7

7.4K 481 198
                                    


Medya: Aren aşkım ❤️
Yalnız saçları muhteşem değil mi?

"Abişş, pembe şakamı gördün mü?"

"Dolabının en alt çekmecesine baktın mı Nilay?"

"Aaa, o orada mıydı?"

Kafamı iki tarafa sallayıp mutfak masasına geçtim. Ağızıma bir iki zeytin attım ve bakışlarımı babama çevirdim. Krepleri tavadan almış tabaklara dolduruyordu.

"Nilayy! Hadi kızım kahvaltı hazır."

Babam tabaklara doldurduğu krepleri masaya bıraktı ve gözlerini bana dikti.
Gözleriyle bir şey demeye çalışıyordu ama yüzümü mal mal şekillere sokmaktan başka bir şey yapmıyordum.

"Neyin var Mizan?"

Bir şeyim var mıydı ki acaba?

"Ne gibi babacım?"

"Sabahtan beri sıkıntılı gibisin ve bana bakıp bakıp duruyorsun."

O kadar mı belli ediyorum ki, yok yok ben sormadan yapamam zaten çok pis vicdan azabı çekiyorum. Çekingen bir tavırla babama baktım.

"Aslında biri beni seviyor"

" Ne güzel işte? Bunda ne var?"

Tabii asıl konuya gelmedim ki babacım.

"Şey aslında bu kişi erkek ve ben ne yapacağımı bilmiyorum, galiba onun kalbini de kırdım."

Babam önce şaşırdı sonra kaşlarını çatarak bana baktı. Açıkçası kızcağını düşünmüyordum çünkü babam bir turizm şirketinde çalışıyor. Oraya gittiğimde eşcinsel olduğunu düşündüğüm bazı turistler de görmüştüm. Ben gördüysem babam kesin görmüştür zaten.

"Mizan, sevdiğin kişi erkek veya kız olması konu değil benim için. Benim için önemli olan onun kalbini kırmış olman. Böyle birisi değilsin, insanların sevgisini alaya almak veya ciddiye almamak berbat bir şey. Ondan özür dinlemelisin çünkü kimse sevgisinden dolayı yargılanamaz. "

Böyle bir babaya sahip olduğum için çok şanslıyım. Her babanın da benim babam gibi olmadığını biliyorum ama sorun zaten babam değil, annemdi.

" Tamam, özür dilerim ondan. Yaptığım zaten aptalcaydı. "

Babam kafasını sallayıp yanıma gelip sandalyeye oturmaya çalışan Nilay'a baktı ve en içten gülümsemelerinden birini ona sundu. Böyle bir aileye sahip olmak aşırı muhteşem bir şeydi.

________________________________

Okulun kantininde  Arel, Aren, Azya ve ben oturuyorduk ve bir yandan da sohbet ediyorduk. Aren kolunu Azya'nın omuzuna atmış, diğer boşta kalan eliyle tostunu yemeye çalışıyordu açıkçası komik bir görüntüydü. Arel ise Azya'ya yeni çıkan bir ayakkabı hakkında bir şeyler anlatıyordu. Akay ve arkadaşları ise kantinin diğer bir ucunda oturuyorlardı. Akay arkadaşlarına bişeyler söyleyip masadan kalkarken, bende kalktım.

"Lavaboya gideceğim, hemen gelirim."

Akay kantinden çıkarken ardından hemen bende çıktım ve onu takip etmeye başladım. Tuvalete girdiğinde bende peşinden girdim. Beni henüz farketmediği için koluna hafifçe dokundum. İrkilerek bana döndüğünde ellerimle oynayarak ve hafifçe dudağımın bir kenarını ısırarak konuşmaya başladım.

" Şeyy, ben özür dilerim. Amacım kalbini kırmak değildi sadece, daha önce hiçbir erkek beni sevmem...

Konuşmamı bölen içeri giren birisi değildi. Konuşmamı bölen onun yumuşak dudaklarını dudaklarımda hissetmemdi. Düşündüğüm gibi değildi, tiksinmedim veya midem bulanmadı. Kendime gelerek onu üzerimden ittim.

"Ben burada gelip özür diliyorum, senin yaptığına bak!? Neden yaptın bunu?"

Kafasını yere eğerek dudaklarını büzdü. Bu görüntü birden bire bana çok tatlı gözüktü... Ne diyorum ben ya iyice delirdim resmen.

"Sen öyle tatlı tatlı konuşurken birden yaptım işte, ben de anlamadım sadece öpmek istedim."

Kafasını kaldırdığında dudaklarına yapıştım. Dudaklarımı oynatmaya başladığımda şaşkınlığı üzerinden atmış, o da karşılık veriyordu. Dilimi onun ağzına ittim ve ellerimi ensesinde birleştirip ona kendimi bastırdım,inlediğinde hemen geri çekildim. Gözlerine baktığımda resmen parıldıyordu ama gözlerim bedeninde aşağı kaydığında pantolonunu zorlayan sertliğini gördüm. Kendimi toparlayarak konuştum.

" Ödeştik. "

Bunu dediğimde sırıttı, bende ona arkamı dönerek tuvaletten çıktım.
Neden onu öptüğüm hakkında hiçbir fikrim yoktu, sadece onun dediği gibi öpmek istedim ve pişman da değildim. Akışına bırakmak bence daha iyi olacak.

KULAKLIK (BOYXBOY) TEXTING Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin