W I N T E R ✿

2.1K 262 272
                                    

07.02.2016
"Sabah da sahilde uyandım işte." utana sıkıla son cümlemi de söylediğimde, Lalisa kocaman açtığı ağzıyla arkasına yaslanmıştı.

"Neden öpüşmediniz?" gözlerinde ki hayalkırıklığı ile mırıldandığında yavaşça omzuna vurmuştum.

"Jimin'le sevgili olduğumuzu unutuyorsun sanırım." dediğimde dudaklarını büzmüştü.

"Ben değil ama Jimin seninle sevgili olduğunu her gece unutuyor." sinirle konuştuğunda benden çok onun bu duruma sinirlendiğini farketmiştim. Haklıydı da. Sevgilisi ona böyle bir şey yapsa bir an bile sakin kalamazdım.

"Lalisa biliyorsun, onun ihtiyaçlarını karşılayamıyorum." kollarımı masaya dayayıp dudaklarımı birbirine sürttüm. "O da kendince bir yöntem geliştirmiş."

"Ne yöntemi? Hah, kıçına tekmeyi bassana." kahverengi saçlarını geriye attığında etrafı kolaçan edip yavaşça bana yaklaştı. "Seni seviyorsa cinselliği önemsemez ayrıca bakire olduğunu biliyor mu?"

Kafamı aşağı-yukarı salladığımda salaksın der gibi bakmış ve arkasına yaslanmıştı. "Ayrıldığınızda bunu herkese söyleyecek. Jennie ve yandaşları sana neler yapar biliyor musun?"

"Biliyorum." üzüntümü belli etmemeye çalışarak konuştuğumda ellerini belime sarmış ve kafasını omzuma yerleştirmişti. "Ben seni koruyacağım chaengie!"

"Teşekkür ederim Lili ama onlara karşı gelebileceğimizi düşünmüyorum." dediğimde söylediklerimin gerçekliğiyle yüzüm düşmüştü.

"Karşı gelemezsek beraber eziliriz." kıkırdayıp kaslarını gösterdiğinde gülümsemiştim. O olmasa kendimi çok boş hissederdim.

Gülümseyip oturduğu yerden kalktı ve bileğimden çekiştirmeye başladı.

İtiraz etmeden arkasından ilerlediğimde okulun bahçesine çıkmıştık. Çiçeklerle bezenmiş yoldan geçip kamelyaların olduğu kısma geldiğimizde sondan ikinci kamelyaya oturup bacaklarımı kendime çektim.

Üzerimde ki kalın kışlık elbise katlanarak biraz daha yukarıya çıktığında Lalisa'nın bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Hepsi senin mi güzelim?" alayla kaşlarını havaya kaldırıp omuz attığında kıkırdamış ve kendimi beğenmiş bir şekilde saçlarımı geri atmıştım.

"Sanırım kırmızı alarm var." tedirgin çıkan sesiyle yanıma yaklaştığında karşı bankta beni izleyen Jungkook'a dönmüştüm.

Güneş ışığı sanki onu parlatmak ister gibi üzerinde toplanırken, giydiği siyah boğazlı kazağı ve bacaklarını saran pantolonu ile bir manzara gibi oturuyordu.

"Ve köpekleri de geldi." Lalisa tiksinircesine Jennie, Kai, Yerim ve Taeyong'a baktığında hepsinin bakışları bize dönmüştü.

"Fazla dikkat çekiyoruz, bakma Lalisa!" uyarır bir tonda konuştuğumda kafasıyla onaylamış ve önüne dönmüştü.

"Ama Jungkook'un bakışları biraz fazla şey," hafifçe gözlerimi Jungkook'a çevirdim. "Müstehcen."

Gözleri tüm bedenimde dolaşıp açılan bacaklarımda durduğunda dişlerini alt dudağına geçirmiş ardından alayla gülümseyip bakışlarını yüzüme çıkarmıştı.

Amacı neydi, ne yapmaya çalışıyordu bilmiyordum ama onda bir şeyler farklıydı.

Ve ben ondan kaçarken kendimi tekrar çevresinde buluyordum. Yine de güvenmemeliydim, her ne kadar iyi davransada içini bilemezdim.

Bünyem kırılmaya öylesine müsaitti ki kendimi ona kaptırırsam bir daha toparlanmam imkansızdı.

Yanında oturan arkadaşları da bana döndüğünde utançla bakışlarımı üzerinden çekip önüme döndüm.

𝙬𝙞𝙣𝙩𝙚𝙧 ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin