Okulun bahçesine adımımı atığım anda koşarak bana doğru gelen bir kız gördüm ben daha olayı anlayıp çekilemeden kız bana çok sert bir şekilde çarptı onun yüzünden yere düştüm ama o bir özür bile dilemeden hızla koşup gitti. İçimden nasıl bir yere düşütüğümü sorgularken , bir kızın bana elini uzatığını farketim ben ona teşekkür edip ayağa kalktım.
Kızın koyu kahve gozleri ve omuzlarına kadar düşen sarı saçları vardı ve oldukça güzel bir kızdı.
"merhaba ben selin sen yenisin galiba devlet okuluna hoş geldin "
Benim ona anlamsız bakışlarla baktığımı görünce neden ona böyle baktığımı anlamış gibi
" kusura bakma bu okulda herkes herkesi tanır ve öyle devlet lisesinde okuycak bı tipin yokta ondan öyle söyledim "
Deyip gülümseyerek koluma girdi " e hadi adını soylemiycekmisin?"
"Kusura bakma dalmışım ben nehir" elimi uzatıp el sıkıştık
"Tanıştığımıza memnun oldum nehir"
Sanırım ilk günden hemen arkadaş edinmistim bile belki burası benim düşündüğüm kadar kötü bir yer değildir diye içimden geçirdim
Selinle beraber benim sınıfımı öğrenmek için müdürün odasına doğru yürümeye başladık . Müdür aynı sınıfta olduğumuzu söyleyince çok sevindim . Sınıfa girince tüm gözlerin benim üzerimde olduğunu gördüm ve kendimi huzursuz hissettim.
Öğretmenler masasının üstünde 4 tane kız dedikodu yapıyordu nedense beni görünce susup göz devirdikten sonra tekrar dedikoduya başlamışlardı bana bakıp bakıp fısıldaşmaya başladılar eminim ki benim hakkımda konuşmaya başladılar." O kızlara aldırma sınıfın dedikoducuları arkasından konusmadiklari kimse kalmadı ve şimdide senin hakkında konuşuyorlar"
Selinin dediği şeyle benim hakkımda konuştuklarına emin oldum omuz silkip takmayarak diğer öğrencilere bakmaya başladım
Ön sırada gözlüklü bi kız tenefüste olmasına rağmen kitaba odaklanmış başını kitaptan alamıyorduEn arkada beş erkek gurup oluşturmuş telefona dalmışlardı bildiğim kadarıyla devlet okulunda telefonlar yasaktı bunu daha sonra seline sorucaktım
Tekrar onları incelemeye döndüğümde aralarından biriyle göz göze geldim bana bakıp beni baştan sona süzüp yavaş hareketlerle yanıma gelip ıslık çalmaya başladı
"Ben sinan ama okuldaki herkes yakışıklı sinan der istiyorsan sende bana yakışıklım diyebilirsin "
Adının Sinan olduğunu öğrendiğim çocuk yakışıklıydı ama yavsak biri gibiydi
Ben çocuğa anlamsız bakışlarla bakarken bi ses geldi" hayırdır Sinan onune gelen her surtuge böyle davranma demedimi "
ben çocuğu suzuyodum o sira çocuk çok yakışıklı siyah saçları burdan bile beli olan koyu kahve gözleri vardı kolundaki dövmeyle tam bir moda çekiminden çıkmış gibiydi
Dur bidakika o bana sürtükmü dedi?
Bende mal gibi saatlerdir çocuğa hayran hayran bakıyorum aptal nehir..." Ne oldu sarı banami aşık oldun "
Diyerek gülmeye başladı daha fazla alta kalamazdım ilk günden herkese rezil olmuştum bile
" Sen ne hakla bana surtuk muamelesi yapabiliyorsun daha beni tanımıyosun bile kim olduğunu bilmediğin insanlar hakkında yorum yapma!"
Bana olan sinirini gözlerinin siyaha dönmesinden anladım ve ne yalan soylim korkmadım değil
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLUKSUZ NEFRETİM
RomanceAşk+Nefret =Sen Bütün yolar ona çıkıyordu... İnsanı hem sevdirip hem nefret ettiren bir şey acaba aşk mıydı? bu olabilirmi? içinde nefret olan bi aşk... Nehir 'in ve arda'nın bitmek bilmeyen nefretinden doğan bu aşk onlara neler katıcaktı birbirinde...