35

3.4K 201 54
                                    

"Oha lan, buraya baksanıza bi. Şşşt sessiz olun "

"Ne var lan? Oha çok tatlılar. "

" Shipper kalbim dayanamıyor."

"Foto çekin amk!"

"Yirmi otuz tane çektim, Akay artık bize bulaşamaz."

Kulağıma doluşan sesler ile gözlerimi araladım. Aren, Armin, Serdar ve Arel başımızda dikilmiş gözlerinden kalpler çıkarcasına bize bakıyorlardı. Dün gece mağarada biraz daha konuşmuş, dağ evine geri dönmüştük. Akay odama gitmeme izin vermemişti ve beraber salondaki koltukta uyumuştuk. Akay'ın sol kolu ve bacağı üzerimdeydi ve hareket edemiyordum. Biraz fazla kıpırdanmış olmalıyım ki Akay yavaş yavaş gözlerini araladı. Beni görünce yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi, bende aynı şekilde karşılık verdim. Gözleri başımızda dikilmiş bize bakan arkadaşlarımıza kayınca gülen yüzü soldu.

"Bir rahat vermiyorsunuz arkadaş ya."

Akay bana daha fazla sarılıp kalkmamı engelledi.

"Akay, bırakta kalkalım hadi."

Bırakacağı yere daha fazla sıkınca bir an nefes alamıyorum sanmıştım. Yüzünü kulağıma yaklaştırıp fısıldadı.

" Artık benimsin, istesen de bırakmam."

Yüzüm anında kızarırken dudaklarımı ısırmaya başlamıştım. Tanrım çok tatlı bu çocuk!

" Eee biz sizi rahatsız etmeyelim o zaman ehehe"

Arenlerin de burada olduğunu hatırlayınca daha kızarabilirmişim gibi tekrar kızarmaya başladım.

"Hadi defolun, utandırmayın sevgilimi."

Daha fazla rezil olmamak için yüzümü Akay'ın boynuna gömdüm. Akay bu durumdan memnunmuş gibi hafifçe kahkaha attı.

" Oha lan! Siz ne ara sevgili oldunuz?"

Arel'in sesi, evi inetecek kadar sesli çıkınca yüzümü buruşturdum. Kalkmaya çalıştığımda, Akay bu sefer kollarını gevşetmiş kalkmama izin vermişti.

"Dün gece Akay teklif etti."

Tüm gözler bana dönerken, soru sorulmasına izin vermeden hemen tuvalete koştum. Elimi yüzümü yıkayıp tuvaletten çıktım, mutfağa doğru adımlayıp kahvaltı hazırlamaya başladım. Dolaplardan birinde patates bulunca, patates kızartması yapmaya karar verdim. Masaya kahvaltılıkları dizdim ve patetesleri soyup dilimledim. Dilimlenmiş patatesleri kızgın yağa attığımda bir çift kol belime sarıldı. Kokusundan Akay olduğunu anlamıştım, kafasını da omuzuma koydu.

"Benim sevgilim ne yapıyormuş bakalım?"

Sevgilim demesine ayrı ona ayrı eriyordum resmen! Yüzümü yan çevirip yanağına kısa bir öpücük kondurdum. Başta şaşırsa da açıkta olan boynuma art arda öpücükler kondurmaya başladı. Gıdıklanıp ondan uzaklaşmaya çalışsam da beni tekrar yakaladı. Nefes nefese hala gülerken konuştum.

"Akay hadi bırak, patatesler yanacak!"

Son anda patatesleri hatırlayıp yanmadan kurtarabilmiştim. Bunun için kendimi içimden tebrik ederken, kötü kötü Akay'a bakmaya başladım .
Suçunu bilen çocuklar gibi dudaklarını ısırıp bana bakıyordu. Bu manzara karşısında daha fazla dayanamayıp gülmeye başladım. Benim güldüğümü gören Akay'da gülmeye başladı.

" Oh oh Allah neşenizi artırsın."

Serdar'ın sesini duyunca ona döndüm. Akay ile sevgili olmamda Serdar'ın da payı çok büyüktü, ona ne kadar teşekkür etsem azdı. Yüzümde buruk bir gülümseme ile Serdar'a bakarken ne düşündüğümü anlamış gibi bana kocaman gülümsemişti.

" Ohh mis gibi kokuyor. Mizan kanka inanır mısın kurt gibi açım."

Kapıdan içeri giren Aren ve Armin'e baktığımda Aren'in eliyle karnını ovuşturduğunu gördüm. Onların hemen arkasından giren Arel, Aren'in kafasına yavaşça vurdu.

"Sen ne zaman doydun ki Aren?"

Aren, Arel'e kötü kötü bakmaya başladı.

"Hep kıskançlıktan hep! Beni çekemiyorsun kızım sen."

Gözlerim şaşkınlıktan büyürken Arel ve Aren'e bakıyordum. Aren asla Arel'e bağırmazdı ki.

Birden Aren gülmeye başladığında diğer herkes de gülmeye başladı.

" Bi ciddi olamıyorum amına koyayım ya."

Aren'in yakınmalarına herkes gülerken bende tavadaki patatesleri tabaklara doldurdum ve masaya koydum. Aren, patatesleri masaya koyduğumu görünce adeta masadaki yerine uçmuştu. Akay'a baktığımda ise yüzünde buruk bir gülümseme ile masadakilere bakıyordu. Elinden tutup yavaşça masaya çekiştirdim onu.

Herkes kahvaltısını yapmıştı ve Armin bize bir sürprizi olduğunu söyleyerek evin arkasına getirmişti. Armin garaj gibi bir yerin içindeydi ve bizde dışarıda duruyorduk.

"Hazır mısınız gençler!!"

Içeriden Armin'in coşkulu sesini duyunca benim de üzerime anlamsız bir heyecan dolmuştu. Arel daha fazla dayanamıyor olacak ki yerinde bir o yana bir bu yana zıplıyordu.

"Hadi artık Armin, merak ediyorum."

Armin garajın sürgülü kapısını açınca gözlerim şaşkınlıktan büyümüş ağzım açılmıştı.

"Bisiklete bineceğiz yeeey! "

______________________________

Medyada Halsey aşkım

Yani dinleyin derim gerek sözleri gerek melodisi olsun muhteşem bir şarkı.

Appleandbananatime

KULAKLIK (BOYXBOY) TEXTING Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin