Yine yüzyıllar sonra bölüm mü olur diyeceklere selam :) en azından geldi değil mi ama ? Siz de ne kadar beklediğiniz gösterirseniz belki daha sık gelir hem de ?
Ne zaman Arjin'den uzaklaşmaya çalışsam ters teptiği için artık her şeyi oluruna bırakmaya karar vermiştim. Çektiğim acıya da artık alışmaya odaklanıyordum, belki böylesi daha kolay olurdu. Hem kaçmaya çalışmadığımda bazen şansım yaver gidiyor ve Arjin bir süreliğine peşimi bırakıyordu.
Eskiden böyle olduğunda çok korkardım, Güliz'den önce tabii... Sanki beni biraz arayıp sormasa tamamen unutacakmış gibi gelirdi, sanki sonsuz bir boşlukta yok olup gidecekmişim gibi. Bunun en uzun sürdüğü zaman lise sondaki ilişkisi süresince olmuştu.
O zamanki sevgilisi, Bahar, bizim liseyle aynı mahalledeki kolejde öğrenciydi. O kadar alımlı bir kızdı ki, o kadar güzel. Arjin ile çıkmaya başladıklarında dönemin ortasıydı, Bahar'ı ilk gördüğümde düşmüştü bu korkular içime. O kadar kıskanmıştım ki onu, hislerimde haklıydım da, ilişkilerindeki ilk haftanın sonunda Bahar tam okula girerken yakalamıştı bizi. Arjin'e onunla konuşmak istediğin söylediğinde sessizce kabullenip bahçeden içeriye girmiştim ama fazla uzaklaşmadan dinleme dürtüme engel olamamıştım o kıskanç aşık ve ergen halimle. Bahar hiddetle neden sürekli benimle takıldığını ve benim kimin nesi olduğumu sormuştu Arjin'e, tatmin edici bir cevap alamadığında ise,
"Ya o kızla görüşmeye. Devam edersin ya da benle, karar ver!" diyip gitmişti Arjin'e. İçim içimi yemişti acaba ne yapacak diye, gerçekten benimle görüşmeyi kesecek mi bilmiyordum. Ve bunun korkusu bile ıstırapların en büyüğüydü o zamanlar.
Okul süresi boyunca sınıflarımız ve arkadaşlarımız ortak olmadığından Arjin'in ne yapacağını görememek içimi kemirip durmuştu. Gün sonunda da korktuğum başıma gelmişti! O dönemlerde mutlaka sabah okula beraber gelirdik, dönüşümlü olarak babalarımız bırakırdı çünkü. Ama dönüşte beraber gidişimiz her zaman şart değildi. Hele de Arjin takılacak yeni bir kız bulmuşsa...
O gün okul çıkışında da tam bahçenin sonunda bulmuştum onu, arkadaşları ile laflıyordu. Ben beceriksizce gülümsemeye çalışıp, ona yaklaşmaya niyetlenirken onun bana karşılık vermeden önce okulun önündeki caddeyi kontrol etmesi ise ruhumu tuzla buz eden hamlesi idi. Bahar'ın orada olup olmadığına bakıyordu! Olmadığını gördükten sonra ise bana geri gülümseyerek arkadaşları ile kalacağını ima etmişti. Bahar ile görüşeceği ise mutlaktı biliyodum, kabullenmiştim de ama ondan gizli bana selam verme çabası öyle zoruma gitmişti ki... O günden sonra okula beraber gelişimiz hep devam etmişti, okulun koridorlarında bazen Arjın'in girişimi ile laflayışımız da ama sevgilisini seçtiği açıktı o günkü tavrından ve ben bunu unutamıyordum. Bu yüzden çıkışta hep kendimi Arjin'i ararken bulsam da hiç beraber dönmek için girişimde bulunmamıştım. Bulunmayacaktım, kendime söz vermiştim. Ona aşık yanımı bırak onu en yakın arkadaşım olarak gören tarafım da çok yara almıştı çünkü o gün.
Arjin de Bahar'ın büyüsünde ondan gün be gün uzaklaştığımın farkında bile değildi... Ya da farkındaydı ama bunu tercih etmişti. Ben de kendimi fark ettirecek kadar cesaretli değildim zaten. Hayatımız bu çıkmazın içinde sürüp gidiyordu o zamanlar. Arjin beni yavaşça unutuyor, en büyük kabusum gerçek oluyordu. Aslında bir şey olduğu pek yoktu, aile dostluğumuzun getirdiği hayatta yine yan yana ve iyiydik ama okulda olanları unutmam mümkün olmuyodu.
Sonra yaz tatilinin gelmesi ve Bahar'ın dil okulu için Malta'ya gitmesi ile Arjin'in bu heyecanı da sona ermiş, tamamen eski halimize dönmüştük bile. Bense o saf ve aşık halimle Arjin ile daha fazla vakit geçirebilmek umuduna tutunmuş ve olanları birkez daha çabucak unutmuştum o zamanlar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liman Meyhanesi -askıda-
ChickLitBir gün evlenirsem isteyeceğim gelinliğin içinde iki ay sonra olacak düğün için provadaydı, hayır gelinlik pek sorun değildi de yıllardır aşık olduğum adamla evlenecek olmasına nasıl tepki vermeliydim bilemiyordum o zamanlar. Bu sebeple görümce rol...