"Günaydın!"
Genç çocuk uyandığında karşısında gördüğü ilk suratın kahverengi saçlara sahip olan bu kırmızı yanaklı çocuk olmasına çok alışmıştı. Hatta öyleydi ki onu gördüğünde mutlulukla gülümsedi ve uykulu sesiyle "Hey.." dedi kelimesini yayarak. Bir eliyle gözlerini ovuşturduğunda üzerine doğru eğilmiş olan vücut biraz geri gitti ve böylece doğrulup tek kolunun üstünde durabildi.
Görüntüsü nihayet netleşirken karşısındaki iç çekmelik görüntüye bir süre daha baktı. Kahverengi dağılmış ve uykudan dolayı birbirine girmiş tutamlar ona dağınık bir hava katarken yanaklarının kırmızılığı tatlı bir görüntü katıyordu manzarasının güzelliğine. Üzerine giydiği ona büyük olan ve muhtemelen Khun'dan aşırdığı beyaz tişört doğrulup yan döndüğü ve Khun'a doğru baktığı için köprücük kemiklerinin açılmasına sebep olmuş aynı zamanda geniş olan tişörtün boğaz kısmının daha da açılmasını sağlamıştı.
Khun her sabah bu manzaraya uyanıyordu. Ve onun için paha biçilmez bir şeydi bu.
"Günaydın güzelim." dedi sakin bir tonda. Bir elini çocuğun zaptedilemez kahverengi saç tutamlarına atıp okşadı yavaşça.
Baam bu hareketle gözlerini kapatırken hissettiği naif dokunuşlar öyle hoşuna gidiyordu ki Khun birkaç saniye sonra elini çektiğinde az kalsın mızmızlanacaktı bir bebek gibi. Zor da olsa gözlerini açtı ve mayışmışlıkla karşısındaki gözlere baktı.
"Birlikte kahvaltı ederiz diye düşünmüştüm." dedi sakin bir tonda. Bir yandan da kafasını yavaşça Khun'un göğsüne koymuş çocuğun bir şey demediğini anladığında kolunu da çocuğun göğsüne koyarak parmaklarıyla daireler çizmeye başlamıştı tişörtünün üzerinde.
"Hmm." diye mırıldandı Khun. Sabah olduğu için sesi hala kalın çıkıyordu ve tam oturmamıştı.
Birden kafasını kaldırdı Baam yattığı yerden. Haftasonuydu ve bir planları yoktu, o zaman neden dışarı çıkmasınlardı ki?
"Khun..bugün gezebilir miyiz?"
Khun kendine heyecanla bakan gözlere baktı ve kafasını salladı gülümseyerek.
"Nereye gitmek istersin?"
Baam tekrardan kafasını çocuğun göğsüne koyduğunda "Bilmem ki.." diye mırıldanmıştı bir yandan da çocuğun kalp atışlarını dinlerken.
"Buz pateni yapmak ister misin?" diye sordu Khun birkaç saniyelik sesssizlikten sonra. Baam bu sefer hızla kafasını kaldırdı olduğu yerden ve çocuğun gözlerinin içine mutlulukla baktı.
"İsterim!" diye heyecanla söylediğinde Khun gülümsedi. Hemen ardından bir anda yüzü düştü Baam'ın. Khun çocuğun bu haline anlam veremediğinde kaşlarını çatarak çenesini yavaşça yukarı kaldırdı çocuğun ve gözlerinin içine bakmasını sağladı.
"Ne oldu güzelim?"
Baam tedirgince ve üzüntüyle baktı çocuğun gözlerine.
"Ama ben buz pateni yapmayı bilmiyorum ki..."
Khun çocuğun düşündüğü şey ile gülmemek için dudaklarını ısırdı.
Birden göğsünde yatan çocuğu ters devirip hızla üstüne çıkarak boynunu ısırmaya çalıştığında Baam gıdıklanarak bir kahkaha attı istemsizce.
Kahverengi saçlının kahkahası tüm odada yankılanırken Khun çocuğun nereden huylanacağını bildiği için bir kez daha boynuna sürttü dudaklarını ve karşılığında omuzlarını iten elleri aldığında memnunca sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't ignore me. [𝚔𝚑𝚞𝚗𝚋𝚊𝚖]
FanficSarışın kız bir çığlık gömdü ortama. Hayır çığlıkla karışık bir kahkahaydı bu. O kadar ciddiye almıyordu ki karşısındaki rakibini, alay ediyordu onla. "Bu beni durdurur mu sandın? Acınasısın sen. O ne yaparsam yapayım bana geri gelecek. Ne yaparsam...