§Senden Nefret Ediyorum§

335 31 68
                                    

Ders bittiği anda Batı yerinden kalkıp çıkışa ilerlemeye başladı. Malzemelerimi hızlıca toplayarak peşinden koştum.

"Batı!" bağırmamı takmadan arabasına doğru ilerlemeye devam etti.

Koşarak tam arabanın kapısını kapatmış gidecekken kapıyı açtım.

"Konuşmamız lazım." ifadesiz yüzünü telefonunun ekranından bana çevirdi.

"Bin." Anlamazca suratına baktım.

"Sen arabadan insen daha iyi olur."

"Fazla vaktim yok. Seni evine bırakırken anlatırsın." Sinirden saçlarımı yolacak kıvama gelmiştim.

"Beni evine bırakmanı isteyen kim? Sadece 5 dakika konuşacağız in arabadan." Bıkmış bir tavırla arabadan indi. Arabanın biraz uzağına gidince konuşmaya başladım.

"Ümit Hoca 2 dakikaya okuldan çıkar."

"Gayet net açıkladığımı düşünüyordum ama belli ki bir bok anlamamışsın. Ümit Hoca'yla hiçbir şey konuşmayacağım."gözlerimi devirdim.

"Seninle resim çizmek istemiyorum. O yüzden konuşacaksın."

"Sadece resim çizeceğiz abartmıyor musun?" Abartmak mı? Evet belki biraz. Ama ona haklı olduğunu söylemeyecek kadar inatçıydım.

"Seninle hiçbir şey yapmak istemiyorum."

"Neden?"

"Seninle hiçbir şey yapmak istemeyecek kadar senden nefret ediyorum."

"Ciddi misin?" histerik bir şekilde güldü.

"Nefret etme sebebin ne? Yani bu kadar güçlü bir duygu için bir sebebe ihtiyaç var."

"Sen sadece Ümit Hoca'yla konuş."

"Ne Ümit Hoca'ymış arkadaş. He geliyor konuşayım da nefret ettiğin kişiden kurtul." Okuldan çıkmış Ümit Hoca'ya doğru yürümeye başladı. Bende arkasından gidiyordum.

"Merhabalar hocam." dedi Batı.

"Merhaba gençler."

"Derste dediğim olayı değiştirebilir miyiz?"

"Çocuk oyuncağı mı bu? Yazdık bi kere. Çizin geçin çok bir şey istiyorum sanki."

"İşte bazı arkadaşlar aba-" lafını tamamlamasına izin vermemek için karnına dirseğimle vurdum.

"Yani sadece resim değil hocam. Bu bir sanat lütfen basitsemeyiniz. Bence değiştirmeliyiz. Hem Seren'le ben çok zıtız birbirimize." Dansöz gibi kıvırmasına bıyık altından güldüm.

"Evet hocam ortaya güzel bir şey de çıkmaz zaten."

"Olur mu yahu. Asıl zıtlıklar sanateserini oluşturur."

"Ama hocam." son çırpınışlarımı yapıyordum artık.

"Aması maması yok. Zaten acelem var hadi tutmayın beni."

Acelesi olduğunu söylemesine rağmen kendine özgü olan salınmalı yürümesine devam ediyordu. Arkasından büyük bir hüsranla baktım.

"Denedim. Olmadı. Rahat bırakacak mısın artık beni." mutsuzluğumu zerrelerimde hissederken ona baktım. Haklıydı.

"Tamam. Teşekkürler."

"Hala evine bırakabilirim seni. Tabi istersen." biri bana senden nefret ediyorum dese onu bırak eve götürmeyi teklif etmeyi muhattap bile olmam onunla. Ama Batı benim tam tersim olduğunu yine kanıtlıyordu.

Vişne Suyu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin