Medya credit: Twitterda @/talesofmai
"Yuvarlak surat, sana bi sürprizim var."
Ochako katladığı gömleği sepete geri bırakıp yatak odasından çıktı ve hızla merdivenleri inmeye başladı. Patronun sürprizden kastının iyi bir şey olabileceğine pek inanmıyordu ama sesi iyi geliyordu. Belki de güzel bir zam alacaktı.
Merdivenlerin hepsini inip koştuğu koridorun ardından evin girişine ulaşınca, mekânın modernliğine ve şaşasına bakakalan kızılla karşılaştı.
"Kirishima-kun?" dedi merakla, kafası karışmıştı.
" 'CHAKO-CHAAAN!" Eijirou'nun dikkati görkemli evden sevimli kıza döndü, tanıdık bir sima görmenin mutluluğuyla Katsuki'nin yanından uçup ona sarıldı.
Ochako tek koluyla onun sırtına sarılırken boştaki elini, kapının eşiğinde Eijirou'nun dağınık bıraktığı pabuçlarını düzelten patronuna "bu ne şimdi?" der gibi salladı. Garip hastane kokusu sarıldığı gencin saçlarına sinmişti.
Katsuki cevap vermek yerine omuz silki. Ayakkabılarını çıkarmadan hızlıca bir iki adım atıp broşürü amerikan tarzı mutfağının tezgahına bıraktı.
"Bu sana gerekenleri anlatır, artık yemekleri şunda yazanlara göre hazırlamanı istiyorum. Benim ofise dönmem gerek, geberin."
Ochako soru sormayı geç, neye uğradığını anlayamadan Katsuki anahtarlarını ve ceketini tekrardan kapıp gözden kayboldu. Dışarıdan gelen araba gürültüsünün ardından önünde sadece saf saf sırıtan kızılkafa kalmıştı.
"Görüşmeyeli oldu di mi bayağı? Ay gribi bulaştırmadım umarım, sarıldığım için kusura bakma. Midoriya nasıııl?" diye nefes almadan konuşmaya başladı Eijirou, Katsuki gözden kaybolur kaybolmaz. "En son gördüğümde kas yapıcam diyodu, nası gidiyo o iş? Bazen kıskanıyorum valla ya. Bakugou-san'la çalıştığını bilmiyodum, ama çok rahatladım şu an var ya. Adam organ mafyası çıksa napcam falan diye düşünüyod-"
"Kirishima, bi dur. Hasta görünüyorsun, iyi misin? Neden burdasın? Bakugou'yu nerden tanıyorsun?"
"Evet hastaymışım, Bakugou zorladı, tanımıyorum." diye sırasıyla cevapladı. "Yani iki aydır falan metroda görüyorum ama ilk defa dün konuştuk, sanırım."
Eijirou adım adım nasıl kendini Katsuki Bakugou'nun neredeyse malikane denebilecek kocaman evinde bulduğunu anlatırken Ochako birkaç kez kendini çimdiklemek zorunda kaldı. Aynı Katsuki'den bahsettiklerine emin olamıyordu.
Onun Katsuki, fazla konuşmazdı, konuştuğunda karşısındakini ya aşağılar, ya da emir verirdi. Hele empatiyi aklının ucundan bile geçirmezdi. Fakat Eijirou'nun Katsuki'si, endişelendiği için tanımadığı birini bekleyerek trenini kaçırmayı göze alıyor, kızın tekinin ofisini basıp ona emir vermesine izin veriyor ve yetmezmiş gibi 2 gününü onlara ayırıp iyileşebilmesi için ona evini açıyordu.
İzuku ona defalarca Katsuki'nin cidden iyi bir insan olduğunu söylemişti ama Ochako işe girdiği gün sevgilisi, herife evi için güvenebileceği birini bularak iyilik yapmasına rağmen yeni patronu suratsızlığını tek saniye bile bozmamıştı.
İzuku ona karşı her zaman nazikti, yardımcı olmaya hazırdı ve arkadaşı olmak için hevesliydi. Yine de Katsuki kabalık inadından vazgeçmiyordu. Ochako'nun bu adam hakkında parası dışında bir şeyi sevmesi pek mümkün değildi.
Fakat Eijirou gelmiş, güya hasta olması gerekirken enerjisini eksik etmeden son 2 gününü anlatıyordu.
"Ama konuşmayı pek sevmiyor galiba," dedi çenesini kaşırken. "Mina indikten sonra ağzını bıçak açmadı, ben de gergin gergin oturdum öyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstasyon İnsanları
FanfictionSıkıcı ve monoton bir hayatın pençesine takılmış, zengin iş adamı Katsuki'nin hayatı, bir gün kullanmak zorunda kaldığı metro istasyonunda gördüğü ilginç bir sokak sanatçısının nezaketiyle tamamen değişir. Lüks ısıtıcılarla çevrelenmiş şaşalı evini...