Başları beladaydı.
Sakura arkasından kapıyı kapatıp aylardır görmediği bir dizi akrabayla selamlaşmaya başladı. Annesinin abartacak bir şey olmadığını söylediği özel partinin bir felaketle sonuçlanacağından şüpheleniyordu. Yine de onun durumu zavallı Sakura'dan iyiydi tabii. Tüm ailesi yoğun bir ilgiyle etrafını sarmıştı. Kuzenler yanlarında eşlerini, kız arkadaşlarını, erkek arkadaşlarını ve ufaklıklarını getirmişti. Yakın komşular ve yıllar boyunca Sasuke'nin peşinde koşan bazı kadınlar da kendilerini mağlup eden rakiplerini görmek için toplanmıştı. Sasuke için bu, annesinin evinde düzenlenen sıradan bir akşam toplantısıydı.
Sakura içinse cehennemin ta kendisi.
Sasuke başını sallayıp gülmemek için kendini tutmaya çalışıyordu. Sakura onun kuzenlerinden birkaçıyla odanın bir köşesinde duruyor, esmer, yanık tenli insanlarla dolu odada pembe saçlarıyla oldukça dikkat çekiyordu. Üzerinde kısa ve göz alıcı bir elbise vardı. Dizinin üzerinde duran eteği bacağının bir kısmını gözler önüne seriyordu. Pek uzun boylu olduğu söylenemezdi ama yedi buçuk santimetre yüksekliğindeki sandaletleriyle kuzenlerin çoğunun boyuna yetişmeyi başarıyordu. Sakura'nın ayakkabıları Sasuke'yi tuhaf bir şekilde baştan çıkarıyordu. Neredeyse o seksi, davetkâr topukların içinde vahşi bir kedi olduğunu doğruluyor gibiydi.
Sasuke şarabını tazeledi ve bir gözüyle Sakura'yı takip ederek eski arkadaşlarıyla sohbet etmeye koyuldu. Sahte karısının şefkat dolu ailesini hayal kırıklığına uğratacak soğuk bir nezaket takınacağını düşünüyordu ama ona her baktığında ya gülmekte ya da karşısındakilerin anlattığı uzun hikâyeleri ilgiyle dinlemekte olduğunu fark etti. Büyülenmiş bir şekilde ona doğru ilerlemeye başladı.
Elbette onun sosyal ilişkilerinde profesyonel ve rahat bir insan olduğunu biliyordu. Yine de kendini bu kadar açmasını beklemiyordu. Çocuksu tavırlarıyla sınırlı bir samimiyet sergiliyor, insanlarla arasına benliğinin bir parçası olan duvarlar örüyordu. Adeta kendini saklamak için bir örtü gibi üzerinde taşıdığı bu mesafeyi, ilk buluşmalarında restorandan içeri adım attığı anda fark etmişti Sasuke. Oysa bu gece daha farklı bir şeyler vardı.
Madara amcası onunla tedarikçiyle yaşadığı sorunlar, artan kira masrafları ve mal sahibi olma ihtimali üzerine sohbet etmeye çalışırken, o Sakura'yı incelemeye çalışıyordu. Başını sallayarak bir kulağıyla karşısındaki yaşlı adamı, diğer kulağıyla da sahte karısını dinliyordu.
Kuzeni İzumi, Sakura'ya “Bunu nasıl başardın?” diye fısıldadı. Bu, Sasuke'yi insanların “kanser” gibi kelimeleri telaffuz ederken seslerini kısışlarını hatırlattı. Sakura'ya yöneltilen soru kulağa hala oldukça zor geliyordu. “Sasuke bugüne dek hep evlilikten kaçtı. Hatta bazı konularda epey ün saldığını söyleyebilirim.”
Sakura'nın dudakları seğirdi. “Öyle mi? Nasıl bir ün?”
İzumi etrafına bir göz gezdirdikten sonra ona iyice sokuldu. Sasuke de Madara Amca’nın arkasına saklanmış, onları dinliyordu. “Kovalamacayı sever. Görünüşe göre kadınları baştan çıkarmaktan hoşlanıyor. Ne kadar zor bir kadınla karşı karşıyaysa onun ilgisini çekmeyi o kadar iyi başarıyor. Ardından kadın kendini ona teslim eder etmez... Bum!”
Sakura geri çekildi. “Bum mu? Ne demek bum?”
Yine aynı fısıltı başladı. “Onu ortada bırakıp gidiyor. Kalbı kırık, baştan çıkarılmış ve terk edilmiş bir halde.”
Kuzeninin söyledikleri Sasuke'yi öfkeden deliye döndürmüştü. Nefes bile almadan konuşup durmuştu! Hiçbir zaman bir kadını kandırmamıştı, buna rağmen dedikodular Amerika’ya kadar peşinden gelmişti. Nick onu birçok defa kadınlar arasındaki söylentiler hakkında uyarmış, bir aralar Karin'in onun çekiciliğine teslim olacağı konusunda nasıl da endişelendiğini anlatmıştı. Sasuke bir adını daha attı ve onun vereceği cevabı dinledi.
![](https://img.wattpad.com/cover/241922985-288-k677908.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKİ SEVGİLİ
Novela JuvenilKitap benim kurgum değil sadece uyarladım. Sasusaku kitabıdır. Seri ile alakası yoktur.