"Hadi, bebeği al."
Erkek kardeşinin kıpır kıpır, ele avuca sığmayan bebeğini kollarına bırakıp telaşla uzaklaşmasıyla Sakura, ufaklığı otomatik olarak yakaladı. Tam ona göre bir hareketti bu. Sorumluluklardan kaçma oyununa daha önce de tanık olmuştu ve enayi yerine konmayı reddediyordu. Genellikle yeğeni yüzünden.
"Ah, olamaz!"
Yoğun kaka kokusu burun deliklerine hücum etti. Yeğeni, çenesinden akan salyaları Sakura'nın ipek pantolonuna damlarken gururla sırıtıyordu. Lily'nin bebek bezi ne olduğu belirsiz bir pislikle doluydu.
"Üzgünüm Lily, Sakura teyzen bez değiştirmeyi bilmiyor. Büyüdüğünde sana nasıl motosiklet süreceğini, mezuniyet balosu için yakışıklı bir erkeği nasıl tavlayabileceğini ve ilk sahte kimliğini nasıl alabileceğini öğretebilirim. Ama o zamana kadar beni unut."
Lily yumruğunu dişsiz ağzının içine sokup keyifle kemirmeye başladı.
Sakura kahkahasını tuttu. Hızla bebeği devredebileceği bir akraba var mı diye etrafa bakındı ama parti davetlilerinin çoğu mutfağa ve büfenin yanındaki yemek odasına doluşmuştu. İç çekerek kanepeden kalktı, Lily'yi kalçalarından yakaladı ve ondan en çok tiksinen adamın neredeyse üzerine fırlattı.
Bu adam Sasuke Uchiha'ydı.
Sakura henüz elinden bırakmadan Sasuke bebeği sağlam bir şekilde yakalamayı başarmıştı. Temasın sıcaklığı kızgın bir tava üzerindeki yağ gibi cızırdamasına sebep oldu; ancak Sakura, kendisini ne kadar etkilediğini hiçbir zaman bilemeyeceğinden emin bir şekilde yüzündeki ifadesizliği korudu. Sasuke kelimenin tam anlamıyla hayatındaki en iyi arkadaşını elinden almış, onu öfkelendiren basit bir çekicilikle sinsice Karin'in ailesine girmeye çalışmıştı. Sahildeki projenin tasarımını erkek kardeşi yaptığından dolayı iş ve eğlencenin aile meseleleriyle buluştuğu toplantılara artık o da davetliydi. Nereye gitse ona rastlıyor, o korkunç görücü usulü buluşmanın ve aşağılanma felaketinin anıları zihninde yeniden canlanıyordu.
"İyi misin, Sakura?"
Sesinin şefkatli tonu kadife bir yumruk gibi midesine indi. Lily dişsiz ağzıyla gülümseyerek iç çekiyordu. Kim iç çekmezdi ki? Sasuke tek kelimeyle göz kamaştırıcıydı.
Sakura onun görüntüsünü kafasında öylesine acımasızca parçalara ayırdı ki, moda dünyasının en çok aranan fotoğrafçılarından biri olmasını bu acımasızlığına borçlu olabilirdi. Simsiyah saçları başının arkasından ensesine kadar iniyordu. Kalkık kaşlara, çıkıntılı elmacık kemiklerine ve güçlü bir çeneye sahip yüzü, zarafet ve gücün tuhaf bir birleşimini sunuyordu. Burnu, çekiciliğini artıran hafif bir eğrilikle yüzünün ortasında duruyordu. Cildi, İtalyan mirasını yansıtan bir tablo gibiydi.
Yine de onu asıl baştan çıkaran gözleriydi.
Koyu ve duygu yüklü, siyah inci biçimindeki, gür kirpiklerin ardında belirginleşen gözleri. Daima hınzır bir ifadeyle ve kusursuz görünüşünün ardında ışıldayan saf bir tutkuyla dolu gözleri.
Huzursuzluk her yanını sardı. Sasuke'de onu bu kadar çeken ne vardı? Sakura işi gereği birçok kez ondan çok daha yakışıklı yarı çıplak erkeklerle başa çıkmak durumunda kalmıştı. Yontulmuş mermer heykellere bakar gibi, çıplak kol ve bacakları pozun içine yerleştirirken çok nadiren aralarında bir elektriklenme hissettiği olurdu. Birkaç mankenle çıkmış ancak her zaman belirli bir mesafeyi korumuştu. Onlarla vakit geçirmekten keyif almış, daha sonra ardına bakmadan yoluna devam etmişti. Ancak Sasuke onu, daha önce hiç karşılaşmadığı temel bir kadınsı ihtiyacını ateşleyerek etkilemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKİ SEVGİLİ
Teen FictionKitap benim kurgum değil sadece uyarladım. Sasusaku kitabıdır. Seri ile alakası yoktur.