40 (FİNAL)

4.3K 205 66
                                    

Akay: Mizan?

Mizan : Efendim?

Akay : Seni bir yere götürmek istiyorum.

Mizan : Nereden çıktı bu?

Akay : Sevgilime sürpriz yapamaz mıyım?

Mizan : Tamam o zaman, nereye gidiyoruz?

Akay : Sürpriz?

Akay : Yarım saate evinizin önünde olurum.

Mizan : Tamam, bekliyorum.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Duştan çıkmış ne giyeceğimi seçmeye çalışıyordum. Akay mesaj atıp yarım saate orada olurum demişti ama ben hala hazır değildim. En son kırmızı baskılı bol sweatimi ve siyah kot pantolonumu giymeye karar verdim. Dün Akay bizdeydi ve pizza sipariş edip beraber film izlemiştik.

Üzerime siyah kot ceketimi de giyip salona geçtim.

" Baba, Akay ile dışarı çıkacağım."

Gözlerini okuduğu dergiden ayırıp kuşkuyla bana baktı . Akay ile barıştığımı ona söylemiştim ama bundan fazla mutlu değildi. Beni tekrar üzeceğinden korkuyordu.

" Neden? Ne yapacaksınız?"

Kaşlarımı çatmış babama bakıyordum. Bir şey mi ima etmeye çalışıyor acaba?

" Bende bilmiyorum, sürprizi varmış."

" Ne?! Sürprüz mü? Bendee! "

Koşarak üzerime atlayan Nilay'ı sıkıca tuttum. Dudaklarını büzmüş bana bakıyordu.

" Abiş, beni de götür lütfen."

Ne kadar onu götürmek istesem de bu sürpriz işini Akay hazırlamıştı ve açıkçası baş başa olmak istiyordum.

"Bebeğim, sen evde kal. Akay abin başka bir gün seni de götürecekmiş, olur mu?"

Kaşlarını çatmış kollarını göğsünde birleştirmişti.

" Hayır bende geleceğim!"

Derin nefes alıp verdim. Nerden çıkmıştı başıma bu?

" Nilay, babacığım biz seninle baba kız günü yapacaktık unuttun mu? Hem çikolatalı pasta da yapacaktık? "

Nilay çattığı kaşlarını serbest bıraktı ve  ellerini birbirine çırptı.

" Abiş sen git. Ben evde çikolatalı pasta yapacağım."

Gözlerimi kısarak Nilay'a baktım.

" Beni, çikolatalı pastaya mı satıyorsun? "

" Evet, o yüzden sen gidebilirsin. "

Bunun intikamını sonraya bırakıp ayakkabılarımı giydim ve kendimi evden dışarı attım.

Yaklaşık beş dakikalık bekleyişten sonra Akay gelmişti. Serdar'ın da Armin'in de kendi arabası vardı ama Akay'ın kendi arabası yoktu o yüzden onlardan birisininkini almıştı. Ön tarafın kapısını açtım ve koltuğa oturdum.

"Selam."

Yüzüne geniş bir gülümseme yerleştirdi , uzanıp yanağına hafif bir öpücük kondurdum. Gülümsemesi yüzünde dondu.

" Seni hak etmek için ne yaptım ben acaba?"

Utangaçca önüme dönüp emniyet kemerini taktım.

" Yüzünün kızarmaları yok mu? Neden her halinle de güzelsin?"

Elim istemsiz yüzüme gidince, yüzümün yandığını hissettim.

" Akay ne oldu bugün sana ya? Ayrı bir romantiğiz bugün. "

Arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.

" Romantiklikle alakası yok. İçimden geldiği gibi davranıyorum. "

Onun bugünkü hallerini garipsesem de içten içe hoşuma da gitmişti açıkçası.

"Pekiii o zaman, yolculuk nereye kaptan?"

Yüzüne sinsi bir gülümseme kondurup bana döndü.

"Geldik bile."

Etrafa baktığımda kumsal kenarına gelmiştik . Akay arabadan inince bende arabada durmayıp indim. Akay 'ın yanına adımladım ve elini tuttum.

"Bu soğukta neden buraya geldik ki?"

Yüzüne genişçe bir gülümseme yerleştirip elimi daha da sıktı.

" Sürprizim bagajın içinde. Haydi yağmur başlayacak bir an önce gidelim."

Yağmur hafiften yağmaya başlayınca koşarak arabanın arkasına doğru gittik. Akay arabanın arkasına geçince bagajını açtı, arabanın çok geniş bir bagajı vardı . Bagajını içinde battaniyeler, çeşitli abur cuburlar vardı. Yüzüme istemsiz bir gülümseme yerleşmişti.

"Sevdin mi bebeğim?"

Onu başımı aşağı yukarı sallayarak onayladım. O bagaja oturunca bende yanına yerleştim. Battaniyelerden birini üzerime sardı ve diğerini de kendisi aldı. Elinde bir de kulaklık vardı, her şeyin başlamasına sebep olan şey. Sanki içimi okumuş gibi derince gözlerime baktı.

" Sana bir kulaklık yüzünden mesaj atmıştım."

Kaşlarını kaldırıp, dudaklarını ısırdı.

" Aslında kulaklığını çantandan ben almıştım. Kulaklığını yanından hiç ayırmazdın, bende eğer onu alırsam seninle konuşabileceğimi düşündüm."

Gözlerim yavaşça büyürken hafifçe koluna vurdum.

" O benim favorimdi!"

Kahkaha atmaya başlayınca bende dayanamayıp gülmeye başladım. Birden kahkaha atmayı kesti ve derince yüzüme bakmaya başladı. Yüzünü yavaşça yüzüme yaklaştırdı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Şehvetten ve tutkudan uzak özlemle öpüyordu dudaklarımı.

Dudaklarını haraket ettirmeye başlayınca  ona karşılık verip bir elimi yüzüne çıkardım. Nefes almak için ayrıldığımızda alnını alnıma yasladı.

" Seni seviyorum, hep seveceğim."

" Bende seni çok seviyorum..."

______________________________

Ayy bitirdim ben bunu 🤧🥺😭

KULAKLIK benim ilk kitabımdı ve benim için ayrı bir yeri var. Umarım kitabı beğenirsiniz.

Kitabı kütüphanenizden kaldırmamanızı öneriyorum çünkü Aren için de bir kurgu yazmayı düşünüyorum ve duyurusunu buradan yapacağım. Maksimum iki hafta sonra Aren'in kitabı da yayında olacak.

Kendinize iyi bakın...

Appleandbananatime

KULAKLIK (BOYXBOY) TEXTING Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin