Neredeyse iki metre boyunda, huzursuz bir adam önünde dikiliyordu, her ne kadar ona dokunmamış olsa da, Sakura'nın vücudu taş gibi kaskatı kesilmişti. Sasuke'nin bilindik, rahat tavırlı çekiciliği gitmiş, havada tehlikeli bir enerji dolaşmaya başlamıştı. Gerçekten de sinirlendirmişti onu. Ne yazık ki sinir uçlarında, korku yerine heyecan dolaşıyordu.
Kim bilir yatakta nasıldı? Çıplak, kaslı ve... talepkâr.
Sakura genellikle hiçbir baskın yönü ya da kontrol eğilimi olmayan erkeklerden uzak dururdu ama Sasuke onu korkutmuyordu. En azından kötü anlamda. Sakura'nın dudakları işi bir adım ileriye götürmek için bilinçsiz bir şekilde aralandı. Sasuke'nin damarlı gözleri önce dudaklarına yöneldi, ardından kapandı. Sakura onun tadına bakabilmek için çıldırıyordu. Dilini ağzının içinde gezinirken, kalçalarını kendi kalçalarına dayanmış halde hayal ediyordu.
Bir kalp atışı kadar süre geçti. Bir kalp atışı daha...
Sakura kendini engelleyemeden kelimeler ağzından kayıp gitti. “Sorun nedir Uchiha? Dilini mi yuttun?”
Sasuke geriye döndü. Uzaklaşması Sakura'nın vücudunun rahatlamasını sağlasa da, tehditkâr sözleri omurgasını titretmeyi başarmıştı. Sakura kaçırılan bir fırsatın yarattığı yoğun hayal kırıklığı hissini görmezden geldi.
“Dikkatli ol, Sakura. Benimle oynamak eğlenceli olabilir ama sonunda yorgun düşersin.”
Sakura homurdandı. “Çok sevdiğim erotik romanlardaki karakterler gibi konuşuyorsun. Ama ne ben senin hizmetçimin, ne de sen benim efendimsin bebeğim. Oynadığım kumarı kaybettim, o kadar. Daha en başında ailene uyum sağlayamayacağımı fark ettim, o yüzden de kendimi rahat hissetmediğim bir role girmeme gerek yok. Er ya da geç benim İtalyan geleneklerine uygun, mükemmel bir eş olmadığımı anlayacaklardı. Çok uyanık bir annen var.”
“Annem hasta, bu yüzden lütfen dikkatli ol.”
“Ah, olamaz Sasuke. Nesi var?”
Sasuke derin bir iç çekti ve ellerini Sakura'nın yüzüne götürdü. “Eklemlerinde sorun olmasının yanı sıra, kalbi de çok hassas. Gerginlikten uzak durması ve hareketlerine dikkat etmesi gerekiyor, bu yüzden ziyaretimiz boyunca onu memnun etme niyetindeyim.” Kaşlarını indirdi. “Umarım sen de öyle yaparsın.”
“Bir haftalığına iyi biri gibi davranabilirim.”
“Gözümle görmeden inanmam,” diye mırıldandı Sasuke. “Seni öptüğümde beni azarlamamaya dikkat et.” Düşünceli görünüyordu ama Sakura neredeyse huzursuzluktan boğulmak üzereydi. “Aslında belki de seni tam burada öpmeliyim. Tam şu anda. Alıştırma olsun diye tabi.”
Sakura kızgın bir yılan gibi tısladı. “Bir erkek beni öptüğünde yerimden sıçramamayı başarabilirim.”
“İkna oldum.” Sasuke ona doğru sokuldu ve kişisel alanına girdi. Vücudunun sıcaklığı Sakura'nın içine işliyordu. “Tek bir hatamızla bir çuval incir berbat olabilir. Bunu kaldıramam. Özellikle de öncesinde vereceğim küçük bir öpücük durumu değiştirecekse.”
“Rol yapmakta gerçekten başarılıyımdır,” diyerek alaycı bir gülümseme savurdu Sakura. Büyüleyici misk ve erkek kokusu, ona bir kez denemekten zarar gelmeyeceğini söylüyor gibiydi. Sasuke blöf yaptığı düşüncesi kalbinin teklemesine sebep oldu, bu da yalnızca daha da huzursuz hissetmesini sağladı. “Seninle öpüşmenin ilgimi çekmediğini hiçbir zaman hiç kimse bilmeyecek. Deneme sürüşü yapmamıza gerek yok.”
Sasuke sessizce onu izlerken, Sakura rahatlamaya başlamıştı. “Hadi teoriyi test edelim öyleyse, ne dersin?”
Sasuke'nin onu omuzlarından tutup öne doğru çekmesiyle Sakura, bir kas yığınına çarptı ve otomatik bir karşı koyuşla Sasuke'nin göğsüne yönelen elleri onu geri itti. Dirençle karşılaşınca parmaklarıyla Sasuke'nin tişörtünün yumuşak kumaşını kavradı. Kendi ayaklarının hemen önünde duran Sasuke'nin ayakları, dengesinin bozulmasına yol açıyordu. Dudakları yalnızca birkaç milim önünde duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKİ SEVGİLİ
Novela JuvenilKitap benim kurgum değil sadece uyarladım. Sasusaku kitabıdır. Seri ile alakası yoktur.