never take off your mask

377 48 25
                                    

Üzerimdeki deri ceketi daha rahat hareket etmek için çıkartarak yan koltuğa bıraktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerimdeki deri ceketi daha rahat hareket etmek için çıkartarak yan koltuğa bıraktım. Yan aynadan baktığımda kızlar da arabalarına yönelmişlerdi. Onew ne yaptığımıza anlam verememiş bir bakışla olduğu yerde duruyordu. Onu umursamadan emniyet kemerimi taktım. Yarışta bizden başka kimsenin olmaması umrumda değildi. Onlardan kaçmayacaktım.

Cam tıklandığında o tarafa baktım. Onew camımı açmamı işaret ediyordu. Yüzündeki ifadeden yarışacak olmamızı onaylamadığını anlayabiliyordum. Camı açarak ona baktım. "Sadece birkaç dakika durup mantıklı düşünmeni istiyorum Jen."

"Bunun için bir sebep göremiyorum."

"Şu hırsını sadece bir kere olsun körelt." Dediği şeyle kaşlarım kalktığında Onew bir an durarak bana baktı. Onew hırs duygusundan her zaman nefret etmişti ve bunu her zaman dile getirirdi. İçinde en ufak bir hırs duygusu olmadığını biliyordum. Hırsın insanı mahvedeceğine, yiyip bitireceğine inanırdı ama ben küçüklüğümden beri bu duyguyla büyüyordum.

Hiçbir şey söylemedim. Sadece söyleyeceklerini bitirmesini bekledim. "Sizden başka rakipleri yok. Dikkatleri sadece sizin üzerinizde olacak. Bir kıza karşı kaybetmemek için her şeyi yapacaklardır."

Bakışlarımı dikiz aynasına çevirerek bir kıza kaybetmemek için her şeyi yapacak yedi adama baktım. Onlarda bizim gibi arabalarına biniyorlardı ama Kim Namjoon durduğu yerde arabama doğru bakıyordu. Aynadan göz göze geldiğimizde ise sadece baktı. İfadesiz yüzünden ne düşündüğünü anlamak zordu. Bakışlarımı ondan çekerek Onew'a döndüm.

"Ama karşılarında sadece bir kız değil dört kız var."

Onew bir şey söylemek için ağzını açtığında ona müsaade etmeden camı kapattım. Gaza basarak başlangıç çizgisine sürdüğümde kızlarda hemen arkamdan geldiler.

Maskemi düzelttim. Maske takmak zorundaydık. Buraya gelip rahat bir şekilde hareket etmek istiyorsak bunu yapmalıydık. İnsanların yüzümüzü görmesi demek bunun bütün okula yayılması hatta daha da abartacak olursak yaşadığımız yerde yayılması demekti. Bu da ailemin özellikle babamın öğrenmesi demekti. Sadece benim ailemin değil kızlarında ailelerinin öğrenmesi demekti ki bu bizim başımıza gelecek en kötü şey olabilirdi.

Telefonumun zil sesini duyduğumda uzanarak ceketimin cebinden çıkarttım. Lisa'nın aradığını gördüğümden aramayı onaylayarak sesini hoparlöre aldım. Yarışlarda her zaman birbirimiz ile iletişim halinde olurduk. Ne durumda olduğumuzu veya yardıma ihtiyacımız varsa bunu anında öğrenirdik.

"Onew yarışmamızı istemiyor."

Jisoo'nun güldüğünü duyduğumda kafamı çevirerek camdan ona baktım. Aston Martin'i ile hemen yanımda yerini almış gülerek önüne bakıyordu. "Gerçekten bunu söyleyerek yarıştan çekileceğimizi mi düşündü?"

best of me | namjenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin