Bölüm-2

1.2K 64 9
                                        


-Duaların yerini hayaller aldığından beri ziyandayız-

"Ama yemin ederim bu evlilik mutlu bir evlilik olmayacak.şimdiden sana yaşatacaklarım için üzgünüm Efnan ama bu sefer babama yenilmeyeceğim"

Sözleri aklımda an be an sürekli tekrar ediyordu. Aklımdan çıkmıyordu ve ben kırık olan kalbimin parçalarını birleştiremem diye korkuyordum.
Sözlerinin ardından çıkıp gitmişti ben ise bir süre sözlerini sindirememiş vaziyette bahçede oturup saatlerce ağlamıştım bağırıp çağırmak istiyordum her şeyi anlatmak ama sonra vazgeçiyordum yıllardır içimde tutmuştum şimdi beni istemediği bir zamanda söylemem büyük aptallık olurdu.

Onunla evlenecektim,onunla ismimiz aynı cümlede bile geçtiğinde kalbim duracak gibi oluyorsa ben nasıl aynı evde yan yana ölmeden duracaktım çok korkuyordum. Başıma gelecekleri az çok tahmin edebiliyordum çünkü beni mutlu etmeyecekti bunu da bana sevgisini ve ilgilisini göstermeden yapacaktı düşüncesi bile beni üzerken nasıl dayanacaktım.

Her gün rabbimden bıkmadan onu istemişken bu şekilde kavuşmayı nasıl kaldıracaktım düşündükçe hep başka sorunlar çıkıyordu hangisine söz geçirecektim nasıl baş edecektim aklım ve mantığım almıyordu.
Bu kadar çok düşünceden sonra aklıma o çok sevdiğim ayet geliyor ve biraz olsun düşüncelerimi susturuyordum.

'Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir'


Odamda oturmuş öylece kitap okuyordum, ya da okumaya çalışıyordum. Son olanlardan sonra beş gün geçmişti üzerinden ve onu hiç görmemiştim.
Abimle o akşamdan sonra kısa bir konuşma yapmıştık bunun bizim için hayırlı bir evlilik olacağı ve seni ancak Kenan gibi birine emanet edebilirim gibi bir konuşma yapmıştık. Herkes bu kadar eminken o istemiyordu mutlu olmamak için çabalayacağını bile söylemişti bir şekilde olacaktı bu evlilik ama nasıl olacaktı onu da Allah biliyordu.

Odamdan çıkıp Meyra'nın odasına gitmiştim onunla biraz vakit geçirmek istiyordum. Odasına girdiğimde yoktu mutfağa gittiğimde annesi yemek hazırlıyordu Meyra ise öylece oturmuştu.
Beni fark edince hemen yanıma gelmişti.

"Hala bir an odadan çıkmayacaksın sandım" tatlı ve bilmiş gibi konuşmasına daha fazla dayanmayıp yanaklarını öpüp ısırmıştım.

"Hala annemin işi var ve tek başıma bahçede oynamama izin vermiyor" gözlerini Kocaman açıp kedi gibi baktığında cevap vermeden kucağıma alıp bahçeye çıkmıştık. Bahçedeki salıncağa yerleşip sallamam için bekliyordu yavaş yavaş saladıktan sonra bir süre sonra evcilik oynamak istemişti.

"Hala şimdi sen benim komşum ol ve bana kahve içmeye gel"
Söylediği sözler karşısında sessizce gülmüştüm tabi deyip bana verdiği komutlarla kahve içmeye gelmiştim önüne indirdiği oyuncak fincanı içmem için bakıyordu alıp içtiğimde hafifçe kıkırdamıştı.

"Komşum nasılsın eşin nasıl"
Bilmişliği beni güldürürken cevap vermiştim.

"Çok şükür iyiyim komşum eşim de çok iyi" dediğimde beklenti içinde bana bakıyordu ne istediğini anladığımda.

"Sen nasılsın komşum"
Güzel dişlerini gösterip güldüğünde cevap vermişti yalandan kaç fincan kahve içtiğimi hatırlamıyordum.

"Komşum ben artık eve gideyim çok geç oldu"
Üzgün bir şekilde bakmıştı.

"Yarın sende bize gelirsin,hem eşim işten gelecek eve gitmeliyim" tatlı tatlı gülümseyip arkamda bi yere el sallamıştı anlamaz gözlerle baktığımda ise sözleri şoka girmeme neden olmuştu.

MAZHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin