Genç çocuk çantasının saplarını sırtına taktı ve bir şey unutmuş mu diye son bir kez sırasına baktı. Baam bugün ekstra derse kalmıştı bu yüzden Khun ondan önce eve gitmek zorundaydı. Bu durum her ne kadar onu üzse de sadece bir günlük olduğu için sorun değildi.
Neredeyse boşalmış sınıftan yavaş adımlarla çıktığında okulun her zamankinden boş olan koridorunda yavaşça yürümeye başladı. Bu sırada cebindeki telefonunu çıkarmış ve ona nerde olduğunu soran sevgilisine mesaj yazmaya başlamıştı.
Böyle demesi yanlış olmazdı değil mi? Herhangi bir şeyi resmiyete kavuşturmamışlardı ama ikisi de birbirini seviyorlardı sonuçta. Khun'un sevgilisi olmak... Garipti.
Yüzünü istemsizce küçük bir sırıtış kaplarken çantasının saplarıyla oynamaya başladı aklına dolan görüntülerle. Artık istediklerini yapabilirlerdi. Film izledikten sonra küçük küçük öpüşebilir, market alışverişine birlikte gidebilir hatta randevuya bile çıkabilirlerdi. Bunların hepsi çok...garip hissettiriyordu. Garip ve güzel.
Düşüncelerine dalıp gitmişken onunla eş şekilde yürüyen adım sesleri duydu arkasından. Rastgele biri olduğunu umduğu için yavaşça yana çekilerek arkasındaki kişinin geçmesi için yer verdi ancak adımlar daha da hızlanarak önünde durdu.
Baam önünde gördüğü ayakkabılarla dudaklarını ısırarak çantasının saplarını sıktı. Siyah ayakkabıların kime ait olduğunu çok iyi biliyordu. Birkaç saniye kafasını kaldırmak istemedi. O yüzü görüpte konuşmak istemiyordu.
Biliyordu çünkü, konuşursa bir şeyler ters gidebilirdi. Ve Baam bunu hiç istemiyordu. Hele de Khun ile böyle yeni ve güzel bir ilişkiye başlamışken, Rachel ile olan eski arkadaşlıklarının ilişkisini etkilemesine izin vermeyecekti.
Kafasını kararlılıkla yukarı kaldırdığında gördüğü solmuş ten ve sarı saçlarla görmekten kaçtığı kişi ile yüzleşti.
"Yolumdan çekilir misin Rachel, geçeceğim." dedi kararlı bir ses tonuyla.
Kız çocuğun gözlerinin içine baktı ve sakince konuşmaya başladı.
"Biraz konuşabilir miyiz Baam? Sadece bir şey söylemek istiyorum. Sonra peşini bırakacağım."
Baam dudaklarını ısırdı. "Acelem var, olmaz."
Tam kızın yanından geçmeye hazırlanıyordu ki "Özür dilerim." dedi aniden sarışın.
"Seni evden attığım ve sana kötü davrandığım için."
Baam'ın kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı. Pekala kızın koridorun ortasında özür dilemesini beklediği de söylenemezdi ama bir özür her şeyi düzeltecekte değildi.
"Özür dilemen bir şeyi değiştirmez. O günde dediğim gibi artık seninle arkadaş değiliz ve bunu sen istedin Rachel. Ben hiçbir şey yapmadım."
Baam kıza değmeden yanından geçtiğinde Rachel sinirle yumruklarını sıktı.
"Baam hayır. Gitme. Geri gelmen gerek!" diye bağırdı çocuğun arkasından.
Baam adımlarını durdurdu aniden.
"Neden?" dedi kızın gözlerinin içine bakarak.
"Neden Rachel? Neden geri gelmem lazım?"
Kız öylece suratına diyecek bir şey bulamazmış gibi baktığında kaşlarını çattı Baam.
"Ben biliyorum. Çünkü ne zaman itsen geri geliyorum. Ne zaman atsan geri dönüyorum. Khun ile birlikte olmamdan korkuyordun çünkü biliyordun ki bazı şeylerin farkında olacaktım. Khun bakış açımı değiştirecekti, ki değiştirdi de. Ve bunu kendi bile farketmeden yaptı. Yanlızca severek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't ignore me. [𝚔𝚑𝚞𝚗𝚋𝚊𝚖]
FanficSarışın kız bir çığlık gömdü ortama. Hayır çığlıkla karışık bir kahkahaydı bu. O kadar ciddiye almıyordu ki karşısındaki rakibini, alay ediyordu onla. "Bu beni durdurur mu sandın? Acınasısın sen. O ne yaparsam yapayım bana geri gelecek. Ne yaparsam...