Harry eve geldiğinde bilgisayarı karıştıran Louis'i gördüğünde gülümsedi. Ona bilgisayarı öğrettiğinden beri başından kalkmamıştı.
Harry, Louis'i incelemeye başladığında gülümsedi.
Çok güzeldi.
Gözleri, gülüşü, saçları, kirpikleri.
Bu adam onun ruh eşiydi.
"Selam, ben geldim." dedi Harry ve Louis ona baktı.
"Merhaba." dedi Louis ve Harry onun yanına oturduğunda Louis onu izliyordu.
"Bugün bir ruh bilimciyle görüştüm."
"Öyle bir şey var mı?"
"Evet." dedi Harry gülerek.
"Mezarımın yerini mi söyledi?" diye sordu Louis hevesli bir şekilde ve Harry ona baktı.
Louis gitmek istiyordu. O bu dünyaya ait değildi. Louis ölmüştü ve onunla bir şeyler yaşaması imkansızdı.
"Hayır, sadece randevu aldım." dedi Harry yalan söyleyerek. "Birkaç gün sonra konuşacağız."
"Pekala."
"Gerçekten istiyor musun?"
"Neyi?"
"Gitmeyi."
"Buraya ait değilim sonuçta." dedi Louis.
"Aslında buraya ait olan sensin, biz değil." dedi Harry.
"Benim ait olduğum yer, diğer taraf." dedi Louis.
"Sence orada Luke'u görür müsün?" diye sordu Harry birdenbire.
"Bilmiyorum." dedi Louis. "Orası öyle bir yer değil diye biliyorum. Nereye gideceğim de belli değil."
"Cennete." dedi Harry duygulanarak. "Çok ızdırap çektin sonuçta, Tanrı seni ödüllendirmeli."
"Eğer cennete gidersem evimi nasıl dekore edeceğimi biliyorum." dedi Louis.
"Nasıl?" diye sordu Harry hayran hayran.
"Kocaman bir bahçesi olacak, deniz kenarında. Tek katlı bir ev, içinde köpekler olacak ve annem de orada olacak." dedi Louis. "Bir de-"
"Evet?"
"Babamın iyi versiyonu." dedi Louis üzgün bir şekilde.
"Üzgünüm."
"Babam senin yüzünden kötü olmadı." dedi Louis ve çalışma odasının karşısındaki bir kitap ilgisini çektiğinde kalkıp ona baktı. "William'ı nereden tanıyorsun?"
"William Shakespeare?" diye sordu Harry şaşkınlıkla.
"Onu tanıyor musun?"
"Onu herkes tanıyor." dedi Harry. "Dünya tiyatro tarihinin en iyi yazarı ve İngiliz diline çok büyük katkılarda bulunmuştur. Siz tanışıyor musunuz?"
"Evet, birkaç defa gördüm. Çocukken. O zaman bana çok iyi davranmıştı." dedi Louis ve Harry ona hayran hayran baktı. "Romeo ile Juliet."
"Bir sürü ünlü eserleri vardır." dedi Harry gülerek ve Louis kitaplığa baktı.
"Çok şanslısın."
"Niye?"
"Bu kadar çok kitabın olduğun için." dedi Louis.
"Hepsini okuyabilirsin." dedi Harry ve ona yakınlaştığında kalbi hızla çarpmaya başladı.
"Uykun gelmedi mi? Saat geç oldu." dedi Louis ve Harry kitaplıktan rastgele bir şiir kitabı seçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freaking Romance
FanfictionHarry yeni bir eve taşınır ve taşındığı evde beklenmedik bir misafirle karşılaşır. Çünkü yeni taşındığı evde önceden yaşayan Louis'in hayaletiyle karşılaşır.