Güzel gündü.. sevdin mi arkadaşları mı bari?
Yoongiii! sevmemek mümkün mü? Çoook tatlılar.
Ne! Sen cidden çok iyisin varya, onlara tatlı diyen ilk insansın!
Dedi gülerek.Abartma! Dedim bende gülümsemesine karşılık vererek.
Çok iyiler cidden, tam kafa dengiler!
Dedim tekrardan.Biliyorsun değil mi?
Neyi?
Onlar artık seninde arkadaşların...
Çok tuhaf.
Tuhaf olan ne?
Hayatımın böyle kusursuz gitmesi,Yoongi ben böyle sorunsuz, mutlu günlere alışık değilim. Çok korkuyorum, her an bir yerden bir bela çıkacak diye...
En kötüsü de, benim başıma gelecek bela seni ve arkadaşlarını da etkiler diye...Böyle düşünme Jimin, burayı kimse bilmiyor, baban istese de bulamaz artık seni. Rahatla lütfen,ayrıca bana zarar verecek en son kişi sensin..
O gün, ilk alışverişe çıktığımız gün... Babam bulmuştu beni, demek ki bu sokakları arıyordu, yaklaşmıştı bir hayli bana!
Bu hiç bir şey ifade etmiyor, o günden sonra defalarca kez dışarıya çıktık ama onu bir kere bile görmedik. Lütfen artık unut onu...
Tamam, bunu senin için yaparım biliyorsun değil mi?
Jimin, çok tatlısın. Kusursuzsun.
Sende...
Al işte yine öyle bakıyorsun!
bir daha iltifat yok sana!!
Dedim gülerek, her anımı...
Yaşadığım her dakikayı güzelleştiriyordu Yoongi.
Birden gözlerime baktı, bende anlamaz gözlerle ona doğru bakmaya devam ettim.Neden fenalaştın?
Yoongiiii, defalarca kez konuştuk bunu...
Olur böyle şeyler... Basit bir baygınlık, hatta o bile değil.
Unut gitsin...Yarın kontrole gideceğiz, saat üçte.
Gerek yok demiştim, neden randevu aldın ki?
Canın bir şeyler çekiyor mu? Bakkala gidebilirim.
Yoongiiii sana çok teşekkür ederim. Babamdan daha fazla sevdin beni... Daha ne diyebilirim ki?
Bende sana teşekkür ederim, hayatıma dolu dolu huzur getirdin...
Gülümseyerek birbirimize baktık... O sırada telefonum çalınca kalkmaya yöneldim, Yoongi bileğimden tuttu.
Geliyorum hemen...
Hemen geleceksen olur.
Hemen geleceğim...Taehyung arıyor...
"Alo Tae?"
"Selamm, naberr?"
"iyi, siz? yani sen işte!"
"Jungkook tripli değil ama ben tripli gibiyim artık, Seokjin yine börek yapmış Namjoon'a kıskandım o da bana yapıyor mutfakta!"
"Canım çekti yaaa!"
"hahahah Yoongi hiç hamarat değildir, tüh bee!"
"dert değil."
"aşk ağır basıyor herhalde"
Boğazımı temizledim ve o da hafifçe öksürerek devam etti.
"Ne diyeceğim biliyor musun?"
"Ne diyeceksin?"
"Bugün baya bir araştırdım, Hoseok... Mafya dan biri, Yoongi'nin arkadaşı belki tanışmışsınızdır."
"Haa evet tanıştık."
"O söyledi... Bizim işe karışmamız bir şey ifade etmezmiş, Yoongi'ye henüz söyleyememiş ama,
Jennie'yi öldüren adam intihar etmiş..."
"Ne! Neden! yani neden, durduk yere?"
"Sence de durduk yere mi Jimin? Düşünsene bir mafya peşinde... Onlar öldüreceğine intihar ederim demiştir kesin...""Bunu,bunu Yoongi'ye söylemeliyiz."O zaman bırakır bu mafya işlerini!"
"Bunu ona istediğin zaman sen söylersin, ben şimdi Yoongi'yi arayıp Hoseok'un bana söylediği bir başka şeyi de ona anlatacağım. O sana söyler kesin."
"Bir dakika, ne neyi?"
dıt dıt dıt dıt.....Çok merak etmiştim, Yoongi'nin yanına gittiğimde telefon ile konuşuyordu.
Tae Hoseok'tan bir şey öğrenmiş ve bunu Yoongi'ye anlatıyordu.
Delicesine merak etsem de mühim bir şey yoktu... Bu yüzden derin bir nefes aldım ve Yoongi'nin yanına oturdum.
"Ne!?"
Korkarak Yoongi'ye baktım, ne oldu der gibi anlamsız bakışlarımla..."Ne, ne oldu Yoongi?"
"Kapat Tae, sonra konuşuruz!"
"Yoongi ne oldu dedim!?""Jimin.."
"E-efendim-m"
"Mafya binasında, bir adam gördün.."
"Ne? Hangi adam, bir sürü adam gördüm ben!"
"Jimin, yapma... Biliyorum artık, Dövülen bir adamı gördün... Kanlar içinde değil mi? Etkilendin bu olaydan, üstüne üstlük o şerefsiz sana beni kurtar demiş, kendini kötü hissettin... Sonra, sonra başın döndü değil mi!""Yoongi, ciddiyim ondan dolayı değil."
"Bir mikrop yada enfeksiyon yok. Sadece.. Yani hasta gördüğünde etkilenebileceği bir şey gördüyse, başı döner ve halsiz hisseder. Böyle bir durum oldu mu?"
Bu hemşirenin cümlesiydi, kelimesi kelimesine aklında tutmuştu.
"Yoongi, evet dövülmüş bir adam gördüm. Onu kurtarmamı istedi... Ama ciddiyim bu yüzden olmadı, cidden."
"Neyden oldu o zaman?"
"Babam yüzünden..."
"Ne?!"
"Beni dövdüğü günlerden kalan bir hastalık, bir gün bayılmıştım hastaneye götürmedi, bu yüzden haftalarca hasta kaldım ve belkide bir haftada yirmi kez bayıldım. Sonra yavaş yavaş geçmeye başladı ama tam olarak değil. Ciddi bir şeyde değil... Ama inan bana mafyadaki olayla bağlantılı değil.. ""Şerefsiz adam! Şey pardon ya bi anda.."
"Önemli değil, şerefsiz zaten."
"Yarın hastaneye gideceğiz, hatta iyileşene kadar! Bana bir daha fenalaşmayacağının garantisini vermen gerek Jimin Bey.."
Gülümsedim, başımı salladım onaylarcasına.
" Yoongi, benimde sana önemli bir şey söylemem gerek."
"Söyle..."
"Jennie'yi öldüren adam.."
"Şuan değil, şuan bunu konuşmak istemiyorum. Hatırlatma bana bunu.. Lütfen"
"Öldüren adam..."
Diye tekrar ettim.
"İntihar etmiş."Öncelikle içime sinen bir bölümdü ama son zamanlarda bölümler gerçekten çok kısa olmaya başladı🤐🤧Konular iyice oturdu, ortalık karışınca bölümler daha uzun olacak, sözzz💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amor|Yoonmin
FanfictionVe diyeceğim ki; Aşk güzel şey... vaktinde ve doğru insanla geldiği sürece... yoonmin,namjin,taekook, J-HOPE!!!