15

4.8K 300 86
                                    

Sıkıcı bir Biyoloji dersinin ortasındaydık. Arel çoktan sıkılmış, telefonundan helix jump oynuyordu. Ben kollarımı sıraya koymuş, bir yandan da dersi dinliyordum. Bugün okula geldiğimde Akay diye biri sanki yokmuş gibi davranıyorum. Onun da zaten beni çok taktığı yoktu ama Armin için aynısını söyleyemeyecektim çünkü sabah bana selam vermiş, üzgün gözlerle bakmıştı. Kimsenin bana üzülmesine veya acımasına  ihtiyacım yoktu. Ona da zaten kısa bir baş selamı vermiş, yoluma devam etmiştim.

Sınıfın kapısı açılınca, herkesin dikkati kapıya kaymıştı. Kapıdan içeri aşinası olduğum yeşil gözlerin sahibi girince, ne yapacağımı şaşırmıştım. Onun gözleri de sınıfta gezdikten sonra bende durdu ve kocaman gülümsemişti. Öğretmen ondan, kendisini tanımasını isteyince konuşmaya başladı.

"Herkese selam, ben Dalya Yüceoğlu. Buraya İzmir' den geldim."

Hoca ona boş bulduğu bir yere oturmasını söyleyip, derse devam etti. Dalya ise bana doğru ilerleyip önümde durdu. Benden kalkmamı istediğini anladığımda, ayağa kalktım. Dalya, hızlıca kollarını bedenime dolayınca neye uğradığımı şaşırmış durumdaydım. Sınıfta ki herkeste en az benim kadar şaşkındı. Üzerimden şaşkınlığımı atıp bende kollarımı onun incecik beline sardım. Kulağımda nefes seslerini işitiyordum.

"Seni özledim, Mizan"

Kulaklarıma ulaşan onun kelimeleriyle yüzümde kısa bir gülümseme oluştu.

"Bende seni özledim, Dalya."

Gözlerimi sınıfta gezdirdiğimde bir çift okyanus mavisi gözlerde durdu. Kaşlarını çatmış bize bekliyordu, belki ne olduğunu anlamaya çalışıyor, belki de kollarındaki kızın kim olduğunu çözmeye çalışıyordu. Bir ihtimal de kıskanmış olabilirdi belki...

Hocanın boğazını temizlemesiyle Dalya benden ayrıldı. Son kez gülümseyip, önümdeki boş yere geçti. Arel, Dalya'nın omuzuna dokunup ona dönmesini sağladı.

"Kızım varya seni yolarım, biz kimiz ki zaten hemen git Mizan'a sarıl. Teneffüsüde bekleyemedin, ne o çok mu özledin?"

Dalya bana kısa bir bakış atıp Arel'e tekrar dikkatini verdi. Mahçup gözlerle Arel'e bakıyordu.

"Olur mu öyle şey? Ben hepinizi çok özledim. Mizan koridor tarafında oturuyordu yoksa ilk sana sarılacaktım. Hem çok şey oldu, size daha geniş bir zamanda anlatacağım."

Hocanın tekrar eden sesini duyduğumuzda ise Dalya önüne döndü.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Zil çalınca direkt kantine inmiştik. Aren, Dalya'yı görünce resmen kızın kucağına atladı. Dalya'yı, Aren'in elinden zorlukla kurtarınca hep beraber masalara oturmuştuk.

"İzmir nasıldı Dalya?"

"Güzeldi ya."

"Arkadaşın, sevgilin falan var mıydı kız?"

Dalya kısaca bir iç geçirdi ve Azya'ya baktı.

"Arkadaşlarım çoktu, bir tane de sevgilim olmuştu ama anlaşamadığımız için ayrıldık."

En azından hayatına devam etmişti değil mi? Dalya'ya uygun bir zamanda Akay meselesini anlatmayı kafamda bir yere not ettim. Onlar konuşmaya devam ederken gözlerim kantinde dolaştı. Az önceki gibi gözlerim bir çift okyanus mavisi gözlerle karşılaştı. Boş gözlerle beni izliyordu, ona baktığımı fark ettiğinde hızlıca gözlerini kaçırdı.

_____________________________

Kaos seviyorum. Dalya'yı da geri getirdim lan!

Dalyayı sevenler? 👉

Medyda çok sevdiğim bir şarkıcı

Seni seviyorum James Arthur <3<3

Appleandbananatime

KULAKLIK (BOYXBOY) TEXTING Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin