I

615 29 8
                                    

"İşte Dan trafik kayıtları geldi. Vay canına! PSP ha benim odamda da duruyor bir tane. Oynamayalı çok oldu."
Louis Dan'in masasına kağıt yığınlarını bırakırken adamın karşısında oturan kıvırcığın elindeki PSP'yi görünce heyecanını durduramadı. Onunla oynamayı çok severdi. Kıvırcık çocuk yanında oyununu seyreden genç adama kısaca bakıp omuz silkti.
"Eh antika işte."
"Öyle deme! O antika dediğin şey benim bütün ergenliğim." Louis kısa bir kahkaha attı. Kıvırcık da minik bir tebessüm bahşetti.
"Neyse iyi oyunlar."
Kıvırcık çocuk genç adamın arkasından bir süre daha baktı. İki yandaki masaya gidip oturmuştu.

Dan karşısında gerçekleşen muhabbete ilgisiz kalamamıştı. Çocuk geldiğinden beri ilk defa konuşmuş hatta konuşmakla kalmayıp gülmüştü!
Bir süre oturduğu yerde düşündü. Olabilir miydi? Louis bunun için hayli gençti ama kimse de çıkmamıştı karşısındaki çocuğa koruyucu aile olmak için. Sosyal Hizmetler bile aile bulma işini şerif departmanına bırakmıştı. Küçük bir yerde oldukları için kimse ilgilenmiyordu. Şehir merkezi onları yeterince meşgul ediyordu!
Louis'le konuşmayı deneyebilirdi. Yerinden kalkıp arkadaşına doğru ilerledi. Çocuk keyifle gazete okuyordu.
"Louis! Oğlum."
Louis mavi gözlerini gazeteden çekip Dan'e baktı.
"Ah. Selam Dan. Kayıtlarda bir sorun yok ya? Yoksa yine o yaşlı Stan geyiklere çarpıp kaçmış mı? Ehliyetini alacağım artık."
Dan, sinirle ayaklanıp masasındaki silaha uzanan çocuğu sakinleştirmek için ellerini kaldırıp aşağı yukarı salladı.
"Yo yo Stan değil. Eminim yeğenleri varken geyiklere çarpmamaya bir süre dikkat eder. Ben, oğlum seninle başka bir şey konuşacaktım."
Çocuk kaşlarını çattı.
"Sorun ne Dan?"
Dan bakışlarıyla kıvırcık çocuğu gösterdi. Louis'de o tarafa kısaca bakıp anlamayan bakışlarla tekrar Dan'e döndü.
"Harry. 16 yaşında. 2 hafta önce eski eşini öldüren adam vardı ya."
"Ah evet! Yıllardan beri buradaki ilk cinayet demiştin."
"Öyle ya. Bu çocuğun babasıydı o adam. Annesini öldürdü zavallının."
"Ah...Vah vah."
Adam üzgün bakışlarla Harry'i süzen Louis'e bakarak başını salladı.
"Ya öyle. Şimdi koruyucu aile de bulamıyoruz çocuğa. Kimse evinde on altı yaşında bir ergen olsun istemiyor."
Louis anlayışla başını salladı. Dan bir süre nasıl söyleyeceğini düşündü. Sonunda birden söylemenin en mantıklısı olduğuna karar verdi.
"Harry'nin koruyucu ebeveyni olur musun Louis?"
Louis'in şokla gözleri kocaman açıldı. Yaşadığı şaşkınlık büyüktü. Hatta öyle ki ağzındaki kahveyi unutup "Ne?" diye sorarken bir kısmını döktü. Kahvenin geri kalanını yutup Harry'e dönerken çocuğun da o tarafa baktığını gördü. Sonuçta mesafe çok yoktu ve çocuğun bütün konuşmayı dinlediğinden emindi. Louis ayağa kalkıp Dan'i bahçeye sürükledi.
"Dan saçmalama! Ben daha kendime adam akıllı bakamıyorum ne koruyuculuğu ne ebeveynliği?"
"Oğlum haklısın ama onu bir çocuk gibi değil de arkadaş, kardeş olarak düşünsen? Hem Danielle ile beraber ona sıcak bir ortam sağlayacağınızdan eminim."
"Danielle ile 3 haftadır evliyiz Dan. Daha biz birbirimize aynı evde alışamadık!"
"Para da bağlanacak."
Louis olumsuz anlamda başını sallarken duyduğu cümleyle durdu. Kaşları havalandı.
"Para mı?"
"Tabii ya. Harry sizle kaldığı sürece her ay para alacaksın."
"Ne kadar?"
"700 dolar" (tamamen attım ne kadar aldıklarını bilmiyorum)
Louis bir süre düşündü.
"Fena değilmiş ya."
Dan kahkaha atarken Louis bir yandan düşünüyordu. Hızlıca içerideki Harry'e de baktı. Danielle ile evleri ailesinden kalmaydı. Büyüktü. Çocuğa çok rahat yer verilebilirdi. Paranın dışında kıvırcığın evsiz kalmasına da içi el vermiyordu aslında.
"Danielle'i arayayım"
Dan başını salladı. Louis adamdan biraz uzaklaşıp karısını aradı. Telefon birkaç kere çaldıktan sonra açıldı.
"Aşkım?"
"Hey tatlım. Şey diyecektim. Acaba biz on altı yaşındaki bir çocuğa bakabilir miyiz sence?"
"Ne?!"
"Evet..."
Louis tırnaklarını yediğinin farkında değildi.
"Eve gelince daha iyi açıklarım canım, sadece şu anlık bunun için para alacağımızı bil yeter"
Bir süre karşı taraftan ses gelmedi.
"Saçmalama Louis! Tabii ki de on altı yaşında bir çocuğa bakabiliriz"
Karı koca telefonda bir süre karşılıklı gülüştükten sonra birbirlerine görüşürüz diyip konuşmayı bitirdiler. Louis telefonu cebine koyup adama ilerledi.
"Güldüğüne göre sorun yok?"
Louis kafasını salladı.
"Şey Dan bugün herhalde erkenden giderim eve he?"
Adam kaşlarını çattı. Louis tedirginlikle ellerini arka cebine yerleştirdi.
"Artık bir evladım var onunla tanışmalıyım değil mi?"
Louis beklentiyle gülümsedi. Dan de onun bu haline gülüp başını salladı.
"Doğru. Demek babasın artık."
Louis başını eğdi.
"Sanırım..."
Şakalaşarak içeri girdiler. Dan'in eli Louis'nin belinde Harry'nin yanına ilerlediler. Louis anlam veremediği bir şekilde heyecanlıydı. Harry oyunundan kafasını kaldırıp ona gülümseyen iki adama baktı. Louis önde Dan arkadaydı. Demek kabul etmişti. Harry şokla güldü.
"Yok artık! Ben seninle aynı yaştayımdır."
Harry ayağa kalktığında Louis'le aynı boyda olduğunu görünce daha da güldü. Louis elini ensesine atıp güldü.
"Aynı yaşta olsak koruyucu aileye ihtiyacın olmazdı"
Louis gülümsemesini kahkaya çevirdiğinde Harry'nin ona ters bakışlarını gördüğünde kendini hemen susturdu. Ortamı toparlayabilmek adına hafifçe öksürdü.
"Tamam o zaman. Bugün eve erkenden gideceğiz. Tanışma faslı falan. Çantan nerede?"
Harry arkalarındaki sebili gösterdi. Louis gidip sebilin yanındaki siyah spor çantasını aldı. Louis, masasına oturmuş Harry'e ev bulmanın rahatlığıyla gülümseyerek kendisine bakan adama 'görüşürüz' diyip arkasında Harry'le tek katlı binadan çıktı.

FOSTER FAMILYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin