§Lahmacun§

123 11 141
                                    

Beyaz  gömlekli garsonun önüme bıraktığı tabağa büyük bir iştahla baktım. Bir boğa burcu olarak yemek kırmızı çizgimdi. E bir de yemek lahmacun olunca işler değişiyordu.

Lahmacunumu masanın ortasındaki salata tabağındaki malzemelerle ödüllendirdim. Batı'nın garipseyen bakışları eşliğinde midemin en sevdiği şeyi yapmaya başladım.

Birinci lahmacunum bitince önündeki filtre kahvesine soktuğu kaşıkla içine şeker atmadığı kahvesini karıştıran Batı'ya baktım.

"İyi misin?" Sorumla kahvedeki gözlerini kısa bir süre bana döndürdü.

"Evet." Yeni sarmaya başladığım lahmacunumu tabağa geri bıraktıktan sonra yağlı elimle Batı'nın kaşığını aldım.

Bu hareketimle biraz duraksadı. Ama sonra arkasına yaslanıp kafasını cama çevirdi. Mutsuzdu. Neden olduğunu bilmiyordum ama şundan emindim ki onun mutsuz olması hiç iyi değildi.

Tabaktan yeni bir lahmacun alıp sandalyemden kalktım.

"Aç ağzını." Kaşlarını çatmış masada ona doğru eğilip ona lahmacun yedirmeye çalışan bana baktı.

"Sonsuza dek böyle duramam."

"Canım istemiyor."

"Ama benim canım sana lahmacun yedirmek istiyor." dedikten sonra dudak büktüm. Bu halime biraz da olsa tebessüm etti.

"Lahmacunu yersem beni öper misin?" Büzdüğüm dudağımı yanağımın kızarmasıyla düzelttim. Ne diye şirinlik yapmak istiyorsun Seren?

"Ye hadi." Dediğimi umursamadan oturduğu yerden kalkıp benim gibi masada eğildi. Ardından dudağımı öptüğünde öylece kalakaldım. 

Çok sürmeyen öpücükten sonra elimdeki lahmacunu alıp yerine oturdu.

Bense anın şokuyla hala ayakta duruyordum. Etrafa göz attığımda birkaç masanın bize bıyık altından gülerek baktığını gördüm.

Hızla yerime oturup masadaki sürahiden bardağıma su doldurdum. Koca bir bardak suyu bitirdiğimde sinirle konuştum.

"Senin bu yaptığın tacizden başka bir şey değil."

Bu halime kahkahalar eşliğinde güldüğünde daha fazla sinirli kalamadım. Zaten sinirli olamadığım için sinirli gibi davranmak zordu.

Elindeki lahmacunu yediğini görmek tebessüm etmemi sağladı. İşte çocuklarımın babası diyen içimdeki sesi bastırmaya çalıştım. Cidden Batı'nın lahmacun yemesi neden bana seksi geliyordu?

"Yemeğini bitirdikten sonra ders çalışalım." Teklifini ilk başta garipsesem de söylediğim yalanı hatırladığım için ses çıkarmadan lahmacunuma gömüldüm.

Yaklaşık yarım saat boyunca ikimizde sessizce oturduk. Öyle ki ortamdaki tek ses ayran içmek için kullandığım  pipetten gelen sesti. Lahmacunumu bitirdiğimde ikimizde masadan kalktık.

"Sen dışarıda bekle, geliyorum." Kasaya doğru ilerlediğinde bense cam kapıya doğru gitmeye başlamıştım.

Dışardaki erik ağaçlarıyla bezenmiş bahçenin ortasında Batı'yı beklerken Güney'i görmemle kaşlarım çatıldı. Arabasından inmiş restorana doğru giderken o da beni fark etti.

"Seren?" Gülümseyerek yanına gittim. En son Batı yüzünden hastane bankında karşılaşmıştık. Onu tekrar görmek bir bakıma iyi olmuştu. Çünkü ne zaman Güney hakkında bir düşünce aklımdan geçse az önce olduğu gibi Batı'nın intiharını hatırlıyordum. İnsanlar birini ya da bir yeri onunla veya orada en son ne yaptıysa onu hatırlıyordu. Kısacası son izlenim her zaman aklımızda kalıyor da diyebiliriz.

Vişne Suyu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin