"Maske takmaktan nefret ediyorum."Bu gece yüzüncü kez duyduğum cümleye göz devirmeden edemedim. Rosé'nin sesi maske yüzünden boğuk bir şekilde duyulduğunda Jisoo ona döndü. "Sence de bu gece bunu çok fazla söylemedin mi?"
Rosé omuzları silkerek ellerini ceketinin cebine koydu. "Ama nefret ediyorum."
Bakışlarımı onlardan çekerek karanlık sokakta ilerlemeye devam ettim. Kış yavaş yavaş yaklaşıyordu. Bu yüzden de havalar gittikçe soğumaya başlamıştı. Esen soğuk rüzgar vücudumu titrettiğinde mont giymediğim için pişman olmaya başlıyordum. Üzerimdeki deri cekete biraz daha sarıldım.
"Birilerinin bzi tanımasından iyidir."
Lisa Rosé'ye dönerek konuştuğunda Rosé hâlâ somurtuyordu. Bunun için yüzünü görmeme gerek yoktu. Hareketlerinden surat ifadesini tahmin edebiliyordum. Buraya her gelişimizde sürekli bir şeylere söylenirdi. Rosé'nin bir şeylere söylenmesi demek gerildiği anlamına geliyordu. Gerildiğini biliyordum ama buraya gelmekten de vazgeçemiyordu. Hepimiz gibi.
Karanlık sokağın sonuna geldiğimizde adımlarım yavaşladı. Karşımdaki manzaraya baktım. Her zaman olduğu gibi kalabalıktı. İnsanlar soğuktan üzerlerine giymiş olduğu montlara sarılmışlardı. Bazıları kendilerini içtikleri biralar ile ısıtmaya çalışıyordu. Bazıları ise ellerine sıcak hava üflüyordu. Biz ise böyle soğuk havanın olduğu bir gecede üzerimizde sadece deri ceket ve kısa şort, etekler giyerek çıkmıştık. Aramızda tek akıllı davranan pantolon giyen Lisa'ydı.
Kızlarda bana yetişerek yanımda durduklarında insanların bakışları yavaş yavaş bize dönmeye başlamıştı. Bizi tanıyorlardı ama aynı zamanda tanımıyorlardı. Bildikleri tek şey maskeli dört kızın her hafta buraya gelerek yarışları kazanıp ortadan kaybolmasıydı. Ne ismimizi ne sesimizi ne de yüzümüzü biliyorlardı.
Bakışlarımı etrafta gezdirirken gözüm arabalarımızın yanında bekleyen Onew'a döndü. O da bize bakarken göz göze geldiğimizde bize doğru yürümeye başladı. Burada bizi bilen tek kişi o'ydu. Onew'u çok küçük yaştan beri tanıyordum. Birlikte büyümüştük. Güvendiğim sayılı insanlardan biriydi. Bu sırrımız bilen de tek kişiydi.
Yanımıza yaklaştığında ben de ona doğru bir adım attım. "Ufacık, minicik bir sorunumuz var." Bir yandan da ellerini ısıtmaya çalışıyordu. "Ki ben büyütülecek bir şey olduğunu düşünmüyorum."
"Ne oldu?"
Jisoo gözlerini Onew'a diktiğinde Lisa ve Rosé'de dikkatini ona verdi. "Bugün yarışacağınız kişiler sizi tanıyor olabilir."
"Bu ne demek oluyor?"
Lisa'nin sesi yükseldiğinde ona döndüm. Yarışı izlemeye aynı okulda okuduğumuz insanlar da geliyordu. Bazıları ile ortak derslerimiz de vardı. Bu maskeler yüzümüzde olmadığında bizi tanıyan insanlardı ve onlardan birinin sesimizi tanıyarak bizi bulması iyi olmazdı. "Sesini alçalt."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
best of me | namjen
Fanfiction"Bunu sen başlattın." Ona biraz daha yaklaştım. "Karşılık veriyor olmama kızamazsın." Aramızda bir adım kalana kadar ona yaklaştım. Boyunun uzunluğu karşısında onunla göz teması kurmak için kafamı yukarı kaldırmam gerekiyordu. "Ayrıca arabamı çaldın...