5. BÖLÜM: " BERDEL "

3K 115 19
                                    

Merhabalar yeni bölümü bekleyen güzel okurlarım. Sizleri bekletmek istemediğim için yeni bölümü yazar yazmaz yayımladım. Bu defa bol sürprizli, heyecanlı ve upuzun bir bölüm sizleri bekliyor diye bilirim. Ve yeni bölümü geçen bölüme oy kullanan tüm okurkaruma ithaf ediyorum 😘

Bu bölümden sonra artık Azat ve Zeliş'e odaklanacağım...

Medyada; Azat var bu kez

🍁🍁🍁

~ Keyifli Okumalar Dileğiyle ~

6. Bölüm: " BERDEL "

****

" Her haneye, her deliğe, her taşın altına bakılacak, Yusuf itini bulmadan dönmek yok! Duydunuz mu?"

" Tamamdır ağam!" Şahin ağanın adamları hızla arabalarına binip Yusuf'u ve Zühre'yi bulmak için gitmiş olabilecekleri yerlere birer birer sürdüler araçlarını. Onlarda biran evvel bulmak istiyorlardı o iki kaçağı yoksa merhametsiz ağanın gazabına uğramaları an meselesiydi.

Şahin, adamlarının konaktan çıktığını görünce sıkıca tuttuğu demirleri elini gevşeterek bıraktı ve derin bir soluk alarak avludan ayrılıp yeniden salona döndü.

Annesi Hacer Hanım kızının kaçırıldığını duyduğu vakit baygınlıklar geçirmişti. Cafer ağanın konağından o hengame arasında hastaneye kaldırılan yaşlı kadına sakinleştirici yapılmış ve iki saat sonra evine göndermişti doktoru. Babası ve kardeşi Bawer ise yukarıdaki büyük toplantı odasında aşiret büyükleriyle görüşüyordu.

Kimileri öldürülmelerini hükmederken kimileride berdeli uygun görüyorlardı. Kesin karar Zühre ve Yusuf bulunduğunda verilecekti. Kardeşinin ölmesini elbette istemiyordu ama berdel uygun görülürse Bawer ya da Berdan o soysuzların kızı ile evlenmek zorunda kalacaktı.

Salonun kapısına gelince kardeşi ve annesinin konuştuklarını işitti. Bir süre içeri girmeden dinlemeye başladı çünkü annesinin perişan halini görmeye, cevabını çeviremeyeceği sorular duymaya kendisini henüz hazır hissetmiyordu.

" Anam, nasıl oldun? Ağrın sızın var mı?"

" Bedenim de ağrı yok ama yüreğim cayır cayır yanıyor oğlum. Kim bilir Zührem nerede, ne halde. Kınalı kuzum, nasıl korkmuştur şimdi!"

" Ağlama anam, kurbanın olayım ağlama. Şahin abim en kısa zamanda bulup getirecek bacımı."

" Ya sonra oğul? Sonra ne olacak?" yaşlı kadının kederli sesinden dökülen sorusu ile derin bir sessizliğe gömüldü oda. Ne Berdan'ın ne de Hacer hanımın olacakları söylemeye dilleri varmıyordu.

Olacaklar belli değil miydi?

Şahin, annesinin sorusu üzerine sırtını duvara yaslayıp gözlerini kapadı. Boğazında peydalanan yumru canını yakıyor, yutkunmasını zorlaştıyordu. Evet, töre belliydi! Ya Şahsuvar kızlarından biri bu eve gelin olarak girecekti yada Zühre'yi ve Yusuf'u öldürerek işledikleri suçun cezasını keseceklerdi.

" Allah'ım, daha ne kadar en yakınlarımla sınanacağım? Daha ne kadar sırtımdan bıçakalayacakalar beni? Dayanacak ne taktim, ne de sabrım kaldı artık!" burun kemerini sıvazlarken sadece kendinin duyabileceği şekilde fısıldayarak bozdu gecenin soğuk sessizliğini.

Öldürülecek kişi sadece Yusuf olsa Şahin gözünü kırpmadan alnına birer birer yedirirdi kurşunları ama kız kardeşine kıyamıyordu işte.

ZELİŞ ŞAHSUVAR  (TÖRE: 1 ~ NAMUS MESELESİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin