-YASAYAN BİLİR-

182 30 2
                                    

Kimseler anlayamaz, yokluğunun ne büyük acılara gebe olduğunu. Sensiz olan birinin, fiziksel olmasa bile ruhsal açıdan, Afrika'nın geri kalmış köşelerinde hastalıktan ve açlıktan sefalet içinde yaşayan insanlardan daha çok acınacak bir halde olduğu kimse bilemez. Seni ancak, seninle yaşayan bilir...

---------

Aradan geçen bir haftanın hissizliğiyle yaşadım.Babam yoktu.Ama ardında bıraktıkları vardı.Annem sanki hiçbir şeyi umursamaz gibi işlerin üzerine kaldıgını söyleyerek isyan ediyordu.Bir gün o da beni bırakacaktı.Biliyorum.

Babam öldü.Evet.Çoğu kızlar depresyona girdiğinde odasından çıkmaz başını yastıga gömüp ağlar.Yada bir kısmı benim gibi yağmurla savaşarak gezerken ağlayıp döker içini.Ben 2. planı uyguluyorum. Yağmur üstümdeki üzüntülerini alıp yerine bomboş bir kalp bırakıyor sanki bende.Ne biliyim.Bir umutsuzluk.Bir kırılganlık.Bir kırılmışlık.

Berk'e gelirsek.Bir hafta boyunca yanımdan ayrılmadı.Annem 1 haftadır ortalarda yok.Biraz daha buralarda olamayacağını söyledi.Yurtdışına çıktı.Ama nedenini bilmiyorum.Bir şeyi çok net biliyorum ki, bir olumsuzluğu daha kaldıramam....

-Pelin iyi misin daldın gittin yine ?

-İyiyim İrem

-10 dakikadır sana sesleniyorum burda.

-Üstüme gelmeyi kes!

-Pelin acını anlıyorum ama böyle davranma artık.

-Hiçbir şeyi anladıgın yok kendini kandırıyosun.Haberlerde birinin ölümünü duymak gibi bir şey değil bu anlıyor musun? Ölen babamdı BABAM! Baban ölmediği zaman bunu anlayama.....

Fazla üstüne gittim.Ve yanlış kelimeler kullandım.Onun babası bile yoktu.Yani hiç görmemişti babasını.1 yaşındayken babasını kazada kaybetti.Ve şimdi beni dinlemeden çıkıp gitmişti.Haklıydı da.Ben olsam şu anda azını burnunu kırıyo olurdum.Duygusal bir kız ve içine kapanık.Hemde fazlasıyla.

Kendimi yağmurun kollarına atmamın tam sırası.Deri taytımı ve üstüne bordo kazağımı giydim.Bordo ayakkabılarımla tamamdır.

Üşüyorum ama bu beni engelleyecek bir sebep olmayacak.Berk yanımda olsaydı buna izin vermezdi.Zar zor gönderdim evine.Kardeşiyle ilgilenmesini istedim.

Şimdi kendi kendime sitem edebilirim değil mi? Yarım saattir gerizekalı gibi yürüyorum.Nereye gittiğimi,ne yaptığımı,ne yapmak istediğimi bilmiyorum.Kendi kendime sonumuzun iyi biteceğini düşünüyordum.Ama öyle değildi.Kötü sonlu hikaye yoktur diye yıllardır kendimi kandırdım.Belki hikayem burada bitmedi ama iyi biteceğini kanıtlayacak bir sebebim yok.Acımasız dünyada acımasızca yaşamayı öğreniceksin Pelin.Birgün her şeyini kaybedeceksin.

Sıkıştığın kayanın ardından kimse seni kurtaramayacak.Tek başına mücadele ederken yorulcaksın.Ayağı kalkmayı deniyceksin dizlerin yere yapışacak. Merhamet yok...

Anahtarı koltuğa fırlatıp banyoya girdim.Çıktığımda saçımı kuruttum günlük kıyafetlerden giyiydim.Beni rahatlatan bir film seçme zamanı gelmişti.Korku filmi.Her zaman favorilerim olmuşlardır.Mısırımı patlattım ve televiyyonun başına geçip izlemeye başladım.Filme öyle bir dalmışım ki bir anda kapıyı yumruklayan hayvan yüzümden yerimden sıçradım.Kapıya doğru yöneldim ve açtım.

-Yuh Berk! Harbi yuh.

-Kızım yarım saattir napıyosun çalıyorum çalıyorum açmadın ne yapıyım ?

-Öküzsün harbi ÖKÜZ!


Kapıyı kapattım o da içeri geçip üçlü koltuga yayıldı.Öküzlükte sınır tanımıyor beyimiz.

-Korku filmi mi izliyorsun ?

-Evet neden şaşırdınız Berk Bey ?

-Kızlar genelde aşk filmleri izlemez miydi ya..

-Çok tecrübelisin bakıyorum.

-Sayılır.


Azına sıçıcam bir gün o olucak.İt herif !!

-Dışardan söv rahatlarsın.

-Kes sesini!


Ne oldugunu anlamadan sarıldı bana.Aslında buna çok ihtiyacım vardı.Hemde her şeyden çok.SARILMAK söyleyecek hiçbir şeyi olmayanların kurdugu küçük bir ülkedir aslında....

-------------

Voteler cepten çıksın lütfen çok üşeniyorsunuz.O kadar yazıyorum okuyanlar emeğe saygı lütfen.

Siyah BuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin