10

253 46 37
                                    

"Ne saçmalıyorsun?" dedi anında Baam.

Rachel gözlerini devirdi.

"Demek şimdi de gerçekten bilmiyormuş gibi yapacaksın?!"

"Dalga geçmiyorum."

Baam ciddiydi ve Rachel bunu biliyordu. Biliyordu ama yanlızca anlamıyordu. Bir insan ne kadar kör olurdu da anlamazdı ki Khun'un kendisinden hoşlandığını.

Diğer taraftan Baam hareket edemiyordu. Olduğu yerde kilitlenmişti. Bu gerçek olabilir miydi? Doğru olabilir miydi? Mümkün olabilir miydi böyle bir şey? Saçmalıyor olmalıydı değil mi Rachel? Saçmalıyor olmalıydı kesinlikle.

"Bu zamana kadar anlamadıysan bir aptalsın." dedi fısıltıyla sarışın kız.

Baam yutkunamadı. Gözlerindeki dehşet ile öylece kalakaldı sadece.

Alt kattan adım sesleri duyuldu apartmanı ele geçiren sessizlikte. Sanki komşular yeni bir dizi izliyordular da fragmanda apartmanda yankılanan ayakkabı seslerinden gelen kişinin kim olduğunu anlayacaklardı.

En sonunda alt katın merdiveninden gözüktü Khun. Baam ve Rachel'in kafası aynı hızla döndü o tarafa.

Baam bakışlarını nereye konduracağını bilemedi ilk başta. Göz göze gelemedi. Gerçek olabilir miydi bu? Khun gerçekten ondan.. ondan hoşlanıyor olabilir miydi? Hala sorguladığı için bir aptal gibi hissediyordu kendini...

Baam kaçamadı. Kaçamazdı. O sisli mavi gözler her daim yakalardı onu. Göz göze geldiklerinde içi titredi. Her zamanki gibi sevgiyle bakmıyordu maviler..

Soğuk bakıyordu. Bir buz dağı gibi soğuk. Sisli.. Açıklayamazdı. Sert bakıyordu. Çok sert bakıyordu.. Daha önce hiç bakmadığı kadar sert.

"Bereni unutmuşsun."

Baam karnına ızdırap çektiren krampları artık tüm vücudunda hissediyordu. Ağlamak üzereydi...

Çocuğun sesi de en az bakışları kadar soğuktu. Üstelik Khun'un az önce eline rastgele tutuşturduğu bereye bakarken neler olduğunu anlayamıyordu. Zihni gittikçe bulanıklaşıyor ona işkence çektiriyordu.

Rachel'in gözlerine baktı bu sefer. İkinci şok dalgasını ise orda yaşadı. Kızın gözleri de en az Khun'unkiler kadar sertti.

"Özür dilediğin zaman geri gel." dedi ve kapının koluna elini attı. Amacı kapatmaktı ancak kapının arasındaki boşluğa konulan ayakla mecburen durmak zorunda kaldı. Gözlerini zeminden kaldırdı. Kimin ayağı olduğunu çok iyi biliyordu ama o gözlerle göz göze gelmek istemiyordu. İtiraf etmek istemese de ruhunu üşütüyor, içini soğuk bir rüzgar gibi titretiyordu o bakışlar.

"Burası yanlızca senin evin değil." dedi Khun aynı ses tonuyla. Rachel sesindeki tehditkarlığa karşı istemsizce tırstı. Ancak bu onu geri durdurmadı. Vücut dilini kontrol etmeyi öğrenmişti.

"İkimizin arasındaki tartışmalar da seni ilgilendiren bir konu değil." dedi aynı sert ses tonuyla. Birkaç kere kapıyı kapamak için hamle yaptı ancak Khun elleriyle engel oluyordu.

Baam en sonunda bundan sıkılmış bir şekilde gülümsedi. Mutlu bir gülümseme değildi bu. Buruk bir gülümsemeydi. Neden.. Neden hep kavga etmiştiler ki? Neden hiç iyi anlaşamamışlardı. Biliyordu.. Yıllardır sırf onun için iyi anlaşır gibi yaptıklarını biliyordu. Görmezden gelmişti. Diğer her şey gibi görmezden gelmişti..  Kim bilir daha neleri görmezden gelmişti?

"K-khun.." dedi titreyen bir sesle. Her zaman yaptığı gibi alttan alacaktı. Sorun değildi... Hiç sorun değildi hem de..

"S-sorun değil.." dedi. Ağlamak istiyordu sadece.

Don't ignore me.  [𝚔𝚑𝚞𝚗𝚋𝚊𝚖]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin