7. BÖLÜM: " BEKLENMEYEN "

2.9K 117 35
                                    

Bu bölümde de yorumlarınızın konuşması dileğiyle diyor bölümü sizlere sunuyorum..


🍁🍁🍁

~Keyifli Okumalar Dileğiyle ~

8. Bölüm: "BEKLENMEYEN"

Zeliş, iflahını kesen şaşkınlığından sıyrılıp, panikle; odadan çıkan kocasına yetişmek için koşarak çıktı ardından. Selim'le aynı çatı altında bile zor nefes alırken küçük bir arabanın içinde değil on beş dakika, on beş saniye bile kalamazdı. Kahrolası pislik her yerde eline ayağına dolaşıyordu.

Merdivenlerden inen Azat'ı görünce hızını kesmeden koşmaya devam etti ve son basamağa gelince kendinden beklenmeyen bir kuvvetle kolundan tutup çekerek durmasını sağladı.

Azat şaşkınlıkla bir kolundaki ele birde nefes nefese kalmış karısına bakıyordu.

" Ne yapıyorsun kadın?" dedi sertçe. Anasının babasının yanında yakışık almayan bir durum olarak görüyordu Zeliş'in yaptığını.

" Beni dinle." dedi kocasına aldırmadan soluk soluğa.

" Üç ay İstanbul'da, Emir ağanın yanında kalınca buraların örfünü adetin unutmuşsun! "

" Ne saçmalıyorsun yine!" dedi Azat ellerini cebine sokup yönünü karısına dönerken bezgince.

" Babanın evine gitmek istiyordun izin verdim işte. Daha ne istiyorsun?" Zeliş kuruyan dudaklarını ıslatıp aralarındaki dört adımlık mesafeyi bire indirdi.

" Beni babamın evine ya sen götürürsün, ya da ben yürüyerek gideyim. Yabancı bir adamın arabasına binip tek başıma gitmem ben. "

" Yabancı dediğin benim süt kardeşim. Seni babanın evine bırakıp geri dönecek, ne var bunda?"

" Çok şey!" dedi öfkeyle

" Ne var! " o da aynı şekilde sinirle parladı. Zeliş, kendisini güçlükle sıkarak bakıyordu gözleriyle yakıp kavuran adama.

" Senin yere göğe sığdıramadığın o pislik kardeşin ilk tanıştığımız andan beri her gördüğü yerde taciz ediyor beni. Aynı çatı altında, kilitli odanın içinde bile korkuyla yaşarken aynı arabanın içinde duramam ben!! " Gözlerinden boşalan yaşlar ile içine hapis ettiği karanlık gerçeği dile vurmamın rahatlığıyla gevşeyen vücudu çok sürmeden Azat'ın sağ yanağına attığı tokatla son bulmuştu. Dengesini kaybedip düştüğü yerden eli acıyan yanağında, korkuyla bakıyordu Azat'a.

" Yalancı!!. Yalancı kevaşe!! Anam ne kadar haklıymış meğer, sen uğursuzun dölüsün!" dedi çıldırmış gibi bir ifadesi vardı. Zeliş yerde elleriyle geri geri çekildi. Azat'ı ilk kez böyle canavarca bakarken görüyordu. Nefretin sardığı harelerini Zeliş'in üzerinden çekmeden elini beline atıp silahını çıkardı.

" Kardeşime iftira atarak, kardeş katili yapmak istiyorsun değil mi beni?" dedi seri katillerin kurbanlarını öldürmeden önce masum bir ifadeyle sorduğu sorular gibiydi. Nitekim silahın emniyetini açtığında çıkan ses gerilim müziklerini aratmıyordu. Korkuyla kafasını hızla iki yana salladı Zeliş. Kahretsin konuşamıyordu!!

" Ama bu konaktan cenazesi çıkacak tek kişi sen olacaksın! " diyerek hiç düşünmeden silahı ateşledi.

" Zeliş! " dedi Azat sabırsızca.

" Neden gitmek istemiyorsun onunla, söyle?" Zeliş fark etmeden  elini sağ yanağına koymuş korkuyla karşısındaki adama bakıyordu. Gerçekleri söylerse başına muhtemelen böyle bir şey gelirdi. Kendi canına acımıyordu, ölürse Kevser Hanımın eline kalacak evlatları için korkuyordu çünkü şimdiden babasına karşı dolduran kadın, kim bilir Zeliş öldüğünde neler yapardı can parelerine. Azat ise karsısının panik olmuş halleri ile kuşkulanmıştı.

ZELİŞ ŞAHSUVAR  (TÖRE: 1 ~ NAMUS MESELESİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin