üç

220 27 15
                                    

"Dışarı çıkabilir miyiz?" dediğimde Yoongi şaşkınca yüzüme baktı. "Bunun için benden izin almana gerek olduğunu falan mı düşünüyorsun cidden?" Ona anlamaz ve ters bir bakış attım. "Ne?" diyerek bana baktığında bende bakışlarımı susturdum ve derin bir nefes alarak daha açıklayıcı bir şekilde "Hayır tabikii öyle düşünmüyorum, ama birlikte gitmek için soruyordum zaten." Yoongi garipsemiş gibi gözüküyordu, "iyide neden birlikte?" Babam yine bir delilik yapıp sokak sokak beni arar diye korkuyordum, aslında ona durumunu bilmeme rağmen kin beslemeye devam etmeyi bırakamıyordum. Ne olursa olsun kendine ve bana hatta en çok da bana zarar veriyordu. Dövüldüğümü hala söyleyemediğim için bunu da ona yine söyleyemedim.

"Ya ben aslında yeni geldim şehre, şimdi kaybolursam bir daha senin gibi kimse evine almaz beni." dedim üzüntülü bir bakışla, evime aslında olup gidememe mi? Yoongi'ye bana yaptığı bu iyiliğe rağmen yalan söylememe mi? - bu söylediğim ikinci yalan ve o bana evini açtı. - hangisine üzülsem bilemedim, ama benimle gelmeyi reddetmesi de beni üzecekti. Her durumda üzgün olmaktan nefret ediyordum. Sürekli üzgün bir hayat yaşadığım için bir hayli utangaç, ve içime kapanık biriydim. Ben kafamda bunları kurcalarken, Yoongi uzun sessizliği bozdu. "Haaa şimdi taşlar yerine oturdu, sen şehire yeni geldin ve kalacak bir yerin yok, bir ev sahibi olana kadar benimle kalacaksın." Yoongi'ye söylediğim iki yalan hayatımı ve beni tamamen yanlış anlamasına sebep olmuştu, afallayarak birşeyler söylemeye ve durumu kurtarmaya çalışıyordum.
"Hayır, şeyy yani evet."
"Hayır mı? Evet mi? Karar ver" dedi gülümseyerek.
"Yani şey aslında evet biraz öyle ama karışık konular, fazla rahatsız etmiyorumdur umarım. Gideceğim yani sonsuza kadar aynı evi paylaşmak zorunda olmayacaksın benimle. "

--

Jimin artık bu kalın kazak ve pantolondan kurtulmak istediği için alışveriş yapmak istemişti. Konuyu açtığı yere bağlayarak,
" Gelecek misin benimle?"
Yoongi'nin üşendiği mimiklerine dek hissedildi ama ilk reddedilişine rağmen ısrar eden Jimin'le bir nevi gitmek zorunda kaldı.
Bir giyim mağazasında Yoongi kabinde bir ürün denemeye gitmişti, Jimin kısa kol ve şortlara bakınırken cebinde titreme hissetti ve telefonu eline aldı.
BABAM ARIYOR...
Yutkundu ve açmaya niyeti yoktu, bu yüzden zaten sessizde olan telefonu tekrar cebine attı ve ürün seçmeye devam etti. Yoongi kabinden çıktığında "Ben bunu alıcam sen karar verdin mi?" dediğinde Jimin de elindeki bir kaç parça ürünü göstererek, "Evet kasaya geçelim." dedi. Birlikte merdivenleri inerken uzun kollu, eşoftmanlı takımlara Jimin'in gözü takıldı. Yoongi bunu fark edince "Salak yaz mevsimindeyiz almayı mı düşünüyorsun cidden?" demişti ve Jimin'in anlamaz ve öfkeli, ama yüzünden asla eksik olmayan masum bir ifadesi ile yüz yüze kaldı. Yoongi hafif bir telaş içinde,
"Şaka, şaka yaptım hani umarım alınmamışsındır."
Jimin ise daha rahat bir tavır sergileyerek," Yok ne alınması, ama evet cidden almayı düşünüyorum. Elindekilerden vazgeçmek üzereydim zaten, biraz daha bekleyebilir misin?"
Yoongi iç çekti ve "Beklerim tamam ama bak terleyeceksin ayrıca neden bunlar? Elindekileri al işte!"

--

Onları alırsa bütün dövülme izleri ortaya çıkar,kollarını örtmeliydi hatta bacaklarını da. Yoongi hala Jimin'e meraklı meraklı bakıyordu.
"Ben yaz mevsimini sevmem zaten." dedi aslında yaz mevsimine bayılırken.
"Bunun sevgiyle ne alakası var ya! Sıcak havada kısa, soğuk havada uzun giyinir işte."
Jimin bir iki saniye düşünüp tekrar konuştuğunda konunun uzamasından rahatsız olmuştu. Çünkü konu uzadıkça yalan söylemek durumunda kalıyordu...
"Ben çok sık hasta olurum kalın giyinsem iyi olur." Bu söylediği doğruydu. Jimin'in sık sık karnı ağrır, sürekli de grip olurdu ama yinede bu hava da bu kalın ürünleri tercih etmek zorunda kalması sinirine gidiyordu. Yoongi telefonunda gezinirken, Jimin elindekileri bir kenara bırakıp kalın olan ürünlerden seçmeye başlamıştı. Telefonu tekrar titrediğinde;
BABAM ARIYOR...
yazısını tekrar görmesiyle ağzından yakınındakilerin bile kısık sesle duyabileceği bir küfür çıkmıştı. Yoongi küfürü duymuş olacak ki
"Bir sorun mu var?" dedi telefonunu cebine atarken. Jimin ise panik bir şekilde telefonu arkasında tutmaya çalışırken "Yoo, sosyal medya ergenleri işte..." diyebildi. Bir yalan daha..

Eve geldiklerinde saat akşam 7 gibiydi, birlikte bir kafede yemek ve tatlı yemişlerdi. Jimin, Yoongi'ye dondurma ısmarladığında Yoongi en az Jimin'in ki kadar teşekkür etmişti. Birbirlerine sevinçle bakan iki arkadaş olmuşlardı. Jimin iç sesine engel olamıyordu.
"eninde sonunda ayrılacaksınız, onu kendine bağlama. Sende ona bağlanma. Ayrılığınız yıkıcı olmasın."

Merhabaaaa❤️bu bölüm çok güzeldi çünkü karakterlerimiz baya yakın arkadaş gibi zaman geçirmeye başladı.🥰  Diğer bölüme göre biraz daha kısaydı ve çerez bir bölüm oldu ama hareketli bölümlere fazla kalmadı :-)

Oy vermeyi unutmayın iyi okumalar bir sonraki bölümde görüşürüz💜

Amor|YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin