Gözlerimi açtığımda başka bir yerde olduğumu fark ettim. En son olan olaylar aklıma gelince buranın arda'nın odası olduğunu anlamam uzun sürmedi. Kalkıp odayı süzmeye başladım. Oda çok güzel ve lükstü. Ama mobilyalardan evdeki halıya kadar her taraf siyahtı sadece tavan ve yerler krem rengindeydi. Bu çocuğun odası da kendisi gibi karamsardı. Odada kaldıkça içim daralıyordu. Bende daha fazla dayanamayıp aşağı indim. Aşağı indiğimde ev çok güzeldi tıpkı bizim eski evimiz gibiydi.çok şık bir dekoru vardı arda'nın odasının aksine çok ferahtı.
Biraz sonra sesler gelince sesin geldiği tarafa doğru yürüdüm . Arda telefonda biriyle konuşuyordu beni görünce
-Buraya gel ve annenle konuş saatlerdir kafamı şişirdi.ben koşup telefonu arda'nın elinden alıp annemle konuşmaya başladım
-alo anne
Dediğim anda annem sinirli bir şekilde konuşmaya başlamıştı bile
-sana inanamıyorum nehir ben okuldan çıkınca eve gelip kendini bana affettirirsin sandım ama sen hala o küstah çocuğun yanındasın .Ben ağlayarak kısa ve hızlı bir şekilde olayı anlatmaya başladım çünkü herşey daha da kötü bir duruma geliyordu.
- Bak Anne, benim bir suçum yok müzeyyen hoca bizi kütüphaneye gönderip etrafı temizlememizi söyledi ben le arda da onun dediğini yaptık . Sonra biri kapıyı kilitledi . İkimiz de kütüphaneyi temizledik . Çok yorulmuştuk. Yardım beklerken uykuya daldık kitaplıktan ses gelince korktum ve arda'ya sarıldım o sıradada zaten siz geldiniz hem müzeyen hoca size haber vericeğini söylemişti.Annem biraz düşünüp bana inanmayan ve daha sinirli bir ses tonuyla
-Bu kadarı yeterr nehir! en azından yalan söyleme biz geldiğimizde kapı kilitli falan değildi hem müzeyyen hocan şuan bizim evde ve senle ardayı hiç görmediğini söylüyor.Ben şok olmuş bir bir şekilde annemi dinliyordum sonra annemin sözlerini bitirip telefonu üstüme kapatmasıyla dahada çok ağlamaya başladım arda bana bakıp olayı anlamaya çalışıyordu.
Sonra benim konuşmayacağımı anlayıp kolumdan tutup lavobaya doğru sürükledi.
-hadi be kızım n'oldu?
Arda bana bakıyordu sanırım olayı anlatmamı bekilyordu
Ama ben donmuş bi şekildeydim .yüzümü biraz suyla ıslattı kendime geldim birden. Sonra
sakinleşince konuşmaya başladım.
-Arda müzeyyen hoca bizim evdeymiş . anneme bizi hiç görmediğini söylemiş .hem annemin söylediğine göre onlar gelince kapı kilitli falan değilmiş.
Arda bana bakıp olayı anlamaya çalışıyordu sonra bana dönüp
-Hadi kalk sulu göz sizin eve gidiyoruz belki sen yanlış anlamışsındır.
Ben doğru anladığıma emindim ama nedense yanlış anlamam için içimden dua ediyordum ben ardaya dönüp kafamı tamam anlamında salayarak ardayı takip ettim .
arda 'nın eskiden babamın arabasına benzer hatta tıpatıp aynısı olan siyah şık bir spor arabası vardı. Arda arabaya bakıp biraz teredüt etti . Ben
-hadi arda burada böylece arabaya bakmıyacaz dimi?
Arda bana ters bir bakış attıp sonra arabanın kapısını açıp
-çok konuşma bayan çok bilmiş yine başladın ders vermeye
Ben daha fazla kavga etmeyelim diye cevap vermeyip arabaya geçip oturdum. Sonra daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladım.
-bu kadar zenginsen niye o okulda okuyorsun.
Arda bana ters ters bakıp
-ben zengin değilim bu gördüğün araba şu ev hepsi babamın ama o gördüğün okul hayatımda babamın parası olmadan yer alan tek şey artık cevabını aldığına göre sus ve bunu başka hiç kimseye söyleme söylersen seni mahvederim kızım .!Söylediklerinden babasını pek sevmediğini anladım. Çünkü babasının adını söylerken gözlerinden babasına olan nefretini görmemek mümkün değildi. Arda'ya daha çok sorum vardı ama çok sinirli olduğu için korktum . Bu ayının sağı solu beli olmuyor o yüzden bu günlük bu kadar sorunun yeterli olacağını düşündüm.
Arda'ya evin adresini verdim ve çok uzun sürmeden kendimi bizim evin önünde buldum arda'yla beraber arabadan inip evin önüne geldik ben zili çalıp çalmamakta teredüt ediyordum daha doğrusu annemin vereceği tepkiden korkuyordum arda bana bakıp zili çalışmayacağımı anlayıp benim yerime zili çaldı daha 5 saniye olmadan annem kapıyı açmıştı.
-sonunda nehir hanım eve gelmeyi akıl edebilmişsiniz .
Annem arda'yı görünce arda'ya ters bir bakış atıp tekrar bana dönüp sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.
-Bu terbiyesiz çocuğun burada ne işi var.
Sanırım ben arda'nın odasındayken arda'yla annem arasında kötü bir konuşma geçmiş
Arda annemin söyledikleriyle hafif sırıtarak
-Ayıp olmuyormu anne
Dedi bi dakika o anne mi dedi? inanamıyorum bu ayı ne yapıyordu.annem sanırım benim gibi olayı hazmetmeye çalışıyordu bana sinirli bir şekilde baktı ben kafamı öyle bir şey yok anlamında salladım. Oda tekrar ardaya dönüp
-ne annesi sen ne dediğinin farkındamısın?
Arda bana bakıp
-aaa ne kadar ayıp sevgilim annene evlendiğimizi söylemedin mi?
Annem ve ben şok olmuş bir şekilde arda'ya bakıyorduk . Sanırım arda intikam için böyle yapıyordu
Ben ardaya dönüp
-Bak arda biliyorum intikam için böyle yapıyorsun ama hiç sırası değil zaten herşey kötü bir durumda lütfen kes şu oyunu .
Annem söylediklerimle rahat bir nefes alırken arda bir kahkaha patlattı. Annem arda'ya sinirle bakıp bana
-ne intikamı ?
Diye sordu ben anneme daha sonra anlatırım deyip, hep beraber içeri girdik salonda müzeyyen hoca oturmuş bizi görünce ayağa kalkarak
-siz ikiniz niye dün yanıma gelmediniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLUKSUZ NEFRETİM
RomanceAşk+Nefret =Sen Bütün yolar ona çıkıyordu... İnsanı hem sevdirip hem nefret ettiren bir şey acaba aşk mıydı? bu olabilirmi? içinde nefret olan bi aşk... Nehir 'in ve arda'nın bitmek bilmeyen nefretinden doğan bu aşk onlara neler katıcaktı birbirinde...