2.4

3.5K 199 177
                                    


Yuh ae iki hafta olmuş neredeyse

Alis

Son yaşadığımız olayın üstünden neredeyse bir hafta geçmişti. Abilerim anahtarları ve kartları kaptırdıkları için keşke yalan söylemeseydik diye sızlanıyorladı.

Benimse araba anahtarım olmadığı için biricik abim eşitlik olsun diye telefonumu pardon canım, ciğerim, aşkım, her şeyimi almıştı.

İkizimle olan tüm iletişimim bir anda kesilmişti. Bu duruma üzülüyordum çünkü ne de olsa benim diğer yarım. Bizimle aynı evde yaşamasını istiyordum ama onuda sıkmak istemiyordum.

Bu çok boktan bir durumdu.
****

Sabah kalktığımda her zamanki gibi ilk işim olan tuvalet ihtiyaçlarımı hallettim ve yüz maskesi sürdüm. Telefonumun yokluğunu değişik maskeler ve değişik makyajlar yapıp silmekle hallediyordum.

Mart ayının ortalarında olduğumuz için çok kalın olmayan bir tie- dye kapüşonlu ve bisiklet tayt giydim.

Saçlarımı tepeden ev topuzu yapıp ayağıma pizzalı çoraplarımı geçirdim. Aynadaki tipime bakıp aşağı indim. Merdivenlerden yukarı çıkan Alper abimi görünce sırıtıp köşeye saklandım ve yaklaşmasını bekledim. Dalgın dalgın yürürken bir anda "BÖ!" Diyerek bağırdım. Abim yerinde sıçrayıp imanını tazeledi.

"Euzubillahimineşşeydanirracim bilmillahirrahmanirrahim, gulhuvallahu ehad.. Kız!" Diyerek mor renkteki yüz maskeme yavaşça dokunup parmağına baktı.

"Allah seni ne etmesin bebeğim! Resmen öbür dünyaya gidip geldim! Cenneti gördüm diyebilirim!" Dedi ve beni aniden sırtına aldı.

Kahkaha atarak abimi kapüşonunun iplerinden tutup "Dıgıdık dıgıdık" dedim.

Merdivenlerden gelen Enis abimin sesiyle ona döndük. Aslında Alper abim döndü ama sırtında olduğum için ben de dönmüş oluyordum.

"Vay! Çakallar demek bensiz eğlenirsiniz" diyerek üstümüze doğru koştu.

"Ah!"

"Gözüm!"

"Alis, abim pizzalı çoraplarını yüzümden çek!"

"Abi ya napıyorsun allasen!"

Enis abim üzerimize atlamıştı ve yeri boylamıştık. Sanırım kalçamı hissetmiyordum dostlar.

Hepimiz güç bela yerden kalkıp üstünüz silkeledik.

Enis abime kötü kötü bakıp "Uf ya! Senin yüzünden maskem bozuldu!" Dedim.

Enis abim beni kolları arasına alıp slarımı öpücük kondurdu. "Bebeğim senin maskeye ihtiyacın yok ki"

Ha? Ne?

"Ya de git allahını seversen, Ezbırçime" diyip göğsüne hafifçe yumruk attım ve aşağı inip beni bekleyen mükellef kahvaltı sofrasına aç bir kurt gibi saldırdım.

Ezbırçime

Bu aralar bu kelime ağzıma takılmıştı durduk yere Ezbırçime diyordum tuhaf bir şekilde bu kelimeyi demek beni rahatlatıyordu. Hem hoş hem de komik bir kelime, entelektüel.

Kahvaltımı yapıp yardımcı ablalara teşekkür ettim ve salona gidip televizyondan YouTube' a girip uğur böceği ve kara kedi izlemeye başladım.

Gerçekten boş yaşıyordum.

Televizyon izlemekten sıkılınca kuruyan maskemi çıkartıp bahçeye çıktım.

Etrafta gözlerimi gezdirirken gözüme çarpan siyah kutuyla oraya doğru ilerledim. Eğilip almadan önce etrafı kontrol edip kutuyu kaptığım gibi odama çıktım ve yatağımın altına koydum.

Seninle sonra ilgilenecektim, şimdi cips yemem gerekiyor.

Cipsimi yedikten sonra geri odama çıkıp kutuyu elime aldım.

Bakalım nesin sen?

********

SELAM AŞKOLARIM

AYAK ÜSTÜ YB YAZDIM KAÇIYOEEEM

oy ve yorum

bölüm nasıldı?

EZBIRÇİMELENDİNİZ

💧🥳👍🏻✊🏿👍🏻✌🏻💝✊🏿🤍🏳️‍🌈💖😳🤡💖😙💖✌🏻🏳️‍🌈✊🏿💅🏼😔💓🥺🥰🤡🥺✌🏻💝👁🪑😣🤗🤗😤😰🙁🍶🍶🌰🥂🍨🥃🍪🍽🍨😟😔😩🤔🍐🌬✨🌨☀️🌈🌞🌔🌿🐾🌿🐁🐠🐌🦈🕸🐪🦋🎁🧽💉🖼🏎🏎🚚🚊

🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿

Abilerim  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin