-Bırakmayacağım-

60 20 1
                                    

Şuan çok mutluyduk. Ayaz ile Irem barışmıştı. Bizde Batuhanla iyiydik.

Omletleri bitirince hepsini sofraya koydum. Çayları da döktükten sonra Batuhan ı uyandırmak için odasına gittim. Ayaz ile Irem zaten uyanmişlardı.

Yavaşça odaya girdim. Hayvan gibi yatıyordu. Ama suratını görsen. Bal bal. Uyurken ne kadar da tatlı oluyordu. Ya da niye görüyorsunuz canım.

Yavaşça omuzlarından sarstım. Uyanmayınca biraz daha sert sarstım.

"Batum" diyerek. Yine uyanmadı. Korkuyla ucuna oturduğum yataktan kalktım.

"Ayaz!" diye bağırdım. Benim bağırmamla Ayaz ile Irem odaya daldı. Gözlerimden yaşlar aktı bir anda. Sonra yataktan bir hareketlilik geldi. Batuhan gözlerini ovalayarak bize doğru çevirdi kafasını. Ayaz ise yanıma doğru yaklaştı.

"Ne oldu niye bağırdın?" dedi. Irem de korkuyla bakıyordu. Batuhan benim ağladığımı görünce hızla yataktan kalktı. Ellerimle yüzümü kapattım. Seslice ağlıyordum şimdi de. Batuhan ellerimi yüzümden çekti.

"Ne oldu?" dedi korkuyla. Ağlamamın verdiği kadarıyla konuştum bende.

"Ben seni sarstım. Ha-hatta adını falan söyledim. Sen uyanmayınca-" sözümü bitirmem izin vermeden yanına çekti beni.

"Şşş tamam." dedi kulağıma doğru. Göğsüne yasladım kafamı. Kokusuyla doldurdum ciğerlerimi. Çok korkmuştum. Onu kaybetme düşüncesiyle çok korktum. Allahım lütfen onu benden alma. Hiçbir zaman. Lütfen.

Ayaz ile Irem odadan çıktılar. Kafamı göğsünden kaldırdım.

"Kahvaltı hazırlamıştım. Seni çağıracaktım." dedim bir çırpıda. Ağladığım için hafifçe hıçkırıyordum.

"Sen geç mutfağa ben elimi yüzümü yıkayayım." dedi.

"Hayır. Beraber gidelim ben seni beklerim." dedim çocukça. Tamam dedi gülümseyerek. O banyoya girdi. Bende yatakta bekledim onu. Banyodan çıkınca mutfağa geçtik. Ayaz ile Irem de geldi.

Sessizce kahvaltımızı yapıyorduk. Daha doğrusu onlar yapıyordu. İştahım kaçmıştı.

"Yemeğini yesene." dedi Batuhan. Kafamı oynadığım tabaktan kaldırdım.

"İstemiyorum." dedim sandalyeden kalkarak. Batuhanda ayağa kalkı. Elimden tutarak odasına götürdü beni. Kapıyı kapattı.

"Annenin yeni telefon numarasını buldum. Arayayım konuş tamam mı? " dedi. Tamam anlamında başımı salladım. Yaklaşıp dudaklarına minik bir buse kondurdum. Gülümseyerek telefonunu çıkarıp aradı. Telefonu bana verip odadan çıktı. O gider gitmez kulaklarımı annemin sesi doldurdu. Çok özlemiştim onu. Çok. Gözlerimden yaşlar düştü.

"Efendim?"

"Anne." dedim Aglayarak.

"Pelin?"

"Niye beni bıraktın anne? Niye? Sırf babam için mi bana katlanıyordun? Beni nasıl yalnız bırakırsın?"

"Gitmem gerekiyordu Pelin. Yoksa seni bırakır mıyım ben annem. Senin saçının her bir teline muhtacım ben."

"Peki ya ben aramasaydım? Ben aramasaydım sen beni arayacak mıydın anne? Hiç mi merak etmedin kızını?"

"Pelin ben burda biriyle evlendim. Çok mutluyum. Seni de yanıma alacaktım bir süre sonra."

"Mutluluklar sana. Belli ki gerçekten çok mutlusun. Ben bile aklına gelmemişim. Neyse anne. Kendine iyi bak." diyerek telefonu kapattım. Batuhanın odasından çıktım. Kimse salonda değildi. Sessizce ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Hafif yağmur yağıyordu. Polarımın şapkasını kapattım ve ellerimi cebine koydum.

Ah be anne. Ben sana çok muhtacım. Benim sana anlatmam gereken ne çok şey vardı. Senin omzunda ağlayıp dertlerimi anlatacaktım sana. Babam gittiğinde birbirimize daha çok bağlanamamız gerekirken, sen başkasına bağlanmışsın. Beni bıraktığına değecek kadar mutlusundur inşallah.

Sahilin önündeki banklardan birine oturdum. Denizi izledim öylece. Sahili seviyordum. Rüzgarın yüzüme vuruşu güzeldi. Dalgaları izlemek güzeldi.

-Batuhan'dan-

Mutfağa su içmek için gelmiştim. Pelinin yanına gitmek için odama doğru gittim. Pelini odada bulamayınca konuşmasının kötü geçtiğini anladım. Odadan çıkıp aklıma ilk gelen yere dogru yürüdüm. Sahile.

Pelini bir bankta otururken gördüm. Ellerini polarının cebine sokmuştu ve şapkasını kapatmıştı. Öylece denizi izliyordu. Yanındaki banka da ben oturdum. Yanına gitmedim. Çünkü rahatlamasını istedim. Ağlaması ne kadar canımı acıtsa ağlamadan rahat etmeyeceğini biliyordum.

Yarım saat boyunca öylece denizi izledi. Bende onu izledim. Sonunda ayağa kalkıp yanına gidip oturdum. Kafasını bana çevirdi. Kollarımla sıkı sıkı sardım bedenini.

Sen gitmek istesende. Ben seni asla bırakmayacağım sevgilim.

Siyah BuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin