Lanet olası marketten sonunda çıktık.Aslında markete gitmeyi seviyorum ama Yağmur'la gitmekten nefret ediyorum.Çünkü her defasında markette gezinmekten ayaklarım su topluyor.Zaten dünkü olaydan dolayı da pek keyfim yok şimdi iyice kötüleştim.
Yağmur bu olayı farketmiş olacak ki beni dirseğiyle dürttü ve ''Hadi yeter bu kadar surat astığın canlan biraz '' dedi.
''Çok canlandım şu an'' dedim gözlerimi devirerek.
''Üff sende tanımadığın biri için değermi kızım dünden beri kapattın odana kendini ne bu depresyon hallari falan '' dedi alaylı bir tavırla.O an resmen gel beni döv diyordu.
Kendimi tutarak ''Ne depresyonu ya yok öyle birşey dün üzüldüm biraz şimdi geçti işte.'' dedim bozuntuya vermeden.
Tabiki açık verdim biraz Yağmurda dururmu yapıştırdı cevabı ''Tabi canım depresyona girmedin sen zaten dünde ben Güldür Güldür izleyip ağladım değil mi? Ben cipsin tadı tuzlu diye şeker atıp yedim sonrada kustum değil mi?''dedi.
Onun bu tavırlarına aldırmadan eşek yükü kadar ağır olan poşetleri yere bırakıp apartman kapısının anahtarını aramaya başladım.Lanet anahtarı bir türlü bulamıyordum ve buda yetmezmiş gibi arkamdan boğuk bir ses geldi.Bu hacı amcanın sesiydi.
''Ne oldu kızlar neden bekliyorsunuz burada ?'' dedi hacı amca.
'' Şeyy biz anahtarı bulamadıkta onu arıyorduk'' dedim. Hacı amca hemen elini cebine atıp anahtarı çıkardı ve bize uzattı bende anahtarı alıp kapıyı açtım .
Utanarak ''Hacı amca bizim bu gün arkadaşlarımız gelecek senin için sorun olmaz değil mi ?'' diye sordum. Tek kaşını kaldırdı ve bana ''Aralarında erkeklerde varmı ?'' diye sordu.Resmen köpek gibi terliyordum. ''Cem ve onun yakın arkadaşları biz nişanlı olduğumuz için tanışmaya gelecekler.'' dedim. Şüpheci bir bakış atıp ''Peki '' dedi ve evine girdi.
Dakikalardır tuttuğum nefesimi vermem on dakika sürdü ve Yağmurun bana bağırmasıyla irkildim.
''Hala ne duruyorsun burada hadi kalk bir duş al leş gibi kokuyorsun hem akşam Erdem'i de çağırdım'' deyip sinsi sinsi güldü pislik .Erdem benim eski erkek arkadaşımdı ama onu çoktan unutmuştum o yüzden kendimi hemen banyoya attım.
Hazırlanmam bittiğinde elime çayımı alıp televizyonun karşısına geçtim. Yağmur cipsleri masaya koyarken ''İnsan bir yardım eder kaldır o koca götünüde bana yardım et'' dedi. Hayır anlamında kaşlarımı kaldırdım.Gözlerini devirip bana '' bari kalkta üzerine düzgün birşeyler giy'' dedi.
Zoraki koltuktan kalktım ve odama gittim.Dolabımı bir on dakika kadar karıştırdıktan sonra beyaz üzerinde dantel desenleri olan askılı mini elbisemi giymeye kara verdim. Saçlarımıda açtıktan sonra şeftali rengi rujumu ve allığımı sürüp odadan çıktım.
Ben holdeyken salondan sesler gelmeye başlamıştı bile . Salona girer girmez Erdem ile göz göze geldim.
Hemen gözlerimi devirip yanında oturan Seda'ya '' Hoşgeldin canım'' deyip sarıldım . Seda tekrar yerine oturduğunda Erdem nispet yapar gibi kolunu Seda'nın omzuna attı . Tam yerime oturucakken Yağmur'un delici bakışlarına maruz kaldım.Sonrada gönülsüzce ''Sende hoşgeldin Erdem '' dedim.Hoşbulduk anlamında başını salladı.Cevap vermeye bile tenezzül etmedi.Sanki ben onu aldatmışım gibi davrandı piç.
Tekrar kapının çalmasıyla irkildim .Bu kötü ortamdan çıkmak için kapıya saldırdım.Kapıyı açtığımda otuziki dişiyle ve tüm sempatikliğiyle Cem karşımdaydı .Çiçek bile almıştı ah ne düşünceli çocuk....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Genç Kız (Düzenleniyor)
ChickLitCehennem kadar sıcak bir yaz gününde Ege en yakın arkadaşı Yağmur'u yanında sürükleyerek Kemeraltındaki çok methini duyduğu bir falcıya götürür.Falcı ona 'Senin ruh eşin çok yakınlarda. Hemde mavi gözlü onu bir an önce bulman gerek' der.Kendini bu...