what about your father?

345 54 33
                                    

"Chanyeol bu ceketin sende olduğunu biliyor mu?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Chanyeol bu ceketin sende olduğunu biliyor mu?"

Rosé ve Lisa benim gibi Jisoo'ya baktığında omuzlarını silkti. Önüme döndüm. Şu an nerede olduğunu bilmediğim arabamda olması gereken ceket okulda bana ait olan dolabımın önündesılıydı. Elimde tuttuğum kağıt parçasına baktım. Ceketin cebinden çıkan ve açık bir şekilde arabamı alan kişinin yazmış olduğu belli olan nota baktım. Biri benimle kesinlikle eğleniyordu. Derin bir nefes aldım. Bunu arabamı kullanarak yapmak zorunda mıydı sanki?

"Jaeyoon ile konuşman nasıl geçti?" 

Cevap vermek için Rosé'ye döndüğümden okulun giriş kapısından giren Onew'u gördüm. Hızlı adımlarla yanına ilerlemeye başladım. Kızlar onları öyle bıraktığıma Onew'u görünce laf etmeyeceklerine emindim. Onew kafasını baktığı telefonundan kaldırdığı zaman yanına sinirle giden beni yeni görmüştü. Olduğu yerde durdu. Hatta bir adım geri de kaçmıştı ama ben adımlarımı daha da hızlandırmıştım. Arabamı kaybetmişti. Kaçsa bile elbet yakalayacaktım. 

Yanına ulaştığımda kolundan tutarak onu okulun dışına sürükledim. Ses etmeden onu sürüklememe izin vermişti. Konuşmasının veya karşı çıkmasının şu an beni daha çok sinirlendireceğini biliyordu. Beni tam anlamıyla tanıyan aynı zamanda arabamı kaybeden iyi bir arkadaşım vardı.

Okula giriş kapısını açarak bahçeye çıktık. Okulumuzun bahçesi gereğinden fazla büyüktü. Bu büyüklükten yararlanarak Onew'u bizi kimsenin duymayacağından emin olduğum sessiz bir yere sürükledim. İstediğim yere ulaştığımızda kolunu bıraktım. Tam önünde durduğumda mahçup bakışlarla bana bakıyordu. Tek kelime etmeden kollarımı göğsümde birleştirdim. Bir açıklaması elbet vardı. Açıklaması olmasa bile özür niteliğinde bir şeyler söyleyecekti.

"Güvenini sarstığımı biliyorum Jen. Özür dilerim." Gözlerini kaçırarak kafasını eğdi. "Yaptığımın affedilir hiçbir yanı yok. Bunu da biliyorum. Eğer araban bulunmazsa suçu üstleneceğim. Babanla bu yüzden aranı bozmanı istemiyorum."

Özrü karşısında sessiz kaldığımda kafasını kaldırarak bana baktı. "Bir şey söylemeyecek misin?"

"Hayır. Şu an değil." Kafamı sağa yatırdım. "Arabam bulunamazsa asıl o zaman söyleyecek bir şeylerim olacak."

Rahatlamış bir ifadeyle bana baktığında gülümsedim. "Benim için bir şey yapmanı istiyorum."

"Ne istersen."

Şimdi böyle diyordu ama isteğimi duyunca yine bu eminlikle kabul edeceğinden şüpheliydim. "Abinden alman gereken bir dosya var. Bu sabah karakola gittiğimde odasında gördüm."

Gözleri yavaşça büyüdü. "Ne istersen derken bunu kast ettiğimi sanmıyorum."

"O dosyaya bakmam gerekiyor Onew."

best of me | namjenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin