Kalbi kırdıktan sonra gelen özür , doyduktan sonra sofraya gelen tuz gibidir.
Bu bölümüde arkadaşım İhsan Yiğitbaşına armağan ediyorum .
Telefonda sesini duymak iyi gelmiş miydi .. Yoksa biraz olsun unutmuş olduğum onu , tekrardan hatırlatması beni daha da mı kötü yapacaktı..
-Ne istiyorsun.. Metin Asyayı arayıp benimle konuşmak istediğini söylemiş.
-Evet . Ben arattırdım. Napıyorsun?,
-Sen benimle dalga mı geçiyorsun . Konuşacak bir şeyimiz yok bizim.
-Vayy .. Ne de çabuk vazgeçmişsin benden..
-Bak Oğuz, ben seninle ilgili daha fazla bişey görmek yada duymak istemiyorum. Arama amacınıda anlayabilmiş değilim .
-Ada, seni özlüyorum.
Bunca şey yaşanmamış olsaydı muhtemelen Ada , Oğuzun bu yalanına kolayca inanacaktı . Ama Ada , artık Oğuzun o eski gördüğü saf kız olmaktan çoktan çıkmıştı.
-Beni özlüyorsun demek.. Vay bee ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten.
-Yaa diğer kız olayı dalgasınaydı .. biliyorsun.. sinirle o an ne dediğimi bilemedim. ÖZÜR DİLERİM.
-Özür mü ne özrü yaa böyle şeyin özrü mü olur mu Oğuz. Benden uzak dur. Ne seni , ne o pislik geçmişini istemiyorum.
-Off yaa kızım ne kadar safsın.. Sana yalvaracak halim yok . Ne halin varsa gör.. Sanki bulunmadık hint kumaşı mübarek..
-İşte hiç şaşırmadım .. Neyse hadi ikile bana Metini ver.
-Sen benimle nasıl bu şekilde konuşuyorsun .. Bak Ada kaşınıyorsun.. Metinlede bundan sonra görüşmeyeceksin.. Anladın di mi ? Gö-rüş-me-ye-cek-sin!!!!!!!
-Oğuz , beni biraz olsun tanıdıysan boş tehditlerine kulak asmayacağımıda tahmin ediyor olmalısın..
Artık iyice sesim titremeye başlamış ve nefesim hızlanmıştı. Neden beni bu kadar etkiliyordu ki yaptığı en ufak şey, söylediği en küçük şey tüm moralimin alt üst olmasına yetiyordu ... Oğuz tabi Metini telefona vermek yerine , telefonu yüzüme kapatmıştı. Telefon çok geçmeden yeniden çalmıştı. Arayan Metindi en azından ben öyle düşünüyordum.
Bu kez ilk Metinin ses vermesini bekledim.
-Ada.. Heyy orda mısın? Amma da korkmuşsun Oğuzdan :)
-Metin saçmalama ne korkusu.. Senin yüzünden bide o gerizekalıyla tartışamıycam. Ne akla hizmet sen onun adına beni aradın. Olanları zaten biliyorsun..
-Ada , öylede Oğuz cidden tuhaf malum aramasam başımın etini yiyecekti. Bende artık en sonunda aradım napıyım..
-Bir daha böyle birşey için aramazsan sevinirim.. Bizim onunla herşeyimiz noktalandı.. Daha ötesi olamaz. Şimdi kapatmalıyım görüşürüz..
Telefonu kapatmıştım ama telefon görüşmesi gerçekten de iyi gelmemişti.. Tüm olanları yeniden yaşamıştım sanki ..
Ders arasında bir alt kata Aykutların sınıfına inmiştik. Arka merdivenlerde sohbet etmeye başladık . Ben , Asya ve Aykut.. Aykut , evet gerçekten çok haylaz birisiydi ama onunda kendine göre sebepleri vardı. Hatta benimkinden daha kötü bir hayatta sahipti demem durumunu güzel bir şekilde özetler sanırım.
Aykut , ailesiyle yaşıyordu. Abisi, Antalyada barmenlik yapıyordu. Liseye yakın oturuyorlardı. Annesi ve babası arasında sürekli problemler vardı. Aykutda bu problemlerden kaçmak için kendini alkol ve sigaraya vermişti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Moment To Remember ...
Non-FictionHayatın kendisiydi yaşanılanlar .. Ne biraz azdılar ne de biraz fazla... Kim bilebilirdi ki hayatın bu kadar pisliği ve güzelliği bir arada tutabileceğini ... Ölüm ve Yaşam arasındaki kısa çizgi ... Neydi bizi yaşamaya iten inatla ... Anılar ... Za...