Fight

110 6 24
                                    

Görkem, sonunda Gizem'in odasına girdiğinde Melisa dahil arkadaşlarının orada olduğunu görünce duraksadı. Gizem sırıtarak kardeşine bakıyordu. "Aslı uyandı."

"Oh, çok şükür be." Gizem sevinçle ellerini birbirine çarpıp arkadaşlarına bakındı. "Hepimiz sağlamız o zaman?"

"Aynen öyle cücük." Onlar tam sohbete başlamışlardı ki kapıyı tıktıklatıp içeri giren doktor ve iki hemşireyle karşılaştılar. "Gizem Adel Bozkurt'un odası mı?"

"Evet," Görkem biraz daha öne geçip doktorla göz göze geldi. "Bir şey mi oldu doktor hanım?"

"Yok hayır," doktor, gözlüklerini çıkartıp gülümsedi. "Gizem'i yürütmemiz gerekiyor da," duraksadı, odada hatırı sayılır insan dolduydu. "Bizce siz bizden daha iyi yaparsınız. Akşam yemeği gelmeden yürüyüşe çıkması gerek."

"Yemek için erken değil mi?"

"Saat yediden önce bitirmeleri gerekiyor, o yüzden bu saatte veriliyor." Hemşire saatine bakıp tekrar Emir'e döndü. "Zaten akşam olmuş neredeyse, siz yürüyüşten gelene kadar anca gelir yemekler."

"Siz isteyin maraton koşturalım." Ege sırıtarak Gizem'in saçlarını karıştırdı. "Bizde o iş."

Doktorlar çıktığında Görkem'de Ege'nin yanına gelmişti. "Yirmi beş kiloluk asker çantasıyla dağda koşturacağım ben sana o maratonu Ege."

"Çantayı ben ayarlarım kardeşim." Bartu'da mevzuya atlayıp sırıtarak Ege'ye baktı. "Sonra ardından bir kondisyon yaparsın di mi Ege? Bir asker eğitimi tattıralım sana."

"Ya bana bebek gibi bakmanız için benim ne yapmam lazım?"

"Biz sana zaten bebek gibi bakmıyor muyuz kardeşim?" Görkem kıkırdayıp Ege'nin omzuna kolunu attı. "Aşk olsun."

"Zeka seviyem ya da esprilerimle dalga geçersen harbi yamulturum seni bebe." Odadaki herkes Ege'nin bu haykırışına gülerken odaya giren kişiyle Bartu bir anda hazır ol duruşuna geçmiş ve odadaki herkesin bir anda susmasına sebep olmuştu. "Ne oluyor abi?"

"Anne?" İçeriye giren, Melisa'nın annesiydi. "Beni rahatta dinle Ediz."

Bartu hemen rahat duruşa geçmiş ve komutanını dinlemeye başlamıştı. "Ediz mi?"

"Askerlerin iki isimleri varsa komutanları sadece baştaki isimleriyle ya da soy isimleriyle seslenirler Ege." Ece fısıldayarak olayı açıklamış ve o da ayaklanmıştı.

"Astsubay Kıdemli Başçavuş Ediz Bartu Atalay, emredin komutanım!"

"Karargahta değiliz Ediz," Gökçe, Bartu'nun omzuna vurup tekrar rahatta kalmasını emretti. Oda bir anda orduevine dönmüş gibiydi. "Bir geçmiş olsun diyelim dedik."

"İyi yapmışsınız efendim." Görkem elini uzatıp Gökçe'yle tokalaştı. "Hoş geldiniz bu arada."

"Görkem," Kadir, Görkem'i yanına çağırıp dosyayı gösterdi. "Oğlum, Aslı'yla senin ifaden eksik burada. Ne zaman halledeceksiniz?"

"Halledemedik orayı ya," Görkem, elini ensesine atıp rahatsızlıkla derin bir nefes çekti içine. "Anca abi, Aslı daha yeni uyandı. Biz daha yeni toparladık falan. Ben gün içinde halledeceğim ama, söz."

"Sen söz diyorsan, öyle olsun Görkem." Kadir tam dosyayı kapatacaktı ki bir anda gözlerini fal taşı gibi açıp tekrar Görkem'e döndü. "Adamların teslim olduğunu söylemeye gelmiştim ben! Unuttum onu söylemeyi."

"Nasıl yani abi?" Görkem anlamamış gibi Kadir'e bakmaya başlamıştı. Kadir dosyayı çantasına atıp tekrar çocuğa döndü. "Sabaha karşı, teslim oldular Görkem. Birazdan ifadeleri alınacak, haberiniz olsun. Elime geçtiğinde söylerim size de."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 30, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SARM'AŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin