14

4.8K 288 104
                                    

Mizan: Duyduklarım doğru mu?

Akay : Benim hakkımdaysa duydukların, doğru.

Mizan : Yani birisinden sıkılınca bırakırsın.

Akay : Evet.

Mizan : Peki neden ben? Neden bana bunu yapmayı seçtin?

Akay : Güzel kokuyordun ve zor birisiydin. Zor olanları daha fazla istiyorum nedense :D

Mizan : Yani beni hiç sevmedin öyle mi?

Akay : Dediğim gibi sadece ilgimi çekmiştin, başka bir şey yok.

Mizan : Canın sağolsun be Akay. İyi eğlenmişsindir. Sen hiçbir şeye değmezsin.

(Akay kişisini engellediniz.)

Akay : Bu kadar mı yani?

Akay : Hadi yine iyiyim, çabuk kurtuldum. Sorun çıkarır sanmıştım.

Akay çevrimdışı

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Bugünün cumartesi olması işime gelmişti. Akay'ın yaptıklarından sonra okula gidecek durumda değildim. Dün herşeyi öğrendikten sonra, başta ne tepki vermem gerektiğini gerçekten bilmiyordum. Kısa sürse de onu sevmiştim, bağlanmıştım. Bana karşı bir duygusu olmaması, beni sadece bir oyun olarak görmüş birisi için sabaha kadar da ağlamıştım. Değmeyeceğini biliyorum ama gözyaşlarıma engel olmamıştım. Dün benimle konuştuktan sonra hiçbir haber alamayan Arel eve gelmişti. Ona her şeyi anlatıp biraz da onun omuzunda ağlamıştım. O da ne tepki vermesi gerektiğini bilmediği için, ne yapacağını şaşırdı çünkü arkadaşlarımın önünde hiç ağlamamıştım. Haliyle ne yapabileceğini de bilememişti.
Odamın kapısı açılıp içeriye birisi girmişti. Yatağıma oturup saçlarımı okşadı.

"Abiş, hasta mı oldun? Neden yatağından çıkmıyorsun?"

Gelen kişinin Nilay olduğunu anlayınca yorganımın yarısını açıp boş olan yeri patpatladım. Ne yapacağını anlamış alan Nilay hızlı bir şekilde yanıma yattı ve yüzünü bana döndü.

" Birisiyle oyun oynuyormuşum ama benim haberim yokmuş . "

Nilay gözlerini şaşkınca açtı.

"Abiş, sen çocuk musun? Biri seninle oyun oynuyor ama sen bilmiyorsun öyle mi? Ben bile Alya benimle saklambaç oynuyorsa bunu fark edebiliyorum."

"O zaman senin abişin çok aptal değil mi Nilay?"

Parmağını çenesine doğru götürüp düşünür gibi yaptı.

"Abiş, o zaman sende onunla oyun oyna. O da başka birisiyle, habersiz oyun oynanmayacağını öğrenir."

Aslında fikri güzeldi ama onunla nasıl bir oyun oynayacağımı bilmiyorum ki? O benim yıkılmamı, aciz kalışımı izlemek istiyor ama ona istediğini vermeyerek onu azıcık da olsa sinir edebilirdim değil mi? O güçsüz, aciz, zayıf bir Mizan istiyor. Ben de ona istediğini vermeyerek, sanki hayatıma hiç girmemiş gibi devam edeceğim.

"Teşekkür ederim, benim küçük fındık kurdum."

Nilay'a sıkıca sarıldım. Küçücük çocuk aklımı başıma getirmişti.

" Abiş ya, boğulacağım. Yaa sıkma fazla!"

Onun tatlı kıkırtılarıyla, ben de gülümsedim ve onu sıkmayı bıraktım.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Okul olmadığı için, Arel bize gelmişti. Akay hakkında ne yapabileceğimi ona anlatınca, onun aklına başka bir fikir gelmişti. Planının ise yaramayacağını söylediğimde ise beni dinlememiş, ne yapmam gerektiğini anlatmıştı. Şimdi ise yemeğe kalmış, babamla sohbet ediyordu. Bazen Arel hayatımda olmasa ne yapardım diye düşünüyorum. Yanımda olmasaydı, asla tam anlamıyla toparlanamazdım.

"Mizan! Hadi yemeğini ye. Nereye daldın öyle?"

Babamın uyarısıyla kendime gelip, iştahım olmamasına rağmen yemeğimden yemeye başladım.

Yemek bittiğinde Arel babamdan izin isteyerek eve gitmesi gerektiğini söyledi.

"Arel kızım, tekrar gel olur mu? Bak Nilay çok sevindi seni görünce."

" Tamam Anıl amca, tekrar gelirim."

" Mizan, sen de Arel'e kapıya kadar eşlik eder misin?"

Babama bir şey demeden Arel'e kapıya kadar eşlik ettim.

"Dikkatli git, tamam mı güzelim?"

"Tamam Mizan, sen beni merak etme. Çok kafana takma olanları."

Kısaca baş sallayıp onu uğurladım.

__________________________________

Appleandbananatime

KULAKLIK (BOYXBOY) TEXTING Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin