Medya: @/talesofmai -Twitter
Evet mainin çizimlerini çok seviyorum what about itKatsuki ve Eijirou üstlerinde biriken karları silkelerken Ochako mutfaktan fırladı ve zıplaya zıplaya yanlarına vardı.
"Geç kaldınız, Bakugou, ne yedirdin ona? Listenin dışına çıkmadın değil mi?"Evin içine adımını atmasıyla yüzünü sıcak bir hava dalgası sararken Katsuki göz devirdi. "Ulan Uraraka, şımarma. Ne yaptığımızı biliyoruz herhalde."
O kadar da abartmamışlardı, Katsuki'nin söz verdiği gibi et yemiş, dönüş yolunda da yerken donan elleri ısınsın diye kestane almışlardı. Restoranda Katsuki masadaki bütün baharatları tabağına boşaltırken fazla baharat kullanmaya izni olmayan Eijirou öylece bakakalmıştı, yine de hayatında yediği en güzel yemekti. Uzun zamandır et yememişti ve etten daha çok sevdiği bir yiyecek yoktu.
Katsuki nasıl Ochako'nun kendisini aptal yerine koyduğunu ve onu bu saate kadar nasıl kovmadığına inanamadığını homurdanarak montunu çıkardı, Eijirou'nun kardan nemlenmiş saçlarıyla kaplı ensesine uzanıp atkısını aldı ve elindekileri girişteki dolaba astı.
"Kirishima, git kaloriferin yanında dur. Yine hasta olursan seni gebertirim."
Eijirou'yu bileğinden yakalayıp oturma odasındaki, rahatça dışarıdaki yolu izleyebileceği bir camın yanındaki kaloriferin oraya itti. Eijirou itiraz etmeden söz dinledi, zaten bütün gün dışarda, karda gezmek onu üşütmüş ve yormuştu. Ellerini kalorifere dayayıp biraz ısınmayı dert etmezdi.
Katsuki beresini, eldivenlerini ve çantasını dolaplara yerleştirirken beklediği emir bir türlü gelmeyen Ochako hayretle bakıyordu. Bunları yerleştirmek onun işiydi, ama alışılmadık şekilde Katsuki kıyafetleri onun eline tutuşturup bağırmaya yeltenmemişti.
"Ben gidip havlu falan çıkaracağım, saçın ıslak, sıcak bi duş alırsın." diye ekledi aceleyle. "Yuvarlak surat, sen de ona çay kahve sıcak bir şeyler yap, içi ısınsın."
"Çok sıcak ve kafeinli şeyler içmemesi lazım. Yasak listesinde var."
Katsuki, aniden bu cümle hayatında en çok alındığı sözmüş gibi arkasını dönüp "Sikerim yasak listesini. Üşümesin." diye hırladı. Ardından kendini pata küte merdivenlere atarken Ochako hem şaşkınlıkla hem de neşeyle kaloriferin oraya, Eijirou'nun yanına yaslandı. Eijirou'nun midesini bir daha parçalasın diye sıcak ve asitli bir şeyler hazırlamayacaktı, yok daha neler.
Eijirou'nun normal gevezeliği ve parlaklığı üstünde yoktu, enerjisi eve girdiklerinden beri daha düşüktü. Mutsuz görünmüyordu, ama her zamanki kadar çoşkulu değildi. O kapıdan geçtiğinden beri tek kelime etmemişti.
Ochako onun durgunluğunun ve dalgınlığının nedenini bilmiyordu ama, Katsuki kendisini aradığından beri aklına takılanı söze dökmeye karar verdi. "Kirishima, ona iyi geliyorsun."
"Ha?"
"Bakugou'ya." Katsuki'nin kendisine telefonda sorular sorarken nasıl paniklediğini hatırladı. Konuşmayı sevmemesine rağmen, belki Eijirou'yu mutlu eder diye debelenişini düşündü. Nasıl olduğundan emin değildi, ama bir şekilde soğukluğu ve kabalığıyla bilinen Katsuki Bakugou, misafiri üşümesin diye didiniyor, ona verebileceği en sıcak ortamı sağlamaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstasyon İnsanları
أدب الهواةSıkıcı ve monoton bir hayatın pençesine takılmış, zengin iş adamı Katsuki'nin hayatı, bir gün kullanmak zorunda kaldığı metro istasyonunda gördüğü ilginç bir sokak sanatçısının nezaketiyle tamamen değişir. Lüks ısıtıcılarla çevrelenmiş şaşalı evini...