§Boya§

139 16 58
                                    

Hoparlörden gelen piyano sesiyle gözlerimi kapattım. O kadar canlı bir sesti ki sanki yanı başımda siyah frağını giymiş piyanist zarif ellerini notalarda gezdiriyordu.

Gözlerimi geri açtığımda piyanisti göremememle oluşan küçük hayal kırıklığı Batı'nın tuval üstünde dolanan elini görmemle yok oldu.

Batı'nın isteği üzerine hastanede elimi tedavi ettirdikten sonra saray yavrusu evine gelmiştik. Anneme Damla'da kalacağım yalanını söylemiş olduğumdan zamanı dert etmeden yarım kalan resmimizi tamamlıyorduk.

Batı'ya karşı olan sevgimi yok etmek için nefretle ördüğüm tuğlaları yıkmamı sağlayan resime baktım bir süre. Yarışmaya girebilseydik güzel bir sonuç elde edeceğimizden hiç şüphem yoktu.

"Sence başka bir şey eklemeli miyiz?"dedim.

"Hayır. Karmaşık hale getirmek istemeyiz resmi." Ona hak verdiğim için elimdeki fırçayı kenardaki ahşap masaya bıraktım.

Batı da elindeki fırçayı benimkinin yanına bıraktı. Bir süre gözlerimizi birbirinden ayıramaz olduk. Anlam veremediğim bir şekilde birinin sadece gözlerine bakmak bile kalbimi hızlandırıyor, bu da yaşadığımı hissettiriyordu.

Gözlerini ilk ayıran o olmuştu. Masaya doğru eğilip siyah boya tenekesine parmağını daldırdı. Ne yapmaya çalıştığını anlayamadan boyalı parmağını yanağıma sürdü.

"Napıyorsun?" Şaşkınlıkla dile getirdiğim sorumu umursamadan konuştu.

"Siyah sana yakıştı."

"Neyse ki ruhumuz bize yakışan rengi umursamıyor."

"Ha?" Yanağımdaki siyah boyayla anlamaz bir şekilde ona bakışıma dayanamamış olmalı ki kendini açıklamaya çalıştı.

"Bence herkesin ruhunun bir rengi vardır."

"Mesela yeni doğan bir bebeğin ruhu beyazdır. Doğduğu andan beri yaşadığı olaylar ruhuna bir renk katar o bebeğin. Ve bu şekilde ölene kadar bir renk karmaşası olur ruhunda. Nasıl ki herkes farklı bir hayat yaşıyorsa ruhlarının rengi de aynı şekilde farklıdır. "

"Beyaz tüm renkleri içinde barındırdığı için mi doğduğumuzda ruhumuz beyaz renkte?"

"Evet, aslında herkesin ruhunda doğduğu andan itibaren her renkten vardır. Kişi hayatın getirdiklerine göre kimi zaman arzularıyla, kimi zaman da korkularıyla bu renkleri ortaya çıkarır."

"O zaman olaylar ruhumuza renk katmaz, olan rengimizi ortaya çıkarır."

"Bir bakıma öyle."

"Peki, sen neden renginin siyah olduğunu düşünüyorsun?"

"Siyah baskın bir renktir, bir kere ortaya çıkınca hangi renk gelirse gelsin hep siyah olarak kalır ruhun rengi."

"Beyaz siyaha katılınca siyahı etkileyebilecek tek renk. Öyleyse beyazı elde etmek için sana tüm renkleri sunacağım."

Eliyle yanağımdaki siyah boyalı yeri okşadı. Yüzündeki gülümsemeyi görmek az önce dile getirdiğim isteğimin artmasına sebep oldu.

Kenardaki boya kutularından kırmızı olanı aldım. Elimi boya tenekesinin içine daldırdım. Parlak kırmızı boya tüm elime dağıldığında Batı ne yapacağımı anlamış olmalı ki benden kaçmak için sandalyesinden kalkmaya çalıştı. Sargılı elimle kolunu tuttum. Gitmesini önlemiş olmama karşın sızlayan elimle ağzımdan bir inleme kaçtı.

Vişne Suyu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin