Doktor kiz ona kan verirken dayanamayip elini tuttum.Bana aci aci bakti.Ona acidigimi dusunmesini istemiyordum ama gercek buydu su an ona aciyordum....
Hastaneye vardığımızda hemen Mert'i ameliyata aldı.
Ameliyat tüm gece sürdü.Bende ameliyat hanenin kapisinin önündebekleyerek uyuya kalmışım.En son telefonumun titremesiyle uyanmıştım.
''Kızım nerdesin sen ya eve gelmedin çok merak ettim seni insan bir haber verir.'' dedi Yağmur meraklı bir tavırla.''Ne bileyim o telaşla aklıma gelmedi.''dedim o an aklım sadece Mertteydi.Tamam ona gıcıktım ama onu düşünmedende edemedim.''Ne olduğunu anlatıcak mısın? Sabaha kadar aklıma neler geldi.''dedi.Bende olan biteni anlattım.Telefonu kapatmadan önce hastanenin adını söyledim ve o da buraya gelmek üzere yola çıktı.
Telefonu kapattıktan bir yarım saat sonra Mert ameliyathaneden sedyeyle çıkarıldı.Hemen onun yanına koştum.Baygındı.Doktora durumunu sorduğumda iç kanamasının olduğunu bu yüzdende yoğun bakıma alıcaklarını söyledi ve hayati tehlikesi vardı.Kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım.
Yağmur yaklaşık bir saat sonra geldi.Hala ağlıyordum yanıma oturup beni teselli ettmeye çalıştı.Hıçkırıklar icinde ona sarıldım.
"Tatlım sen burada otur ben bir doktorla konuşayım." dedi Yağmur.Başımla onayladım ve beklemeye başladım.
Yağmur
Ege'yi sakinleştirip yanindan ayrildim.Mert onu çok kızdırmıştı ama Ege şu an onun için ağlıyordu.Ondan gerçekten hoşlanmiş olmalıydı ve bu onun mavi göz takıntısıyla ilgili değildi bundan emindim.Mert mavi gözlü olmasaydıda şu an ondan hoşlaniyor olucaktı.
"Doktor bey ben Mert Kara'nin yakınıyım.Durumunu öğrenebilir miyim?"dedim.
"Hastamız şu an yoğun bakımda iç kanaması ve hayati tehlikesi var." dedi.Yani ölebilirdi."Peki düzelme şansı var değil mi?"diye sordum."Tabi ama bunu için uyanmasını beklememiz lazım"dedi.Keşke Kenan'a -okulun kabadayısı- Mert'in Ege'yi rezil ettiğini söylemeseydim.Bunu bir tek o yapmış olabilirdi.Tamam ona icabına bak demiştim ama döver falan sanmıştım bıçaklayacağı aklımdan bile geçmemişti.
Çok büyük bir vicdan azabı duyuyordum.Doktorun yanından Ege'nin yanına doğru yöneldim.
" Tatlım doktorla konuştum uyanmasını beklememiz lazım"dedim.Tamam anlamında başını salladı.
Bir süre sonra tuvalete gitme bahanesiyle yanından ayrılıp Kenan'ı aradım.
"Alo?"
"Efendim bebeğim"
"Sana bana bebeğim deme diye kaç kere söyledim."
"Üff sende neden bu kadar kızıyorsun anlamıyorum."
"Neyse uzatma.Mert'i sen mi bıçakladın?"
" Evet Ege'nin sinirini bozmuş demedin mi? Sonuçta onun sinirini bozan seninde sinirini bozmuş olur ve sinirlerinin bozulmasını istemem."
"Sana bıçakla dememiştim.Döversin falan sanmıştım.Aferin gerizekalı şu an hastanedeyiz."deyip telefonu yüzüne kapattım.
Ege
Ne yapacağımı hiç bilmiyordum.Mert'in uyanmasını sabahtan beri bekliyordum ama gece yarısı olmasına rağmen tık yoktu.Doktorla tekrar konuşmak için gittiğimde yarın akşam uyanacağını söyledi.
Yağmur'un ısrarları üzerine biraz dinlenmek için eve gittik.
Multimedya; Yağmur (Aspyn Ovard)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Genç Kız (Düzenleniyor)
ChickLitCehennem kadar sıcak bir yaz gününde Ege en yakın arkadaşı Yağmur'u yanında sürükleyerek Kemeraltındaki çok methini duyduğu bir falcıya götürür.Falcı ona 'Senin ruh eşin çok yakınlarda. Hemde mavi gözlü onu bir an önce bulman gerek' der.Kendini bu...