gözlerini Despina dan alamıyordu.

- Ne-nesin sen ? S-sen... Ca-ca-cadısın....
kekeliyordu ve korkuyordu. Cadılara hiç inanmıyordu ama böyle bir şey başına geldiğinde filmlerdeki o cadıların gerçek olabileceğini düşündü. Suzi o sırada elinde bir bardak su getirdi ve kadına uzattı. Kadın suyu içtiğinde biraz daha rahatlamıştı. Suzi nin getirdiği sadece su değildi. İçerisinde rahatlatıcı iksir bulunuyordu.

Despina ise kadın çırılçıplak kaldığı andan itibaren şoktaydı. Güçlerini böyle ulu orta sergilememesi gerekiyordu ama çok eğlenmişti. Onu kızdıran herkese bunu yapabilirdi. İçinden sinsi sinsi gülmeye başladı. O sırada Suzi ile göz göze geldiler.  Suzi ona öyle bir bakış attı ki , kadın özür dilemesi gerektiğini ve ortalığı toparlaması gerektiğini anladı. Hemen harekete geçti ve kadının önüne doğru ilerledi. Dizlerinin üzerine çöktü ve kadının dizlerinden tutarak ;

- Özür dilerim. Bunu yapmak istememiştim dedi. Hemen kendini toparladı ve kadının gözlerinin içine bakarak her şeyi unutmasını sağladı. Ayrıca kadın artık kıyafetleriyleydi.

Kadın saniyelik olarak neden koltukta oturduğunu anlamasa da hızlıca teşekkür edip kapıdan çıktı. O sırada Suzi Despinaya bakıp 'iyi yırttık' dedi. Gülüyordu.
-Ahahah kadını nasıl çıplak bıraktın ahahah ( karnını tutuyordu ve krize girmişti) Sana inanamıyorum Des. Sen bir harikasın. Ayrıca beni ziyarete gelmiş olmana da çok sevindim. Hemen bir kahve yapayım , dedi.
- Aa ben yaparım , diyerek parmağını şıklattı Despina. İkisinin önünde kahveler duruyordu. Suzi masasının başına geçti ve sandalyesine oturdu. Despina ise masanın önünde bulunan o ahşap sandalyelerden birine oturdu. Bu sandalyelere bayılıyordu. İkisi de hala bu olaya gülüyorlardı. Bir anda Despina ciddiyetini takındı ve konuşmaya başladı.

- Suzi sana bir şey sormam gerek.
- Tabii tatlım.
- Bir kaç sene önce , başıma bir olay gelmişti ve intihar etmek için kendimi buz dolu bir küvete sokmuştum. Tam bayılmak üzereyken bir ışık gördüm ve ışığın içinden bir ses bana yaşamam gerektiğini söyledi. Şimdi düşününce o sesin sana ait olduğunu anladım. Neden beni kurtardın ?

Suzi bunun üzerine donup kalmıştı. Duraksadı. Ellerini kahve bardağına götürüp , bardağa bakmaya başladı. Konuşmuyordu. Ne söyleyeceğini toparlamaya çalışıyordu ama artık Despina güçlerini biliyordu. O yüzden anlatabilirdi. Üstelik Despina yıllarca ailesinden uzakta yaşamıştı. Ailesi bu ülkede bile değillerdi. Despina buraya geldiğinde tam olarak 15 yaşındaydı. New Orleans onun hayatı olmuştu. Burayı seviyordu. Kendi başına hayat mücadelesi vermişti. Bundan da asla pişman değildi ama bilmediği tek şey ailesinin Suzi yi onu korumak için görevlendirdiğiydi.

- Nasıl anlatacağımı bilmiyorum Des. Küçükken o kadar güzel bir bebektin ki. Gülüşün çevremizdeki herkesi büyülemeye yetiyordu. Birine baktığın zaman onu etkin altına alıyordun. Yaşın büyüdükçe ailen bundan korkmaya başladı. Çünkü senin gibi özel bir çocuk Roma da barınamazdı. Orada yaşayanlar bu konuda çok hassastı. O yüzden annen ve baban seni buraya , New Orleans a gönderdiler. Çünkü burada doğa üstü varlıklarla insanlar bir arada yaşayabiliyordu. Sana zarar gelmeyeceğini biliyorlardı. ( duraksadı ve kahvesinden bir yudum aldı. Despina ise onu çok dikkatli bir biçimde dinliyordu) Des , biliyorum aileni hiç hatırlamak istemiyorsun. 15 yaşında buraya gelmiş olduğun için onlara hep kızgınsın ama onlara hak ver. Onlar seninle kalamazlar. Seni hep korumak istediler. Baban çok güçlü bir cadıydı Des. Annen ise bir insan. Ama baban ona deli gibi aşıktı. Annene her şeyi söylemişti ve Mary onu her haliyle kabul etti. Evlendiler. Evlendiklerinde ben babanın sağ koluydum. Güçlerimi kaybetmiştim ama baban beni hiç bırakmadı. Mary ise bana tıpkı bir kız kardeş gibi davrandı. Hep beraber yaşamaya başladık. Sonra sen doğdun. Hepimiz senin farklı olduğunu anladık. Doğduğun andan itibaren peşimize vampirler düştü. Hep oradan oraya sürüklendik. Seni kaçırmak istediler ama annen buna izin vermedi. Baban Richard ise ailemizi öyle bir korumaya aldı ki kimse bizi bulamıyordu. En sonunda seni buraya gelmeye ikna ettiler. Fakat hatırlıyor musun o gece doğum günündü. Yediğin pastanın içerisinde seni hazır olana kadar koruyacak bir iksir bulunuyordu. Sen o gece intihar etmeye kalktığında daha tamamlanmamış görevlerin vardı ve buna izin veremezdim. Yıllarca seni korudum. Şimdi koruma sırası sende Des. Artık hazırsın. Sen ve tabiii ( gözlerini süzerek ) arkadaşların. Siz bir bütünsünüz. Bizim gibileri koruma sırası sizde.

Suzi sözlerini bitirdiğinde Despina ayağa kalkmıştı. Suzi nin yanına gitti ve ona kocaman sarıldı. İkisi de ağlıyordu ama artık bir ailesi vardı. Suzi kan bağı olmasa da onun teyzesiydi. Ona bir şey olmasına izin vermezdi. Dediği gibi yıllarca Suzi onu korumuştu. Şimdi sıra ondaydı. Ayrıca Despina yerine Des demesi de çok hoşuna gitmişti.

NOVİCE WİTCHESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin