1.6

2.7K 170 156
                                    


Alis

İkizimin evinin önünde arabayı durduran Selim abiyle derince nefes aldım.

Çok gerilmiştim yahu

Selim abi saatine bakıp dikiz aynasından bana baktı.

"İki saate seni alırım, tek parça kalmaya çalış" dedi gülerek.

Ona gözlerimi devirip getirdiği için teşekkür ettim ve sandviçlerin olduğu poşeti elime alıp arabadan indim.

Hava çok soğuk olduğu için montuma sıkı sıkı sarılıp eve doğru ilerlemeye başladım.

Kapıyı çalıp biraz geride bekledim.

Bu sırada Selim abi gitmişti.

Kapıyı benden birkaç yaş küçük bir kız açtı.

Ona gülümsedim. Tam konuşacakken bana nefretle bakıp kapıyı suratıma kapatınca şoka uğradım.

-espri yapmayın-

Ben hala kapıda dikilirken omzuma dokunan elle aniden sıçrayıp arkamı dönüm.

Bu kişi ikizimden başkası değildi.

Çatık kaşlarıyla bana bakıp "Kime bakmıştın?" Dedi.

Çatık kaşlarıyla bozulsamda belli etmeyip kuruyan dudaklarımı ıslattım ve şirin olduğunu düşündüğüm bir ifadeyle "Biraz konuşabilir miyiz?" Dedim.

Ağzını açmış konuşacakken yanımıza gelen iki erkek ve iki kızla sözleri yarıda kalmıştı.

"Bu kim?!" Kızlardan biri bana iğrenç bir şeymişim gibi sordu bu soruyu.

Sakin olmalıyım.

İkizim sizene dermişcesine bakıp "Sonra anlatırım, gidin siz!" Dedi.

Bana kötü kötü bakıp ilerleyen grupla ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi serbest bıraktım.

"Konuşalım, ne konuşacağız?"

Geri ikizime dönüp elimdeki poşeti görebilmesi için hafifçe havaya kaldırıp.

"Hem yer hem konuşuruz diye bir şeyler hazırlamıştım" dedim.

Omuz silkip "Gerek yok ne söyleyeceksen burada söyleyebilirsin!"

"Bana bak aslanım ben daha abilerime su bile götürmedim. O yaptıklarım tek tek yenecek yoksa totona montalarım"

Diyemedim tabi.

"Ya lütfen bir kerecik!" Dedim onun yerine.

Bana bakıp pes edermişçesine ofladı ve "Tamam" dedi.

Zaferle gülümseyip "Buraları tam bilmiyorum senin seçtiğin açık bir alana gidelim" dedim.

Tamam anlamında başını sallayıp ilerleyince birden arkasını döndü. "Poşeti bana ver ellerini cebine koy, üşümesinler" dedi

Bu hareketi karşısında eriyip poşeti ona verdim, ellerimi ceplerime koyup büyük bir mutlulukla onu takip etmeye başladım.
**

Bir parka geldiğimizde durakladı ve rastgele bir banka oturdu. Ben de yanına otururken poşettekileri çıkarmaya başladım.

Sandviç' i eline alıp bir ısırık aldı.

"Ee ne söyleyeceksen söyle haydi!"

"Şey.. adın ne?" Dedim mahçup bir ifadeyle

Umursamaz bir sesle "Alp" dedi.

Bir süre sessizlik olduktan sonra konuştu

"Peki senin adın ne?"

"Alis!" Dedim gülümseyerek çünkü bana soru sorması hoşuma gitmişti.

Aramızda kısa süreli bir sessizlik olurken onu incelemeye başladım.

Daha on beş yaşında olmasına rağmen yapılı bir vücudu vardı ve boyu..

Sanırım bir seksendi daha uzayacağını bildiğim için içimden ofladım.

"Ee nelerden hoşlanırsın?" Dedim.

Bana bakıp "Kitap, futbol, müzik ve arkadaşlarım" dedi.

Bana sormadığı halde söyleme gereği duymuştum.

"Ben de müzik dinlemekten hoşlanırım hatta en sevdiğim gruplar; yedinci ev, dolu kadehi ters tut ve son feci bisiklet. Üç abim gerçi artık bir ikizim daha eklendi ama olsun. Futboldan anlarım ve iyi oyuncuyumdur.." dedim göğsümü kabartarak.

"Çizgi romanları severim ama en sevdiğim kitap sefiller ve kuyucaklı yusuf' tur"

Anladım manasında başını sallayıp konuşacakken birden yüzüme dehşete düşmüş bir ifadeyle bakmaya başladı.

"Alis! Burnun kanıyor!!"

Sonrası karanlık ve bir haykırış.

"Alis kendine gel ikiz korkutma beni!"

**

SA BABAKOLAR

KİTABA CİDDEN BİR İKİ AY ARA VERECEĞİM VEEEEEE FARKLI KURGULAR YAZACAĞIM

İNŞŞŞŞ

bölüm nasıldııı??

Oy ve yorumlarınızı bekliyoreee

bb.❤️🥳💅🏼💅🏼💅🏼

*BEŞ YÜZ KELİME OLSUN DİYE YAZI

Abilerim  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin