KULAKLIK (BOYXBOY) TEXTING

32

"Mizan! Nerede kaldın ya?"

Gözlerim yarı açık şekilde bana seslenen Arel'e baktım. Yanında ona aşık olan kız vardı, yanlış hatırlamıyorsam adı Beris 'di. Beris, Arel'i hayranlıkla izlerken Arel bana gözlerinden ateş çıkarmış gibi bakıyordu. Akay ile aramız düzeldiği için dün gece olanları düşünüp uyuyamamıştım.

"Gelme üstüme yorgunum."

Arel' in ateş saçan gözlerinin yerini yumuşama alınca sırıttım ve karşısındaki banka oturdum.

"Ne oldu? İyisin değil mi?"

Birilerinin beni önemsemesi hoşuma gidiyordu. Gözümde daha değerli biri oluyordum ister istemez.

"Evet iyiyim sadece dün gece uyuyamadım mutluluktan."

Kaşlarını kaldırmış bana imalı imalı bakıyordu. Akay hakkında bir şey olduğunu hissetmiş olacak ki yüzünü büyük bir gülümseme aldı. Arel'in yanında olan Beris 'i umursamadan derin bir nefes aldım. Sonuçta kız bana bir sırrını söylemişti.

"Biz Akay' la barıştık."

Gözleri sonuna kadar açılmıştı ve ellerini çırparak yerinde zıplamaya başladı.

"Otursana kızım ya, bi anlattırmadın."

Zıplatmayı kesip tekrar yerine oturdu.

"Bütün detayları hiç atlamadan anlatacaksın, yoksa seni öldürürüm. Ayy çok mutluyum, en büyük shipim yine bir arada."

Gülümseyerek ona bakıyordum, umarım o da çok mutlu olurdu. Bu sırada yanımıza elinde iki tost ile Aren geldi. Kaşlarımı çatmış ona bakıyordum, sabahları üç tost yerdi bu.

" Sana ne oldu oğlum? Bir sorun mu var? "

Aren derin bir iç çekerek dudaklarını büzdü.

"Ben Azya'dan ayrılacağım galiba..."

Gözlerimiz şaşkınlıktan büyümüş Aren'e bakıyorduk. Azya'yı kazanmak için çok çabalamıştı, neden böyle bir karar vermişti ki şimdi?

"Ne oldu ki? Sen, Azya'yı çok seviyorsun."

Arel'in sorusuyla herkes Arel 'e baktı. Aren çok bahsetmese de Azya'yı çok seviyordu. Gözlerindeki hüzün uzaktan bile belli oluyordu.

"Beni çok darlıyor, yani ben zaten onu çok seviyorum ama beni kimseyle konuşturmuyor. Başkasına baksam bile yaygara koparıyor, çok paranoyak davranıyor. Ona bu konuyu açtığımda beni aldatıyor musun da böyle konuşuyorsun diyor. Ne yapacağımı bilmiyorum artık. "

Kıskanılmak çok güzel bir duyguydu ama bu çok abartıldığında ürkütücü olabiliyordu. Aren'in kendi haline değil de Azya'nın davranışlarına çok üzüldüğünü görebiliyordum.

" Öyle acele karar verme, onunla sakin bir zamanda tekrar konuş. Anlayacaktır, Azya'nın anlayışlı birisi olduğunu biliyorsun."

Aren tekrar iç çekerek başını salladı.

"Tamam, son kez konuşacağım. Eğer beni dinlemezse ayrılacağım ondan."

Beris boğazını temizleyince herkes ona döndü, kızın varlığını bile unutmuştum. Arel ile şimdilik sevgili değillerdi, bana ne yapacağını sorduğunda önce arkadaş ol, yönelimini öğren sonra hislerini itiraf edersin demiştim. Duruma bakılırsa tavsiyemi dikkate almıştı.

" Azya'yı tanımıyorum ama seven insan tabii ki kıskanır. Onun kıskançlığı büyük bir boyut alsa da hala seni seviyor, üzerine çok gitmemelisin bence."

Aren anlamış gibi kafasını sallayınca Arel yanındaki Beris'e gülümseyerek bakıyordu. Beris bunu fark etmiş olacak ki kulaklarına kadar kızarmıştı. Şuan ship damarım tutmuştu, onları yapana kadar bana ölmek yasaktı bundan sonra.

" Siz bir şeyler konuşuyordunuz ben gelemeden önce, ne konuşuyordunuz?"

Aren gözlerini kısmış bana bakıyordu. Ona genişçe sırıttım.

"Biz dün Akay ile barıştık. Kalbinin üzerine ismimin anlamını simgeleyen bir terazi dövmesi yaptırmıştı. Ben de dayanamadım ve affettim onu. "

Arel adeta gözlerinden kalpler çıkarcasına bana bakıyordu, dövme fikrini sevmişe benziyordu.

"Ayy ne romantik!"

Aren, Arel'e yüzünü buruşturup, kusma taklidi yaptı.

"Aşırı tepki verme bir kerede twin ya! Ne olmuş yani dövme yaptırdıysa? Daha orijinal bir fikir bulamamış mı bu? Akay'ın yerinde ben olsaydım, öyle bir şey yapardım ki Mizan mutluluktan bayılırdı kesin."

Beris hafifçe kıkırdayınca herkesin gözü ona döndü.

" Ne? Sizcede komik değil mi? "

Kaşlarımı kaldırıp önüme döndüm, alay konusu olmuştum iyi mi.

" O zaman Arenciğim tak koluna birini, körkütük aşık et kendine her istediğini yaparım. O çok istediğin Harry Shum Jr. posteri de dahil ."

Aren'in gözleri sonuna kadar açılmış şaşkınlıktan ne yapacağını bilemez haldeydi.

"Gerçekten mi yani?"

Arel kafasını yavaşça sallayınca Aren'in kısa çaplı bir kalp krizi geçirdiğini sanmıştım. Dibine kadar Harry Shum Jr hayranıydı.

Aren sevinçten dört köşe olmuş bir şekilde etrafa gülücükler saçıyordu. Onun bu haline hafifçe gülümsedim.

Omuzumda hissettiğim elle arkama döndüm. Gözlerim okyanus gözlerle bulusunca yüzümdeki gülümseme daha da büyümüştü.

___________________________

Appleandbananatime