Freaking Romance

4

16. Yüzyıl

Johannah, küçük kulübeye geldiğinde yaşlı kadın ona baktı. Johannah, elleri yüzleri şişmiş ve oldukça yorgun gözüküyordu.

"İyi misin kızım?"

"Ben bittim, Nana." dedi Johannah. "Terk etti."

"Kim?" diye sordu Nana ve sonra onun kastettiği kişiyi anlamıştı. "Onunla beraber olmayacaktın, kendini kaptırmayacaktın."

"Aşık oldum." dedi Johannah ağlayarak ve Nana ona baktığında Johanne karnına sarıldı.

"Yoksa?" diye sordu Nana ve Johannah daha çok ağlamaya başladığında Nana ona baktı. "Bundan ona haber etmeyeceğiz, eğer öğrenirlerse ölürsün. Hem de karnındaki bebe de ölür."

"Ne yapacağım?" diye sordu Johannah ve Nana ona planını anlattı.

Günümüz

Harry eve geldiğinde Martha ile konuşmalarını bir kere daha hatırladı. Louis, I. Charles'ın istemediği oğluydu. Louis ona bir keresinde babasının onu istemediğinden ve terk ettiğinden söz etmişti ve Charles'ın adını her duyduğunda hem öfkelenip hem üzülme nedeni de buydu.

"Profesör Martha Gregor ile görüştüm."

"Mezarımın yerini söyledi mi?" diye sordu Louis hevesle.

"Hayır. Her gün bir saat görüşme sözü verdi." dedi Harry. "Senin kim olduğunu öğrendim."

Louis ona uzun uzun baktığında Harry onun yanına oturdu. Onun için üzülmüştü.

"Ben-"

"Saklamak istemene bir şey demiyorum." dedi Harry ve gülümsedi. "Benim anlamadığım başka bir şey var."

"Ne?" diye sordu Louis.

"Niall ve diğer çocuklar, seni bir tek benim yanımdaysan görebiliyor." dedi Harry. "Tek başına göremiyor."

Louis ona anlamsız gözlerle baktı. Onun da bunun nedenini bilmediği aşikardı.

"Sence nedeni ne olabilir?" diye sordu Louis.

"Hiçbir fikrim yok." dedi Harry ve ona uzun uzun baktığında gülümsedi.

"Neden gülümsedin?"

"Bilmem." dedi Harry. "Yemek yiyeceğim, acıktım."

"Pekala." dedi Louis ve Harry mutfağa gittiğinde gülmesini hala durduramıyordu.

Harry mutfağa girdiğinde ocağın üstündeki tencereyi görünce şaşırdı.

"Louis, sen yemek mi yaptın?" diye sordu Harry ve Louis oraya gelince önce ürktü.

"Annemin köyde yaptığı bir çorba vardı, içersin belki diye düşündüm." dedi Louis ve uzun uzun Harry'e bakınca güldü. "Şaşırmış gibisin."

"Eski sevgilim bile bana hiç yemek yapmamıştı." dedi Harry ve Louis utanarak boynunu eğdi. "Utanman için söylemedim."

"Onu özlüyor musun?" diye sordu Louis.

"Kimi?" diye sordu Harry ve cevabını biliyordu. "Son zamanlarda hiç aklıma gelmedi."

"Anladım." dedi Louis.

"Sen peki?" diye sordu Harry bir kaseye çorba koyup, Louis'in oturduğu sandalyenin karşısına otururken.

"Ne?"

"Hiç biriyle birlikte olmuş muydun?" diye sordu Harry.

"Evet." dedi Louis ve güldü.

"Peki, o seni-"