ESKİ SEVGİLİ

•14•

Sasuke, Sakura'yı çırılçıplak halde kolları arasına almıştı. Vücudunun her bir hücresini derin bir tatmin duygusu kaplamıştı, bu da ona bir kez daha Sakura'nın sonunda ona ait olduğunu hatırlatıyordu.

Sakura'nın kendini açıkça, şehvetli bir biçimde ona bırakması, bugüne kadarki tüm birlikteliklerinin aklından uçup gitmesine sebep olmuştu. Bu düşünce her ne kadar onu endişeye sürüklese de, telaşlanarak o anın keyfini kaçırmak istemiyordu. Bir şekilde işleri yoluna koyacaklardı. Güzel bir kadınla yaşadığı kovalamaca yatakta son bulduğunda daima tatmin olurdu. Şu anda aklını başından alansa, damarlarında dolanan o eşsiz tamamlanmışlık hissiydi. Sanki nihayet diğer yarısını bulmuş gibiydi.

Aklını kaçırmış olmalıydı.

Hayatını altüst edecek bir kadın seçmek tam ona göre bir işti. İçinden bir ses alaycı bir şekilde gerçekleri söylüyordu ona. Daha kolay bir kadın bulmak için ne kadar uğraşmış olsa da, ona aradığı neşeyi, keyfi ve zorluğu tattıracak olan Sakura'ydı. Sanki yarış pistinde duyduğu tutku, istediği kadına dönüşmüştü. Vahşi, yabani, çelişkili ve inatçıydı. Böyle bir şeyle başa çıkmanın, onunla virajlardan geçip, aracı zorla kontrol altında tutmaya çalışmanın yaşattığı adrenalini hatırladı. Sakura da ona aynı şeyleri hissettiriyordu. Normalde kendine sakladığı ve medeni bir şekilde koruduğu tüm duygularını ortaya çıkarmasına sebep olmuştu. Geçmişi en sonunda yakasına yapışmıştı.

Üstelik mutluydu da.

Sakura aniden yataktan fırladı. Saçları darmadağınık bir halde tek gözünün üzerine dökülmüştü. Dehşet içinde kapalı kapıya bakıyordu. "Aman Tanrım, annen! Sarigi! Çok fazla ses çıkardım, onların evde olduğunu unutmuşum."

Sasuke gülerek onu tekrar kollarına aldı. "Ben odana gelmeden önce annem bir tür sürpriz için şehre ineceğini söylemişti. Sarigi'yi de yanına aldı, yani birkaç saat yalnız kalacağımızı biliyordum."

Sakura rahatlamış bir şekilde nefesini boşalttı.

"Yani tüm bunları planlamıştım." Ona alaycı bir bakış attı.

"Ben de gelip işlerine karıştığım için bana bağıracağını düşünmüştüm."

"Bağırmayı sonraya bırakmıştım."

Sakura elini uzatıp burnunu sıkınca, Sasuke gülerek onu kalçalarından yakalayıp yatağa gömdü.

Şakacı dokunuşlarla oynarlarken "Ne diyordun?" diye lafa girdi Sakura. Sasuke dişlerini gıcırdattı.

"Kazanamayacağın oyunları oynama küçük kaplan," diye çıkıştı ona. Ardından dudaklarına yapışıp onu uzun  öptü. Sakura'nın enfes kokusu burun deliklerinden içen süzülüyor, güzel tadı hislerini harekete geçiriyordu.

"Bu raundu ben kazanacağım Uchiha," diye fısıldayarak karşılık verdi Sakura.

Sasuke boğazında düğümlenen hisleri geçiştirip ona sıkıca sarıldı.

"Giyinmemiz gerekiyor."

"Hmm." Sasuke tek elini onun muhteşem kıvrımlarında gezdirerek kusursuz kaslarının ve ipeksi teninin yarattığı hissin tadını çıkarıyordu. "Bir dakika."

"Annenle Sarigi eve dönmüş olmalı. Mayu bu akşam nedime aksesuarlarını gözden geçirmek istiyordu. Ayrıca yine akşam yemeğine yardım etmem gerekiyor. Lanet olsun."

Sasuke'nin vücudu kahkahayla titrerken, Sakura ona güçsüz bir yumruk attı. "Üzgünüm bebeğim, bu hafta ikimizin de beklediği gibi değildi."

Sakura'nın sesi fısıldıyormuş gibi yumuşacıktı. "Haklısın, değildi." Bir duraksama. "Sasuke, kardeşlerinle neler oldu?"

Sakura onunla yüzyüze gelmek için arkasını dönüp pembe saç tutamlarını yüzünden çekti. "Sen haklıydın. Her konuda." İçi pişmanlıkla dolmaya başlamıştı ama en azından geleceği kurtarabileceğini düşünerek bu hissi görmezden geldi. "Rolümde kendimi kaybedip bir sürü hata yapmışım. Sen gittikten sonra kardeşlerimle konuşup onlardan özür diledim. Ayrıca onlara senin çektiğin annemin fotoğrafını da gösterdim ve ikisi de bayıldı. Senin fotoğrafınla yeni bir kampanya başlatacağız."