01

903 73 266
                                    

"Khun!" 

İşte her zamanki tatlı küçük işkencesi başlamıştı. Evinin kapısını açtığı gibi kucağına atlayarak ona sarılmaya çalışan bir Baam vardı. Üstelik sesi olduğundan yüksek çıkıyordu. Komşular her an kapıya dayanabilirdi. Bu yüzden hızla kapattı kapıyı. Hala ona sarılan çocuğun beline kollarını doladı ve "Hoşgeldin." diye eşlik etti sakin bir şekilde.

Baam ağzının içinde gülümseyerek bir hoşbuldum gevelerken mutlulukla ayakkabılarını çıkardı ve koridordan ilerleyerek salona geçti. Birkaç kez Khun'un evine geldiği için biliyordu evi. Hatta yatıya bile kalmıştı.

"Ne yapıyordun?" diyerek kanepedeki açık duran  bilgisayarı kucağına çekti. Ekrana göz attığında ise hızla bilgisayarın elinden çekilip şlak sesi eşliğinde kapatılması bir olmuştu.

Ela gözlerini karşısında duran mavi saçlara sahip olan çocuğa kocaman açarak baktı.

"O benim fotoğrafım mıydı?"

"Hayır." diyerek kestirip attı Khun.

"Neden benim fotoğrafım duruyor bilgisayarında?"

Baam bir kez daha merakla sorduğunda Khun ofladı.

"Çünkü fotoğraf çekmeyi sevdiğimi sende biliyorsun ve o fotoğraf güzel çıkmıştı."

Khun aklına ilk gelen bahaneyi söylediğinde Baam için bu yeterli bir sebepti. Khun fotoğrafçılığa ilgi duyuyordu ve hobilerinden biriydi. Daha önce model olarak Baam'ı da kullanmışlığı olduğu için garipsemedi.

"Ah, bu arada Rachel'i de çağırdım. Bir sıkıntı olmaz değil mi?" diyerek dişlerini öne çıkartarak gülümsedi Baam.

Mavi saçlı çocuk dişlerini sıktı. O kız ne zaman gelse ya bir sorun çıkartıyor ya da aralarına giriyordu ve ne yazık ki Baam bunu görmek konusunda pekte başarılı sayılmazdı.

"Tabiki." diye gülümseyerek yanıt verdi buna rağmen. Çenesini sıkmaktan kasılmıştı bütün vücudu. O kıza zerre güvenmiyordu. O kimseye güvenmiyordu. Baam hariç kimseye..

"Tamam, film mi izleriz?"

Khun kafasını salladığı sırada zil çaldı. Kimin geldiği şüphesiz belli olduğu için adımlarını olabildiğince yavaş tutmaya çalıştı ama nafile. Kaçınılmaz son kapıyı açtığında karşısına çıktı.

"Rachel!!!" diye gülümseyerek kıza sarıldı Baam. Khun' olduğundan kat kat daha uzun kat kat daha sıkı sarıldı.

"İçerisi soğuyor, yeter artık." diye sarılmayı sonlandırdı Khun. 3'üde bahar aylarında olduğunu ve bunun ayrılmaları için bir bahane olduğunu biliyordu ama gizlediler.

"Haklısın." diyerek üzüntüyle kızdan ayrıldı Baam. "Afedersin." dedi.

Khun kafasını önemli değil dercesine salladığında Rachel ayakkabılarını çıkardı ve Khun'a hiç bakmadan içeri geçti.

"Seni çok özledim." diye neşeyle şakıdı Baam koridorda yürüyorlarken. Bir yandan da kızın kolunu tutuyordu. O kıza bakışında.. O kıza bakışında bir şey vardı. Sanki gözlerinin içi parlıyordu ona bakarken. Sokaktan geçen rastgele bir insan bile bunu farkedebilirdi.

İkili nihayet koridorda gözden kaybolduklarında arkalarında kalan ve hala kapının kolunu kıracakmışçasına tutan bir Khun bırakmışlardı.

"Sadece 3 saatliğine dışarıdaydım." dediğini duydu Rachel'in salona doğru yürürken. Doğru ya. İkili aynı evde kaldıkları için birbirlerinş her saniye görüyorlardı.

Don't ignore me.  [𝚔𝚑𝚞𝚗𝚋𝚊𝚖]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin