Sabah sabahın sekiziydi ve biz hala uyumamıştık.Kafamdan bileşikleri sayarken koltuktan düştüm.Kalçamı çok fena yere çarpmıştım.
Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp biraz da olsun açıldıktan sonra Yağmur'u uyandırdım.
Sonra odama gidip dolabımı kurcaladım.Üzerime polo yaka kısa kollu siyah bir tişört altımada siyah dar paça bir kot giydim.Normalde kıyafetlerime çok özen gösterirdim ama şu an final haftasında.Daha fazla oyalanmadan moraran göz altlarımı kapatıcı ile kapattım ve Yağmur'un yanına gittim bir elinde gofret bir elindede Fransızca-Türkçe sözlük vardı.Aynı anda gofreti yiyip kelime ezberliyordu.(Fransız dili ve edebiyatında okuyor.)
"Hadi gidelim hemen yoksa gec kalıcaz."dedim.
Kalan gofreti ağızına attı ve sözlüğü çantasına tıkadı.
*********
Okula geldigimizde herkesin goz altlari morarik ve elleri notlarla doluydu.
Koridorda bir kaç kişiye selam verdikten sonra uzaktan Mert'in geldigini gordum .Kübrayla el ele tutuşuyorlerdı ve gülüşüyorlardı.Sinirlerimi oynatmakta bir numaraydı.Zaten uykusuzluktan başım zonkluyordu.Şimdi birde bununla uğraşacaktım.
Ona doğru geldiği görünce yüzümdeki gülümseme bir anda silindi.
Kitaplarımı iyice kendime dogru sardım ve göğüsüme bastırıp Mert'e sert bir şekilde omuzumu geçirdim.
Dengesini kaybetti.Neredeyse düşüyordu.Son anda Kübra'ya tutunmuştu.
Hızlı adımlarla laboratuara ilerledim.Arkamdan baktığını hisseder gibiydim.
Sonunda zil çaldı ve hoca sınıfa girdi.Hemen arkasından Mert de kapıyı açtı ve içeri girdi.Tek boş yer benim yanım olduğu için bana doğru yöneldiğinde.
"Hocam arkadaş hem sınıfa gec geldi hem de özür dilemedi atar mısınız sınıftan."dedim.Mert bana ters ters baktı ve yanıma oturdu.
Hocada "Sana mı sorucam kızım" deyip beni tersledi.
Mert hocanın dediğini duyduğunda yüzüne zafer gülümsemesi yayılmış bir şekilde bana dogru baktı.Ne kadarda güzel gülüyordu.Tam kendimi kaptıracakken kaşlarımı çattım ve "Yeni sevgilin hayırlı olsun."dedim.
"Sağol" dedi soğuk bir sesle.
"Allah mutluluk versin."
"Sagol."
"Bir yastıkta kocayın inşallah."
"Sa-ben evlenmeyi düşünmüyorum.Yani Kübra'yla.Evleneceğim kız başka birisi olucak buna eminim."
"Doğru sen insanlarla gönùl eğlendiriyordun.Benle eğlendirdiğin gibi."
"Ege"diyip bilegimden tuttu.
"Ne var?"
"Seninle gönül falan eğlendirmedim."dedi.Bileğimi sıkmaya başlamıştı.
"Bileğimi bırakır mısın?"dedim ve kolumu ondan kurtarıp kızaran bileğimi ovuşturdum.
Kızaran bileğime baktı ve pişman bir şekilde "Özür dilerim."dedi.
Cevap vermedim ve dersi dinlemeye başladım.
"Dediğimi duymadın heralde."dedi.Sesi biraz daha yüksek çıkmıştı.
"Belkide duymamazlıktan gelmişimdir." dedim ve gülümsedim.
Sinirli bir şekilde önüne döndü ve benimle tüm ders boyunca konuşmadı.Zil çaldığındada kaçar gibi yanımdan uzaklaştı.Nereye gittiğini merak edip peşine takıldım. Kütüphaneye girdi.Telefonunu açtı ve birini aradı.
"Kübra ayrıldık.
..........
"Ayrıldık dedim sana."
.........
"Bidaha sakın Ege'ye orospu deme!"sesi yüksek çıkmıştı.Bunu söyledikten sonra telefonu kapattı ve arkasını dönüp kütüphaneden çıktı.Son anda kitaplığın arkasına saklandığım için beni görmedi.
O gittikten sonra çok garip hissettim.
Bir süre daha kütüphanede durduktan sonra kantine gitmek için dışarı çıktım.
Kahve makinasından bir kahve aldıktan sonra Cem'i bir masada tek başına otururken gördüm.Normalde kantindeyken beni arardı ama Sarp'ı kovduğum için kızgındı.
Yanına gidip yanağından öptüm ve "Selam" deyip gülümsedim.
Hiç tepki vermedi.
"Cem neden böyle yapıyorsun?"
"Sence?"
" Ya neden bu kadar kızdığı anlamıyorum.İllede Sarp'ı sevmek zorunda mıyım?"
"Hayır tabiki senden bunu beklemiyorum.Sadece onu kullandığını düşünüyorum."
"Saçmalama."dedim. Yüzüm düşmüştü."Böyle biri olmadığımı sende biliyorsun." dedim kaşlarımı çatarak.
"Club da Sarpla gülüşürken Mert'in sana nasıl baktığını gördüm.Sarp'ı bu yüzden çağırdì değil mi?Mert'i kıskandırmak için."
"Saçmalama Cem."dedim gözlerimi devirerek devirerek.
Sırtını dikleştirdi ve ellerini masanın üzerinde birleştirdi.
"Sen club'a gidiyoruz dediğinde şüphelendim.Oraya telefon etip senin burayı arayıp aramadığını sordum ve bana ne dediler biliyor musun? Sende orayı aramışsın ve Mert'in gelip gelmiyeceğini sormuşsun."
"Gerçekten Sarp'ı kullandığımı düşünüyorsan beni hiç tanımıyorsun demektir."dedim ve masadan hızlıca kalktım.
Sarp'ı kullanmış mıydìm? Tabiki.
Cem arkamdan bağırdı."Seni tanımasaydım.Bunları yaptığından bu kadar emin konuşmazdım." dedi.
İyice sinir olmuştum.Altta kalmamak için "Böyle bir şeyi düşünüyorsan daha fazla arkadaş olamayız."dedim ve bu laflar ağzımdan dökülür dökülmez pişman olmuştum.
Sadece "Peki." dedi ve yerinden kalkmak için sandalyesini geriye doğru itti.
" B-ben öyle demek istememiştim." dedim lafımdan dönerek ama çoktan arkasını dönüp gitmişti bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Genç Kız (Düzenleniyor)
ChickLitCehennem kadar sıcak bir yaz gününde Ege en yakın arkadaşı Yağmur'u yanında sürükleyerek Kemeraltındaki çok methini duyduğu bir falcıya götürür.Falcı ona 'Senin ruh eşin çok yakınlarda. Hemde mavi gözlü onu bir an önce bulman gerek' der.Kendini bu...