-MANKAFA-

145 27 2
                                    

Gozlerimi actigimda karsimda bay kusursuz surati gordum. Niye boyle diyordum ki? Ya da neden boyle bir his icimi kemiriyordu?

İsrarlarim uzerine hastaneden cikisimiz erken olmustu. Boylesi daha iyiydi. Batu'nun bana olan ilgisinin nerede basladigini hissettirdi bana. Sirf o salak sacma tiplerden oldugu icin bir sene onunla ayni sirada oturdum. Diger uc senede ise ayni siniftaydik ama farkli siralardaydik. Peki simdi o salak sacma cocuktan hoslaniyor muydum? Tabikide hayir.

Arabaya bindik ve evin onune geldik. Yaptigim dikkatsizlikten gozleri simsiyah olmustu. Ofke icini kemiriyordu sanki.

Anahtarla kapiyi acti ve koltuga atti.

"Ne kadar salaksin isim gucum yoktu seni kacirdim. Aptalin tekiyim!"

Sesi sert ama fazla yuksek cikmamisti.

"Bilerek yapmadim herhalde mankafa ! Sana cok merakliydim bende zaten dimi !"

"Ne diye hala burdasin o zaman!"

"Giderim bende!"

Sesim yuksek cikmisti. Bunun mutlulugunu yasarken sozleri kalbime derinden batmisti.

"Durdugun Kabahat!"

Sesi o kadar yuksek ve delice cikmisti ki yerimden sicradim. Kaslarimi catip yukari kata ciktim ve ustumu degirtirmeye basladim.

Elime aldigim siyah salas esofman gibi seyi altima gecirdim. Ustume de pudra pembesi t-shirt gecirdim. Deri ceketimi aldim. Converslerimi de ayagima gecirdim ve assagiya indim. Rahat biraksin dussun yakamdan ve eve gidiyim. Tek istegim buydu.

Kapiyi acip cikacakken belimden tutup sirtimi duvara serce bastirdi. Kasli vucudu ustume somururken donakaldim. Bana durdugun kabahat diyen adam miydi bu? Altinda eziliyordum resmen.

"Cocuklasma Pelin!"

"Evime gitmek istiyorum. Benim icin yabancinin tekisin ve bu evde kalamam artik. Hele de istenmedigim yerde!"

Ellerimi gogsune koyup ittirdim. Tum gucumu uygulamistim. Fiziksel olarak zayif degildim. Geriledi ve boslugundan yararlanip ben de ciktim ve kapiyi kapattim. Eve gitmek icin taksi cevirdim. Yanimda bir miktar para vardi. Onu da taksiye verdim.

Kapinin onune geldigimde zile bastim. Ama acan yoktu.

Omzumda bir el hissettim. Harun amcaydi bu. (ozel soforumuz)

"Kizim ne isin var burda?"

Sorusunu gormezden geldim. Her seyi aciklayacak vaktim yoktu.

"Annem nerede Harun amca?"

"Annen sana soylemedi mi? Evi satip yurtdisina gitti."

Annem de mi beni birakmisti artik?

Babamin olumunden sonra mi?

İste simdi acinacak durumdaydim. Annemin nereye gittigini bile bilmiyordum. Telefonlarima cevap vermiyor ustelik.

Telefonumu elime aldim ve annemi aradim.

"Aradiginiz numara kullanilmamaktadir..."

Lanet olsun. Simdi gidicek bir yerim bile yoktu. Batuhanin yanina donmek zorunda kaldigim icin kendime kufurlerimi savurdum.

Ama param yoktu. Taksi cevirmem. Yurumek zorundayim.

Karanlik ve sessiz yolda yurumeye basladim. Gidip ne diyecektim ki sanki.

"Annem yurt disina cikmis yine sana kaldim." boyle dersem hic iceri almaz ve serserilerle orada bogusurum.

"Ozur dilerim." asla boyle bir sey demem!

Asil simdi serserilerle tepinebilirdim.

Bir el agzimi kapatip bagirmami engelliyordu. Az kalmisti oysa eve. Bagirsam duyardi ama beni engelleyen sert bir vucut ve agzimi kapatan el vardi.

Converslerimin verdigi gucle ayagimi geriye savurup erkekligine tekmeyi gecirdim. İnlemeye basladi ki yapacagimdan habersizdi. Yuzunu secemedim karanlikta ve kacmak yerine tum hirsimi alip tekmeler savurdum. Karnina,suratina, kafasina aklinizin geldigi her yer yani.

