Çoğunuz ausuz olan dediniz ama planlamasını beceremedim zaman yolculuklu planlamak çok zor olm
O yüzden fuck you istasyon insanlarını yazıcam
Btw mamamoo seviyorsanız benle aynı anda hikayesini paylaşan nilea27 nın hikayesine bi göz atın!!!!
Anlamı hep çok hoşuma giden ve her dinleyişimde beni büyüleyen bir şarkı. Bu da bir kurguyu haketmez mi?
İyi okumalaarr 💛✨
Patronu "Sen benle dalga mı geçiyorsun?" diye telefonuna bağırınca, Ochako kahvaltı için kestiği domatesleri bir kenara bıraktı ve Katsuki'nin sinirle indiği mermer merdivenlerin yanına koştu.
"Ne oldu efendim?" dedi nazikçe, sabah sabah isteyeceği son şey yine bu kaba adamdan bir azarlama dinlemekti.
Neyse ki Katsuki onu görmezden geldi, kravatını bağlayabilmek için telefonu kafası ile boynu arasına sıkıştırırken bağırmaya devam etti.
"Bak gerizekalı, trafik mrafik sikimde değil, o araba buraya gelecek. İşe ışınlanmamı mı bekliyorsun?"
Ochako onun şoförüyle konuştuğunu anlayınca 'zavallı İida' diye mırıldandı ve pahalı taşlarla döşenmiş askılığa uzanıp Katsuki'nin ceketini aldı. İida, Ochako'nun yakın arkadaşlarından biriydi, 2 yıl önce babasının şirketini devralmış bu kaba herif için çalıştıklarından birbirlerinin arkasını kollaya kollaya epey iyi arkadaş olmuşlardı.
Ochako hızla ceketini giydirdiği sırada Katsuki daha da sinirlenip boynuyla tutmak yerine telefonu hoparlöre alıp kadife koltuğa fırlattı.
Bu adam için çalışırken sinirli sabahalar geçirmek normaldi. Ochako onun küfrederek evden çıkmasını bekler, ardından bu tek başına yaşayan bir adam için fazla büyük, lüks ve dubleks evi silip süpürür, yemek hazırlar, bahçeyi sulardı. Sevgilisi İzuku herifin çocukluk arkadaşı olduğu için bu işi kapabilmişti ve paraya cidden ihtiyacı vardı, bu fırsatı çöpe atmayacaktı.
"Efendim, bugün maraton varmış, bütün yollar kapalı. Bu trafiği atlatsam bile evinize gelmem imkansız." diyen İida'nın sesi koltuğa gömülen telefondan yükseldi. Kulağa çok tedirgin ve suçlu geliyordu, koskoca adam süt dökmüş kediye dönmüştü.
"Ne bok yersen ye ama hallet, gelmeyen arabayı ne yapayım ben? Bu sabah yeni yapımcıyla toplantı var, geç kalırsam seni öldürürüm."
"Size söyledim, yollar kapalı, ee-efendim. Zaten metronun hemen yanında oturuyorsunuz, en hızlı öyle gidersiniz ve toplantınıza yetişirsiniz."
"Metro mu? O yüzden mi bu ev o kadar pahalıymış? Neyim ben fukara lise öğrencisi mi?"
Ochako her gün buraya metroyla gidip geldiğini söylemediğine memnun oldu. İş yerinin metronun dibinde olması başına gelen en güzel şeydi. İkinci sıra da İzuku falandı işte.
"Kocaman metro işareti var efendim, oradan aşağı inip sağdaki trenden 3 durak giderseniz hemen şirketin önünden çıkarsınız." derken Ochako çantasına uzanıp cüzdanını çıkardı. "Akbil çıkarmakla uğraşmayın, benimkini kullanabilirsiniz, içinde hâlâ 3 lira olması lazım." (Yes akbil ve lira)
Katsuki kartı alıp incelerken Ochako "Kahvaltı edecek misiniz efendim?" diye ekledi ancak bir cevap alamadı. Katsuki iç çekip teşekkür etme zahmetine girmeden sinirle akbili cebine attı, ardından koltuktan telefonunu alıp çantasına, iş telefonunun yanına koydu ve koparırcasına fermuarı çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstasyon İnsanları
FanfictionSıkıcı ve monoton bir hayatın pençesine takılmış, zengin iş adamı Katsuki'nin hayatı, bir gün kullanmak zorunda kaldığı metro istasyonunda gördüğü ilginç bir sokak sanatçısının nezaketiyle tamamen değişir. Lüks ısıtıcılarla çevrelenmiş şaşalı evini...