Boyle seyler beni korkutmazdi ve fazla aptalca geliyordu. Burnuma cikolata kokusu geldi. Dayanilmazim cikolata. Ve bu koku Batuhanin kokusuydu. Parfumunun kokusu. Cok salakca bir sey yapmistim. Cunku tekmeledigim kisi Batuhandi.

Ayagi kalkti ;

"Yuh Pelin bu kadar guclu olugunu bilmiyordum sagol yani ahh."

Kafasini tutuyordu. Ben ise saclarimin onume gelmesine izin verip kafami ayaklarima bakacak sekilde egdim. Bunu yapmamin sebebi gulmemi engellemekti.

Ciddi olamiyordum. Kafami egip dudaklarimi birbirine bastirdim. Ciddi bir tavir aldim ve kafami kaldirip yurumeye basladim.

"Dur bi Pelin" sesi ile arkami dondum ve sert vucuduyla carpisip yere dustuk. Bu sefer onun ustune ben. Olayi ciddiyetiyle bas basa birakip bagirmaya basladim.

"İmdat tecavuz edi-"

Eliyle agzimi kapatti;

"Ustume dusen sensin ve tecavuz eden benim oyle mi?"

Evet dercesine basimi salladim. Ters yone dogru kosmaya basladim. Oyun olsun istemistim ama sonunda carpistigim varliklar vardi.

En az 15 kisinin oldugu serseri grubuna baktim. Batuhanin sesi geliyordu ama gelseyi bir sey yapamazdi en fazla 4 5 ini indirirdi.

"Ooo fistik gece gece napiyorsun kurtlar kapar seni burada." dedi tanimadigim ve liderleri olsugunu anlamadigim cocuk. Siritiyordu. Ama bu sefer gercekten korkmaya baslamistim. Utume ustume geliyorlardi ve yusuf yusuf moduna gectim. Geriye donup kosmaya basladim ve gozlerimle Batuhani aradim.

"Batuhan!"

Sesime dogru geldi ;

"En az 15 kisiler kacmamiz lazim Batu"

"Ben hallederim sen su binanin icine gir ve bekle."

"Halledemezsin diyorum ya."

Endiseleniyordum onun icin. İstemsizce olan bir seydi.

"Lutfen benim icin." yalvardim resmen. Topluluk gorununce daha cok korkmaya basladim. Aralarina girse sag cikamazdi bile. Cusse olarak soylemiyorum ama boru da degiller yani.

Bunu yapmak zorundaydim. Ellerimu onun elleriyle birlestirdim.

"Lutfen" dedim.

Tamam der gibi ellerimi sıktı ve kosmaya basladik.

"Cok eksinli gercekten." dedim ama cevap vermedi. Suratina baktim. Korkmus ya da tereddutlu bir hali yoktu. Nasil bu kadar sakin kalabiliyordu ki. Bana da o beyinden verin ya.

Evin onune geldigimizde dizlerimin ustune cimenlere coktum. Cok yorulmustum. Bedenim kaskati olmustu. Yagmur ciseliyordu biraz once. Ama simdi tam anlamiyla dolu dolu yagiyordu. O da yanima coktu. Havaya bakip yagmura goz kirptim. Bunu neden yaptim bilmiyorum ama tek bildigim sey vardi. Yagmurda rahatliyordum.

"Hadi iceri girelim artik." dedim ve ayaga kalkmaya calistim. Ama ellerimiz birbirine kenetlenmisti. Tam kalkacakken o kalkmadigi icin kalcamin ustune geri coktum. Ne oldugunu anlayamadan beni kendine cekti ve dudaklarini dudaklarimla birlestirdi. Karsilik vermek istedim. Evet istedim. Ama vermedim. Bunu farkedip geri cekildi ve nefesini duzene sokmaya calisti. Tam ayagi kalkacakken ben onu cektim ve opmeye basladim. Basta sasirsada sonra karsilik verdi.

Dudaklarimiz ayrildiginda nefeslerimizi kontrol etmek icin alinlarimizi birbirine bastirdik.

Suan ne yaptigimi bilmiyordum sanki. Ya da ne istedigimi.

Yarin ne hissedecegimide bilmiyordum belkide. Ama su anda sadece onun komur gozlerine odaklanmistim. Ve hizlanan kalp atislarimizin ritmine.

Siyah BuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin